Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Açık cezaevlerinde kalan yaklaşık 120 bin mahkum Covid-19 süresince izne gönderildi. İzin süresi bittiğinde yeniden izinler uzatıldı. En son kabine toplantısında alınan kararla açık cezaevlerinde kalan mahkumların izin süresi 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatılmıştı.

        Üç yılı aşkın bir zamandır açık cezaevinde kalan mahkumların izinde olmasını göz önünde bulunduran yetkililer, bir defaya mahsus “infaz iyileştirmesi” yapılmasını masaya yatırdı.

        Şu anda izinde olan 120 bin mahkumu tekrar cezaevine almak sorun olacak.

        Açık cezaevinden izne giden mahkumların büyük bir bölümü yeniden işini ve düzenini kurdu. Açık cezaevine yeniden dönüp ceza çekmek, kendi isteği dışında izne gönderilenlerin kurulu düzenini bozacak. İzne gitmeyi de kendisi talep etmediği için ve zorunluluktan gittiği için yeniden cezaevine dönmek istemeyen mahkumların “firar” etmesine neden olacak.

        İzin süresinin dolmasının ardından 120 bin mahkumun yarısından fazlasının cezaevine dönmeyeceği düşünüldüğü için “infaz iyileştirilmesi” sesli olarak dillendirilmeye başlandı. Yapılacak yasal bir değişiklikle “infaz iyileştirmesi” yapılarak açık cezaevlerinden izne gönderilen mahkumların, izne gönderildiği süre içerisinde yeniden suç işlememiş olması şartıyla affedilmesi sağlanabilecek.

        CEZAEVLERİMİZ ULUSLARARASI PLATFORMDA İLK KEZ ÖDÜL ALDI

        Geçtiğimiz hafta içerisinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görevine yeniden atanan Enis Yavuz Yıldırım’ı ziyaret ettim. ABD’den yeni dönen Yıldırım, ilk kez uluslararası bir platformdan ödül aldıklarını söyledi.

        Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü. Kurumlarda uyguladıkları ACEP projesiyle ICPA (Dünya Cezaevleri ve Islah Birliği) nin “Hükümlülerin iyileştirilmesi” kategorisinde yalnızca bir ülkeye verilen “mükemmeliyet” ödülünü almış.

        Geçtiğimiz ay ABD de düzenlenen törene katılan Yıldırım, yaklaşık 75 ülkeden 600 katılımcının iştirak ettiği toplantıda Pandemi sonrası ortak sorunlar, yeni teknolojiler ve özellikle infaz sürecinde iyileştirme konusunun masaya yatırıldığını söyledi. ICPA'nin verdiği ödül, cezaevleri konusunda Türkiye’nin aldığı ilk uluslararası ödül olmuş.

        ICPA Türkiye’de mahkumların aileleriyle görüntülü görüşme sistemini inceledi. Türkiye’nin cezaevleri konusunda aldığı siyasi eleştirilere rağmen uluslararası bir kuruluş tarafından ödüllendirilmesi iyi şeylerin de olduğunu gösteriyor. Toplantıya katılan diğer ülkelerin de ilgisini çeken sistemi yerinde görmek için gelmek isteyen ülkeler oldu.

        Şu ana kadar 40 milyon görüşme yapıldı. 180 bin mahkum görüntülü görüşüyor. Günde 10 dakika, ayda 30 kez aileleriyle görüntülü görüşme imkanı buluyor.

        Eğer ziyaretçisi gelmeyecekse haftalık 60 dakika görüşme hakkı bulunuyor mahkumların. Mahkumlar aileleriyle kabinin içinde görüşüyor. Görüşme sırasında kapı kapatıldığı için görüşme mahremiyetine de riayet edilmiş oluyor. Bu projenin ödül almasıyla yurtdışına pazarlama yolu da açılmış oldu. Türk ceza infaz sisteminin geldiği nokta açısından oldukça değerli bir ödül.

        İngiltere ve Almanya da da bu sistem kullanılıyor. Ancak, Türkiye’de kullanılan sistem en üst model olduğu için dünya ülkeleri arasında oldukça ilgi gördü.

        Yıldırım, aldıkları ödülle ilgili de şunları söyledi: “Teknolojinin doğru ve yerinde kullanımı, güvenlik ve insan hakları dengesine önemli katkı sağlamaktadır. Her alanda olduğu gibi ceza infaz alanında da teknolojinin takibi ve yeniliklere açık olmanın önemi büyüktür. ACEP Projesi çeşitli kurumların önemli destekleriyle işbirliği içerisinde yürütülen bir projedir. ACEP Projesi ceza infaz kurumları reformları olarak adlandırılan ve ceza infaz kurumlarının fiziksel ve zihinsel dönüşümünü sağlayan yirmi yılı aşkın reform sürecinin üzerine inşa edilen bir proje olarak, bu sürecin önemli bir halkasını oluşturma özelliğine sahiptir. ACEP Projesi ceza infaz kurumlarında uygulanan diğer bütün iyileştirme çalışmaları ile entegre olma özelliğine sahiptir. Böylelikle diğer iyileştirme çalışmaları ile sıkı bir irtibatı bulunmaktadır. Projenin bütün finansman kaynağı Türk Telekom tarafından sağlanıyor. Türk Telekom ayrıca Proje için gerekli donanımları tümüyle yerli ve milli imkanlarla üretiyor ve gerekli yazılımları hayata geçiriyor. Bu işbirliklerinin yanında ödeme sistemleri ve entegrasyonları için Vakıfbank, e-doktor uygulaması için Sağlık Bakanlığı, e-kütüphane uygulaması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği ve yazılım entegrasyonları gerçekleştiriliyor. Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğü Projenin UYAP entegrasyonunu sağlama ve ilgili UYAP ekranlarını tasarlama çalışmaları başta olmak üzere Projeye çok önemli teknik destek sağlıyor. Online alışveriş ve kantin uygulaması için Adalet Bakanlığı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu ile işbirliği yapılıyor.”

