Ekran bağımlılığı
Gelişen teknolojinin bir metaforu da ekran. Metafor olmanın ötesinde mekânsal olarak artık her yerde ekran. Reklam panosunda, kol saatinde, bilgisayarda, cep telefonunda, kapı panellerinde, otel, havaalanı, terminal ya da otobüs gibi yolculukla ilişkili tüm mekanlarda. Yakın gelecekte gözlük, banka kartı ve hatta bileğimiz gibi dokularda bile yer alacağı belirtiliyor. Ekranın en büyük götürüsü, zaman alması. Bizi can sıkıntısından kurtarmak için, çok fazla zaman çalıyor. Görsel bir öğrenime yatkınlaştırırken, gözlerimizi bozuyor.
HAREKETLİ GÖRÜNTÜLER
İnsanı mutlu eden ve dopamin salgılatan unsurların başında hareket gelir. Aksiyon filmleri, hareketli görüntüler, hızla geçen bir şeye bakmak, tuhaf hareketler yapan bir hayvan ya da konuşurken elleri durmayan birisi. Tüm bunlar o hareketi takip etmek için bizde heyecan uyandırır ve sonucu da merak ederiz. Görüntünün tarihinde hareketli nesneleri ya da varlıkları çerçevelemek büyük bir atılımdır.
Çocuklar için en büyük ilgi kaynağı bu yüzden ekrandır. Binlerce renk, hareket ve ses içeren oyunlar, gezip görmek yerine önüne kadar gelen manzara, insanlar ve nesnelerle onları simüle ederek kurulan iletişim cazip gelir. Tüm bunlar yararlı bir hızlı öğrenme etkinliği olarak görülebilir. Ancak görüntüler, sonu belli olan ve tepkiye göre çok da değişemeyen kurgulardır. Oysa gerçek yaşamda insanlarla iletişim kurmak her zaman tahmin edilebilir sonuçlar vermez ve ilişkilerin sürekliliği de güvence ve kontrol altında değildir.
NEREDEN BAŞLAMALI?
Çocukları gerçek dünyaya alıştırmak için öncelikle belirli saatlerde onları ekrandan uzak tutmak gerek. Teknolojiden uzak bir politika yerine, onu kontrol altında tutan davranışlar her zaman daha iyidir. Sonuçta çocuk cihazı nadiren kendi başına kapatır. Cihazı almak için yanına bile gitmeniz gerekebilir. Çünkü sadece eğlenceli değil, kontrol edebildiği ve hükmedebildiği bir şeyi ondan alırsınız. Sadece çocuklar değil kendiniz için de ekrandan uzak durmak yararlıdır. Akıllı telefonları spor aktivitesi için kullanmak önemli bir çözüm. O sizin adımlarınızı sayarken, siz ondan uzak kalırsınız.
EKRANSIZ ALAN ÖNLEMLERİ
Eğer evde ekransız kalmayı başaramıyorsanız, en azından arabada deneyin. Eskiden en güçlü kaza nedeni alkol vb. alışkanlıklarken, artık sürüş dikkatini dağıtan unsurlar bu kabilden. Bu yüzden arabada teknoloji kullanımının belirli bir düzeyde kalması önemli. Ailece ya da arkadaşlarla çıktığınız yolculuklarda, ekranlarınızı kapatın ve toplu müzik dinlemenin keyfine varın. Araba, kimsenin hemen terk edemeyeceği bir mekân olduğu için yolculuk sırasında konuşmalar ve dertleşmeler gerçekçidir. Aynı ortamı ve yolu paylaştığınız kişilerle, bir süreliğine aynı kaderi de paylaşırsınız. Bu yakınlaşmadan daha fazla yararlanmak elinizde.
Seyahat ortamını bir ilişkisel ve sosyal eyleme dönüştürebilirsiniz. Bir araştırmaya göre aileler arabayı çocuklarla iletişim için uygun bir alan olarak görüyor. Ancak çocukların çoğunluğu arabaya bir biçimde ekran içeren aletler taşıyor. Arabada konacak bir ekran yasağı, diyalog ortamı sağlayabilir. Hatta dürüst davranmak için araba, hayati bir ortam haline de gelebilir. Ortak yenen akşam yemekleri de dijital yasak alanı olabilir. Park, kütüphane, kumsal ya da havuz gibi ortak kullanım ya da eğlence alanları da ‘ekransız’ hale gelebilir.
DÜNYADA EKRAN YASAKLARI
- Hemen hemen tüm dünyada araba sürerken cep telefonu kullanımı yasak. Yine de sürücülerin %20’si, bu tutumu alışkanlık haline getirerek kaza riskini 30 kat arttırıyorlar.
- Çin’de bazı kentlerde, yürürken telefonlarını kullanan insanlar için 100 metrelik ‘cep telefonu şeritleri’ kuruldu.
- Fransa, 15 yaşına kadar olan çocuklar için okullarda cep telefonunu tamamen yasakladı.
- Hawaii’de karşıdan karşıya geçerken telefona bakmak yasak.
- Kaliforniya’da da yayalar için cep telefonu düzenlemesi geldi.
Ekransız geçirilen zaman dilimi çok değerli. Çocuklar, okulda 9 yaş civarında tablet ve bilgisayarlara alışıyorlar. Ardından da akıllı telefonlar ve dijital oyunlara. Evde, salonda, dışarıda ve her yerde ekranlar sabahtan akşama kadar oradalar. En azından görüntü molası vermek hem zihinsel hem de fiziksel açıdan yararlı. Bir yerden başlamalı. Sizin elinizde ekran varken, çocuklar da ancak sizi tekrar eder. Belki sigarasız alanlar gibi, yakında ekransız sosyal alanlar da yaratmak gerekecek.