Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Dünyanın geleceği liderlerin elinde mi? İşte COP28'den beklentiler

        Bu yıl iklim değişikliğinin gezegen üzerindeki yıkıcı etkileri bir kez daha görüldü. Kuzey yarımkürede yaz mevsimi küresel olarak kayıtlara geçen en sıcak mevsim oldu.

        Eylül ayında Akdeniz'de meydana gelen Daniel fırtınasında Libya'da en az 5.000 kişi hayatını kaybederken, Hawaii adası Maui'de çıkan orman yangınında en az 115 kişi öldü.

        Aralarında ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, İngiltere Kralı III. Charles, Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga, Microsoft'un kurucusu Bill Gates, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in de yer aldığı 70 binden fazla politikacı, diplomat, finansör ve iş dünyasının önde gelen isimleri, dünyanın çevre felaketine doğru kaymasını durdurmak için Birleşik Arap Emirlikleri’nin en kalabalık şehri olan Dubai'ye uçacak. Ancak 30 Kasım-12 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın 28’ncisi oldukça farklı olaylara sahne oluyor.

        REKLAM

        Örneğin bu yılki ev sahibi Birleşik Arap Emirlikleri rolünü daha farklı bir amaç için fırsat olarak görüyor: Yeni petrol ve gaz anlaşmaları yapmak.

        BBC'nin aktardığına göre zirve sayesinde Birleşik Arap Emirlikleri 15 ülkeyle fosil yakıt anlaşmalarını görüşmeyi planlıyor. COP28 başkanı Sultan Al Jaber ise aynı zamanda dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan Abu Dabi National Oil Co.'nun icra kurulu başkanı.

        Dünyanın en fazla karbon emisyonuna yol açan iki ülkesinin liderleri olan ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise Dubai’deki katılmayacak. Ancak Çin ve ABD'nin, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP28), sera gazlarının azaltılmasına ilişkin ortak toplantı düzenleyeceği bildirildi.

        Dünyayı en çok kirleten iki ülke, bu ayın başlarında daha kapsamlı emisyon azaltma taahhütleri yayınlama ve yenilenebilir enerjiyi 3 katına çıkarma hedefini destekleme konusunda anlaştılar. Bu hedefin artık nihai COP belgesine dahil edilmesi muhtemel görünüyor.

        REKLAM

        HİÇ BU KADAR ACİL OLMAMIŞTI

        Çok sayıda dünya liderinin katılacağı zirvenin 1992 Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında bugüne kadar düzenlenen en büyük yıllık COP olması bekleniyor.

        Zira durum acil. 2023 neredeyse kesin olarak tarihteki en sıcak yıl olacak. Her ilerleyen yılda ise bu rekorun diğerini geçmesi bekleniyor. Sera gazı emisyonları hala artıyor ve kirliliği azaltma vaatler yetersiz kalıyor. Bununla birlikte hızlı enflasyon ve Ukrayna ve Gazze’deki savaşların getirdiği küresel istikrarsızlık enerji geçişinin tüm dengesini karıştırdı. Yani müdahale şart. Müdahale ihtiyacı belki de hiç bu kadar acil olmamıştı.

        GERGİN BAŞLANGIÇLAR

        COP görüşmeleri çoğunlukla gergin geçiyor. Önümüzdeki iki hafta boyunca müzakereciler küresel ısınmanın nasıl sınırlanacağı konusunda uzun saatler pazarlık yapacak.

        REKLAM

        Bu yıl diplomatların fosil yakıtların aşamalı olarak durdurulup durdurulmayacağı ve yoksul ulusların iklim zararlarını ödemesine kimin yardım etmesi gerektiği konusunda tartışmaları bekleniyor. Yani Dubai'deki tartışmanın merkezinde ise para olacak. Zengin ülkeler, yoksul ülkelerin iklim değişikliğinin en kötü etkileriyle mücadele etmelerine ve temiz enerjiye ödeme yapmalarına yardımcı olmak için yıllık 100 milyar doları seferber etme yönündeki gecikmiş hedeflerine ulaştılar ancak bu rakam okyanusta sadece bir damla.

        Son tahminlere göre, gelişmekte olan ülkelerin 2030 yılına kadar yılda 2,4 trilyon dolara ihtiyacı olacak.

        Bloomberg’e konuşan Power Shift Afrika direktörü Mohammed Adow “Gelişmiş ülkelerin vaat edilen 100 milyar doları yerine getirememesi uzun süredir bir gerilim noktasıydı. Güveni yeniden inşa etmek için gelişmiş ülkelerin bu sürece katıldığını görmek ve bu sözün yerine getirilmesine ilişkin şeffaf bir şekilde rapor vermek bizim için önemli olacak” dedi.

