Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yargıya güven oranı neden düştü?

        Çocuğunuzu ilkokuldan itibaren üniversite sınavına hazırlıyorsunuz. En iyi yerlerde okutup, en iyi hocalardan ders aldırıyorsunuz. Sonra sınava giriyor ve istediği yeri kazanamıyor…

        Çocuğunuz asker olmak istiyor. Belki de askeri pilot olacak. Dersleri de çok iyi. Ancak sınavlarda başarılı olamadığı için hayalleri yıkılıyor.

        Çocuğunuz üniversiteden mezun oldu. İşe girmek için Kamu Personeli Seçme Sınavı’na girdi. Çok başarılı olduğu halde seçilemedi.

        Hukuk fakültesine girme amacı adalet dağıtmak olan çocuğunuzun hakim ve savcı seçilememesi sizi nasıl etkiler? Zeki ve sınavlarda çok yüksek puan aldığı halde mülakatta elenmesi?

        Yargıya güven işte tam da bu nedenlerle kalmadı?

        FETÖ üyesi hakim ve savcıların başlattıkları Ergenekon, Balyoz gibi davalarla başlayan yıpranma süreci; ÖSS sorularının çalınması, KPSS, hakim ve savcıların sadece FETÖ üyelerinden seçilmesiyle devam etti.

        Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı iken yargıya olan güvenin yüzde 20’lerin altına düştüğünü açıklamıştı. Yargıya güven aslında azalmadı, bitti.

        Yargıya güvenin artırılması için tarafsız bir şekilde acilen adımların atılması gerekiyor. Danıştay 13. Dairesi Üyesi Doç. Dr. Gürsel Özkan, bu konuda somut önerilerde bulunuyor.

        REKLAM

        Danıştay’ın 150. yıl anısına çıkartılan kitap da Özkan’ın “Yargıya güvenin arttırılmasında somut öneriler” adlı çalışması yer alıyor.

        Yargıya güvenin önemine dikkat çeken Özkan, somut önerilerini 11 başlık altında topladı.

        1- Hakim ve savcılara göreve başlarken yemin ettirilmesinin sağlanması

        2- Hakim adaylığı mülakat kurulunun yapısının değiştirilmesi

        3- Hakim adaylarının staj süresinin eşitlenmesi gerekliliği

        4- Meslek mensuplarının eğitim ve bilgi düzeyinin yükseltilmesi;

        a) Meslek içerisinde ilerlemenin objektif kurallara bağlanması

        b) Unvanlı görevlere atamada yapılacak yazılı sınavdan belli puan alma koşulu getirilmesi

        c) İdari yargıda görev yapan hakimlere hukuk fakültesine sınavsız kayıt yaptırma imkanı getirilmesi

        d) Avukatlık yeterlilik sınavı getirilmesi

        5- Yargının karar verirken kendi kendini denetlemesinin sağlanması;

        a) Usuli kazanılmış hak ilkesinin etkili olarak uygulanması

        b) Yargı kararlarının emsal alınmasının sağlanması

        6- Yargıya güven duyulması için önce idareye güven sağlanması gerekliliği;

        a) Genel idari usulün düzenlenmesi

        b) Sulh başvurusunun zorunlu idari başvuru yolu olarak yeniden düzenlenmesi

        c) Zımni ret sisteminden vazgeçilerek zımni kabul sisteminin benimsenmesi

        7- İdari yaptırımlarda ‘lehe kanun’ uygulamasından vazgeçilmesi

        8- Yargıtay ve Danıştay’a ‘yıllık rapor’ yayınlama görevi verilmesi

        9- Yargı muhabirlerine hukuk bilgisi sahibi olma zorunluluğu getirilmesi

        10- Yargı kararları nedeniyle yargıya yönelik yanıltıcı açıklamaların ve siyasal amaçlarla yapılan eleştirilerin yargı yönetimince cevaplanarak toplumun doğru bilgilendirilmesinin sağlanması.

        11- Adli yıl açılışı yerine ‘yargı yılı’ açılışı olarak düzenleme yapılması gerekliliği

        Özkan’ın saydığı maddeler arasında bana göre acilen yapılması gereken 10. Madde.

        REKLAM

        “Yargı kararları nedeniyle yargıya yönelik yanıltıcı açıklamaların ve siyasal amaçlarla yapılan eleştirilerin yargı yönetimince cevaplanarak toplumun doğru bilgilendirilmesinin sağlanması.”

        Bu madde çok önemli. Çünkü yanıltıcı ve yanlış bilgiler yüzünden yargıya güven oldukça büyük yaralar alıyor. Yasada yer alan hükümleri uygulayan hakim linç ediliyor, taraflı olduğu iddia ediliyor. İdare de gerekli açıklamayı yapmayınca yargıya güven kalmıyor.

        Yargıya güveni artırmak için yapılması gerekenler konusunda Adalet Bakanlığı’nın da acilen adım atması ve özgür bir platformda her kesimden katılımcının yer alacağı bir çalıştay düzenlenmesi gerekir.

        Araştırma firmaları, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal edilmesiyle yargıya olan güvenin daha da düştüğüne dikkat çekiyor.

        Bakanlığın, yargıya güveni azaltan kararları tek tek belirleyip çözüm yolu bulması gerekiyor. Yargının kirlenmesi, lekelenmesi bir ülke için kabul edilemez olguların başında geliyor.

        Ayasofya bedava oldu!

        Danıştay 10. Dairesi’nin geçtiğimiz hafta verdiği Ayasofya kararının ardından Yunanistan doğumlu ve uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan arkadaşımı aradım. Kararı söyleyince ilk tepkisi, “Süper… Arttık para vermeden girebileceğim” oldu. Ailesiyle birlikte Ayasofya’yı gezmek için 500 TL verdiğini söyledikten sonra, “Ayasofya Allah’ın evi. Cami veya kilise olması onun bu özelliğini ortadan kaldırmaz. Yeni nesil bu tür kararlardan etkilenmez” yorumunu yaptı.

        Diğer Yazılar