Mescit ve camilerde kurum kartı unutma furyası...
Yargıtay, Dışişleri, İçişleri ve TBMM'de görev yapanlardan son zamanlarda duyduğum ilginç bir olay var… Millet Camii’ne giden kamu personeli üst düzey veya alt düzey bürokratlar şark kurnazlığı yapma yoluna başvuruyormuş.
Özellikle Cuma namazlarında gidilen Millet Camii’nde kurum kimliklerini bilerek unutan bürokratlar, Külliye İdaresi tarafından aranıyor. Kurum kimliklerinin Millet Camii’nde bulunduğu bildiriliyor. Kimliğini bilerek düşüren kişiler de durumu yeni fark etmiş gibi Külliye’nin yolunu tutuyor. Tutanakla kendilerine kaybettikleri (bilerek düşürdükleri) kimlikleri teslim ediliyor.
Bürokratların, hakimlerin veya Yüksek yargıçların bunu yapmaktaki amaçları ne bilinmiyor. Ancak, bu olay sadece Millet Camii'nde yaşanmıyormuş. Özellikle bakanlıkların mescitlerinde sıkça yaşanan bir olaymış. Mescide namaz kılmaya gidenlerin bazıları, bilerek kimliğini mescitte unutuyormuş. Daha sonra bulunan kimlik Personel İşleri Müdürlüğü’ne teslim ediliyor. Personel Müdürlüğü de kimlik sahibini arayarak, “Mescitte düşürmüşsünüz” diyerek kimliğini teslim ediyor. Bu yola başvuranların amacının mescide ve Cuma namazına gittiğinin kayıt altına alınmasıymış.
***
ETEK BOYUNU ÖLÇEN HAKİMİ İSTANBUL’A KİM ATADI?
Etek boyunu ölçmeye kalkan İstanbul İş Hakimi Mehmet Yoylu, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından önceki gün açığa alındı.
Bu olayda hakimin ‘etek boyu’na müdahale etmesinin tartışmasız kabul edilemeyeceği konusunda genel bir kanaat oluştuğu için ve hakim hakkında da gerekli tepkiler gösterildiği için bu konuya çok fazla girmek istemiyorum.
Esas tartışılması ve eleştirilmesi gereken olay, hakim hakkında daha önce “yer değiştirme” cezası verildiği halde İstanbul gibi en büyük metropolde görevlendirilmesi…
Mehmet Yoylu, 2009 yılında Sakarya hakimi olarak görev yaptığı dönemde lojman etrafında bulunan bazı kişileri uzaklaştırmak için silahla iki el ateş etti ve bu yüzden yer değiştirme cezası aldı. Hakim Yoylu bu olayın üzerinden üç yıl geçtikten sonra yeniden ‘suç’ işledi. 2012 yılında tartıştığı bir avukatı yumrukladığı için kınama cezası aldı.
Benim sorum, meslekten ihraç cezasından bir kademe önde bulunan “Yer değiştirme” gibi ağır bir ceza alan ve sicil dosyasında “Kınama” cezası da bulunan bir hakim neden İstanbul’a tayin edilir?
Suç dosyası kabarık bir hakime ödül verir gibi İstanbul’a tayin eden HSK üyelerinin amacı neydi?
“Etek boyu” tartışması, büyük şehirlere ve metropollere atanacak olan hakim ve Cumhuriyet savcılarının titizlikle belirlenmesi gerektiğini de ortaya çıkardı.
