Amniyosentez tazminatı

Feride Sağır, 30 yaşında anne olacağını öğrendi.

4.5 aylık hamileyken İstanbul’da gittiği doktor, bebeğinin özürlü olabileceğini ve bu nedenle amniyosentez yaptırması gerektiğini söyledi.

Başına gelecekleri bilmeden, gittiği Devlet Hastanesi’nde amniyosentez yapılması için masaya yattı. 19 Ağustos 2010 tarihinde amniyosentez yapıldı. Ancak işlemin başarısız olduğu söylenerek taburcu edildi ve ertesi gün yeniden gelmesi söylendi.

Feride Sağır, ertesi gün tekrar hastaneye gitti. İşlem yapıldıktan sonra evine gönderildi.

22 Ağustos tarihinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Bebeğinin hayatını kaybettiği söylendi. Operasyonla bebek alındı. Feride Sağır komaya girdi. 29 gün komada kalan Feride Sağır hayatını kaybetti.

Amniyosentez işlemi nedeniyle enfeksiyon kaptığı söylenen Feride Sağır’ın ölümünün ardından eşi hukuk mücadelesi başlattı.

Murat Sağır, işlemden sorumlu doktorlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Sağlık Bakanlığı aleyhine de 185 bin lira maddi ve 400 bin lira da manevi tazminat davası açtı.

Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi, otopsi bilgilerine göre Feride Sağır’ın ölüm nedeninin amniyosentez sonrası gelişen sepsis ve komplikasyonlar olduğunu açıkladı.

Adli Tıp raporu sonrası amniyosentez yapan sağlık personeli hakkında soruşturma açılmasına karar verildi.

Eşini ve 4.5 aylık çocuğunu kaybeden Murat Sağır’ın açtığı maddi ve manevi tazminat davası ise İstanbul 1. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. Mahkeme, davayı ret kararında hastanın ölüm nedeninin amniyosentez sonrası gelişen sepsis ve komplikasyon olduğunu belirtti. Kararda, hastaya uygulanan tüm tetkik ve tedavilerin tıbben uygun olduğu, bu sebeple davalı idare personeline ve hizmetin işleyişine kusur atfedilemeyeceğine vurgu yapıldı.

Kararın temyiz incelemesini yapan Danıştay 15. Dairesi, İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı bozdu. Danıştay 15. Dairesi, Murat Sağır’ın uğradığı maddi ve manevi zararın karşılanmasına hükmetti.

Kararda şöyle denildi: “İdarece sunulan sağlık hizmetinin kötü işletildiği, idarenin eylemi ile gerçekleşen ölüm arasında uygun illiyet bağının bulunduğu da dikkate alındığında, davacıların uğradıkları maddi ve manevi zararın tazmine gerekmektedir.”

İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan Danıştay 15. Dairesi, henüz kucağına bile alamadığı çocuğunu kaybeden ve akabinde eşini kaybeden Murat Sağır’ın acılarını bir nebze de olsa dindirebilecek.