Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı, 31 Mart yerel seçimlerinden hemen önce, 175 seçim müdürü almak için sınav yaptı. Seçimlerde görev alacak olan seçim müdürlerine sorulan sorular, seçimlerin neden tartışmalı hale geldiğinin de göstergesi oldu.

        Türkiye’nin saygın üniversitelerinden mezun, FETÖ ile hiçbir bağlantısı olmayan, güvenlik soruşturmaları temiz çıkan, zeki ve parlak çok sayıda öğrenci iş sahibi olmak ve eğitimini aldığı işte görev yapmak için sınava başvurdu.

        Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın internet sitesinden duyurduğu sınava katılacak kişilerde aranan şartlar şöyle sıralandı:

        35 yaşını bitirmemiş olmak,

        Hukuk fakültesi veya siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az 4 yıllık yükseköğretim yapmış ya da bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilen yurtdışındaki öğretim kurumlarından mezun olmak.

        26 temmuz 2018 de başvurular alındı. 175 seçim müdürlüğü için yaklaşık 10 bin kişi başvurdu. 2 Eylül 2018 tarihinde yapılan sınavdan 70 puan ve üzerinde alan 875 aday mülakata alındı.

        Aralık 2018 tarihinde yapılan mülakata katılanlara, seçim hukukuyla ilgili sorular sorulması ve bu sorulara doğru yanıt verenlerin sınavı kazanması bekleniyordu. Ama öyle olmadı.

        Yazılı sınavda başarılı olup mülakata katılan adaylara öyle sorular soruldu ki, “Bunun seçim müdürlüğüyle ne alakası var?” dedirtti.

        İşte, Seçim Müdürlüğü için yapılan mülakatta sorulan sorular:

        - Ankara şehir planını kim çizdi?

        - Kendi ekseni etrafında en hızlı dönen gezegen hangisidir?

        - TCDD'nin ilk genel müdürü kimdir?

        - Boğaziçi Üniversitesi’ni kuran 2 yabancının tam isimleri nelerdir?

        - Saat yönünün tersine dönen gezegen hangisidir?

        - İlk tren hattı nerede kuruldu?

        Mülakatta öğrencilere sorulan sorulara bakıldığı zaman, mimar veya mühendis alınacağını zannedebilirsiniz. Çünkü soruların seçimlerle alakası yok.

        Sınava girenler arasında mülakatı geçenlerden sadece biri (1) hukuk fakültesi mezunu. Mülakatta başarılı olup seçim müdürü olanların 174’ü iktisat fakültelerinden mezun olanlar oldu.

        Sınav için yapılan duyuruda, sözlü sınavda sorulan soruların yüzde 50’sinin meslek bilgisi gerektireceği duyurulduğu halde, mülakata katılan öğrencilere sadece bir (1) meslek sorusu soruldu.

        İlanda, “Sözlü sınavı; atanılacak kadronun gerektirdiği mesleki bilgi (50 puan), Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi (15 puan), genel kültür düzeyi (15 puan) ile özgüveni, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, temsil kabiliyeti, bir konuyu kavrama ve ifade yeteneği konularından (20 puan) olmak üzere toplam, 100 puan üzerinden sınav kurulu üyeleri tarafından ayrı ayrı değerlendirme yapılacaktır” denildiği halde, mülakata katılanlara meslek bilgisi ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi'yle ilgili sorular yöneltilmedi.

        Mülakata, iki Yüksek Seçim Kurulu üyesi, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü ve iki bakanlık bürokratı daha katıldı.

        Mülakatta başarılı olmadıkları açıklanan bazı adaylar, dava açmayı düşündüklerini; ancak ileride yapılacak olan başka sınavlarda bu durumun kendilerini olumsuz etkilemesinden endişe duyduklarını ve bu nedenle de dava açmaktan vazgeçtiklerini söylediler.

        Terör örgütü FETÖ’nün, KPSS ve ÖSS sınavlarında sınav sorularını çalarak üyelerine verdikleri ve sınavları sadece FETÖ üyesi olanların kazandığı bir süreçten geçtik. O dönemlerde de yapılan sınavlarda haksızlıklar olduğu yazılıp çizildi.

        O dönemlerde sınav soruları kendilerine verilip sınavı kazananların büyük bir bölümü ya meslekten ihraç edildi ya da cezaevinde halen tutuklu.

        Ülkemizde yapılacak olan seçimlerin adil bir şekilde yapılıp sonuçlandırılmasında görev alacak kişilerin de adil bir sınavla mesleğe alınmaları gerekmez mi?

        Mülakatın adil yapıldığından şüphe duyulması bile, vicdanları yaralayan bir durum.

        Diğer Yazılar