Kadına saygılı ol çünkü insanoğlunun anasıdır..
Uzun zamandır ‘anne’ üzerine yazmayı planlıyordum. Kadın üzerine yazıların ‘kadına şiddet’ kavramı ve ilgili yasalarının yoğunlaşması nedeniyle de zamanının geldiğini düşündüm.
Tam bunu planlarken elime geçen bir makaleden yola çıkarak bugünkü köşemin ağırlığı ‘ana’ üzerine’ olsun istedim.
Çünkü ‘ana’ anlatıyorsanız’ kadın’ anlatıyorsunuz demektir.
Çalışmayan anayı ‘çalışmadan oturuyor’ diye yorumlarsanız yazının devamında fena halde yanıldığınızı anlayabilirsiniz..Evde öylesine oturduğu sanılan bir ‘ana’ için yazılan bir mektup olsun bakalım..
KÜÇÜK BİR GEZİNTİ
Buyurun ‘ana’ kavramı üzerinde küçük bir gezintiye.. “Sevgili Çalışmayan Anne, Bazı insanlar senin bütün gün evde ne yaptığını sorguluyorlar. Ben biliyorum. Biliyorum, çünkü ben de anneyim ve bir süreliğine de olsa ben de senin yaptığını yaptım. Maddi karşılığı olmayan, hatta çoğu zaman karşılığında bir teşekkür bile almadığın, sabah uyanır uyanmaz başlayan ve akşam yattığında bile bitmeyen bir iş yaptığını biliyorum. Bitmek bilmeyen bir şekilde hafta sonları ve geceleri de çalıştığını biliyorum. Bütün bunların karşılığının mutluluk verici ama yetersiz olduğunu biliyorum.
Çayını, kahveni nadiren sıcak içebildiğini biliyorum. Dikkatinin sürekli bölündüğünü, herhangi bir işi tek seferde, bölünmeden yapabilmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. Halen gündüz uykusu uyumaya devam eden tek bir çocuğun yoksa eğer, gün boyu sakin bir an yakalayamadığını biliyorum.
Gün be gün nelerle uğraştığını, destek alamadığını biliyorum. Ağlama nöbetleri, tuvalet kazaları, yemek savaşları, yere saçılan yiyecekler, duvara sıvanan boyalar, kardeş kavgaları, durmaksızın ağlayan bebekler... Ardı arkası gelmeyen, ucu bucağı görünmeyen bir iş olduğunu biliyorum: Yemek için alışveriş yap, hazırla, pişir, çocuklara yedirmeye çalış, yere dökülenleri temizle, bulaşıkları yıka ve bütün bunların hepsini üç saat içinde tekrar et...
Öğle yemeğini huzur içinde yediğini ya da öğleden sonra kısa bir şekerleme yapabildiğini hayal ettiğini biliyorum. Bütün bunlara değip değmediğini sorguladığını, işyerinde arkadaşlarıyla kahve molası verebilen arkadaşlarına imrendiğini biliyorum. Akşam eşin işten eve geldiğinde, tam da senin dinlenmeye en çok ihtiyacın olduğu anda onun ayaklarını uzatmak istemesinin seni nasıl ağlamaklı hissettirdiğini biliyorum.
Kimsenin yardımı olmadan, bütün gün aralıksız bir şekilde çocukla ilgilenmenin zorluklarını anlamayan birçok insanın seni nasıl hafife aldıklarını biliyorum. Onlar, senin, çocuklar bir kenarda sessizce oynarken kahveni yudumladığını zannediyorlar.
MADDİ KARŞILIK YOK
Finansal bağımsızlığını özlediğini biliyorum. Başka insanların hafta sonu geldiği için sevinmesinin seni rahatsız ettiğini biliyorum çünkü senin için her gün aynı: Hiç tatilin yok. Maddi karşılığını almadığın, gerçek bir iş yaptığın halde birçok insanın senin çalıştığını anlamadığını biliyorum.
Sevgili çalışmayan anne, nasıl yaptığını bilmiyorum. Sonsuz sabrını, her günü heyecanla karşılamanı ve çocukların seni yorduklarında bile onların hayatlarına neşe katabiliyor olmanı alkışlıyorum. Herhangi bir karşılık almadan, terfi, ün, maaş olmadan çalışıyor olmanı takdirle karşılıyorum. Çocuklarının kendilerini önemli hissetmelerini ve sevgi dolu bir ortamda büyümelerini istediğini biliyorum ve sen, sevgili çalışmayan anne, bunu en iyi şekilde yapıyorsun. Seni anladığımı bilmeni istedim. İkimiz de anneyiz. Ve biliyorum. Yolun diğer tarafından sevgiyle... “Çalışan Anne”
BUTİK BOSTAN DÖNEMİ BAŞLIYOR
İzmir’deki tarım üreticileri ile kendi küçük bahçesinde meyve ve sebze üretimi yapan vatandaşlar, “Yerel Tohum Şenliği”nde buluştu.
Bu çalışma İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Karaot Tohum Derneği tarafından düzenlenen bir proje.
Şenlik sayesinde, kaybolmakta olan yerel sebze ve meyve çeşitlerini korumak, tohumları çoğaltarak gelecek kuşaklara aktarmak amaçlandı.
Bu sene diğer yıllardan farklı olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenn “Yerel Tohum Şenliği”, 12 Ekim Pazar günü gerçekleşti.
ÖNEMLİ BİR ADIM
Şenlik kapsamında yerli tohumlar dağıtıldı çoğaltılması sağlandı. Etkinliğe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da katıldı.
Faydasız bir gösteri gibi duruyor ama çok önemli bir proje ve ‘küçük çiftçilik’ ile ‘butik bostan’ gelişmesini etrafımızı kaplayan gökdelen ve AVM’lerin arasında yaşam bulacak çok önemli bir adım..
DÜZ MANTIK
Nasıl olup da alarmı Almanlar’ın, ertele özelliğini ise biz Türkler’in icat ettiğini bir türlü anlayamıyorum..
Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Bunda hemfikiriz. Ama her başarılı kadının arkasında kendisinin olduğunu nasıl olup ta göremediğimizi kafam almıyor..