        Peki, "mükemmelliyet" ödülünü almamızı sağlayan ACEP projesi tam olarak nasıl çalışıyor?

        *Hükümlülerin aileleri ve yakınları ile bağlarını güçlendirerek rehabilitasyon süreçlerine katkı sağlıyor.

        *Proje, hükümlülerin rehabilitasyon sürecinde, aile ve dış dünya ile sağlıklı bir iletişimin oynadığı rolün önemi dikkate alınarak yürütülüyor. ACEP projesi ile hem hükümlülerin ceza infaz kurumlarında sağlıklı ve kaliteli zaman geçirmelerine imkân sağlanıyor hem de salıverilme sonrasında hükümlülerin hayata yeniden tutunabilmelerine destek olunuyor.

        *Proje ile hükümlülerin personel tarafından oda ve koğuş dışına çıkartılması suretiyle yürütülen çeşitli hizmetler, ses izolasyonlu bir kabin içerisinde oda ve koğuşlara yerleştirilen multimedya cihaz marifetiyle, personel sirkülasyonuna gerek olmaksızın daha az insan kaynağı harcanarak, hızlı ve güvenilir bir biçimde gerçekleştirilmektedir.

        *Proje kapsamında görüntülü görüşme ve e-doktor uygulaması gibi daha önce hiç yapılmamış uygulamalar hayata geçirilmiştir. İçerik itibariyle geliştirilebilir bir tasarım tercih edilmiş olup an itibariyle geliştirilen içerikler; sesli ve görüntülü görüşme, sayım, dilekçe, kantin sipariş ve online ödeme, kütüphane kitap talebi, e-mektup, e-doktor ve Bakanlık iletişim uygulamalarıdır.

        *Projenin hayata geçmesi ile ceza infaz kurumlarında hükümlülere ilk defa aileleri ile görüntülü görüşme imkânı sunulmuştur.

        *Ceza infaz kurumlarında barındırılan suça sürüklenen çocuklar ile 0-6 yaş çocuğu bulunan tüm kadın hükümlüler söz konusu haklarını 2 kat artırılmak suretiyle kullanabilmektedir.

        *Ayrıca, tüm hükümlü ve tutuklulara dini bayramlarında da ilaveten 30 dakika görüşme hakkı verilmektedir.

        *Görüntülü görüşme imkânı, bilhassa ceza infaz kurumunun bulunduğu şehir dışında ikamet eden hükümlü yakınlarını görüş için ceza infaz kurumuna gelmek gibi büyük bir külfetten kurtarmaktadır. Bu sayede ayrıca hükümlülerin küçük yaştaki çocukları ceza infaz kurumuna gelmeden ebeveyni ile görüşebilmekte, bu çocukların ceza infaz kurumu ortamında örselenmelerinin önüne geçilmektedir.

        *Aile ile iletişimin hükümlülerin rehabilitasyonuna çok önemli katkılar sağladığı bilinmektedir. Proje, aileleri ile görüntülü olarak iletişime geçen hükümlülerin psiko-sosyal gelişimine ve topluma kazandırılmalarına önemli katkı sağlamaktadır.

        *Dijital hale gelmeye başlayan e-doktor uygulamasıyla, hükümlülerin hastane sevkleri öncesinde rahatsızlıklarına uygun olmayan polikliniklere sevk edilmeleri önleniyor ve tedavi sürecindeki kontrol muayeneleri daha hızlı gerçekleştiriliyor. Bu sayede hükümlülerin sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırılıyor.

        *Projenin içinde barındırdığı diğer bir uygulama ise kantin siparişi ve ödemeleridir. Hükümlüler yaşam alanlarına kurulmuş olan multi medya cihazı sayesinde kantinde satılan malzemeler ile fiyatlarını görebilmekte, sistem üzerinden kantin siparişi verebilmekte ve ödemelerini online olarak gerçekleştirebilmektedir.

        *Projenin içinde barındırdığı diğer bir uygulama ise sayım uygulamasıdır. Mevcut durumda; ceza infaz kurumlarında mevzuat gereği günde en az iki defa sayım yapılmaktadır. Hükümlü yaşam alanına kurulacak multi medya cihazına parmak izi okutulmak suretiyle sayımlar daha güvenli, etkin ve hızlı bir şekilde tamamlanacak.

        *Projenin içinde barındırdığı diğer bir uygulama ise dilekçe yönetimi uygulamasıdır. Hükümlüler odalarından çıkmadan multimedya cihazı üzerinden parmak izi ile giriş yaparak daha hızlı ve güvenli bir biçimde dilekçe gönderebilecek, dilekçelerinin takibini yapabilecek ve kurum kütüphanesinden kitap siparişi verebilecekler.

        *Proje; hükümlülerin, yakınlarına dijital mektup göndermelerine olanak sağlayacak.

        Diğer Yazılar