        KİM NE İSTİYOR?

        ABD

        ABD Başkanı Biden'ın bu yıl, siyasi ve diğer türlü birçok zorluğun ortasında Dubai gezisini atlaması bekleniyor.

        Anketler Biden’ın eski Başkan Trump'ın gerisinde kaldığını gösteriyor ve bu da uluslararası iklim çalışmalarına yönelik artan talepleri karşılamakta zorluk çekeceği anlamına geliyor. Bunun yerine Biden’ın özel iklim elçisi John Kerry ve ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris zirveye katılacak.

        REKLAM

        ABD daha fazla ülkenin karbondioksitin yanı sıra sera gazlarıyla da mücadele etmesini ve bunları bir sonraki iklim hedeflerine dahil etmesini istiyor. Üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Cuma günü gazetecilerle yaptığı görüşmede, CO2 dışındaki gazların dünyanın yaşadığı iklim değişikliğinin yarısını oluşturduğunu, ancak ülkelerin yalnızca yarısının bunları Paris Anlaşması kapsamındaki iklim planlarına dahil ettiğini söyledi.

        ABD'nin genel olarak isteği bu olsa da Kerry, TIME'a yaptığı açıklamada "Aşamalı olarak bırakmak için, ilk önce aşamalı olarak azaltmanız gerekir, aşamalı olarak bırakmanın yolu, aşamalı olarak azaltmadır" dedi ve bunun hemen olmayacağının sinyallerini verdi. Kerry, yine de elektrikli arabalar, güneş ve rüzgar gibi teknolojilerin devreye girmesiyle talebin azalacağını söyledi.

        BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ

        COP28'i bir petro devlette düzenleme fikri, Birleşik Arap Emirlikleri'nin bu yılın ev sahibi ülke olarak ilan edildiği andan itibaren dikkatleri çekti. BAE'nin konferans başkanı olarak Sultan el-Jaber'i seçmesi de, diğer işinin dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi'nin genel müdürü olması nedeniyle sert eleştirilerle karşılaştı.

        REKLAM

        Ekim ayı sonlarında yapılan COP öncesi zirvede el-Jaber, COP28 için dilğini şu şekilde özetlemişti: 2015 Paris Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana kaydedilen ilerleme ve gerilemelerin değerlendirilmesine "sağlam" bir yanıt , "kapsamlı bir uyum anlaşması ve finans konusunda çığır açan çözümler."

        Sultan el-Jaber bir diğer önemli önceliğin ise yeni iklim felaketi fonunun çalışır hale getirilmesi olduğunu ekledi. Ancak BAE’nin müzakerelere katılan yaklaşık 200 ülke arasında bir anlaşma yapılmasına öncülük etmek zorunda kalması bunu zorlaştırıyor.

        G77+ÇİN

        Genel olarak siz G7 ve G20’ye alışkın olabilirsiniz, ancak bu blok müzakerelerdeki en büyük bloktur ve aslında 77 değil 134 ülkeden oluşur.

        G77, BM iklim sözleşmesi kapsamında tanımlandığı şekliyle tüm gelişmekte olan ülkeleri temsil ediyor. Çin'in yanı sıra Brezilya, Küba, Kenya, Maldivler, Pakistan gibi ülkeleri de içerir.

        Blok, ABD ve diğer bazı gelişmiş ülkelerin istediği gibi, kayıp ve hasar fonunun sadece küçük adalar ve en az gelişmiş ülkeler için değil, tüm gelişmekte olan ülkeler için uygulanması çağrısında bulunuyor.

        REKLAM

        Blok üyelerinin farklı siyasi ve ekonomik yapıya sahip olması her zaman aynı hedeflere sahip olmadıkları anlamına geliyor. Bazıları fosil yakıtların sürekli kullanımının hayatta kalmalarına zarar verdiğini düşünürken, diğerleri bunu ekonomik kalkınmalarının temeli olarak görüyor. Bu fikir ayrılığı da süreci zorlaştırıyor.

        ÇİN

        ABD ile birlikte gezegeni ısıtan sera gazlarının en büyük üreticisi olarak Çin'in bu tartışmada hayati bir rolü var. Emisyonlar hâlâ artıyor ancak tam olarak ne zaman zirveye ulaşacakları tartışma konusu.

        Öte yandan Çin, kendi ülkesinde yenilenebilir enerjiye devasa yatırımlar yapıyor . Öyle ki bu rakam ABD'nin yılın başında yaptığı yatırımın neredeyse dört katı. Ve Çin rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini beş yıl erken ikiye katlama hedefini aşma yolunda ilerliyor.

        Çin'in ulusal hedefleri, 2030'dan önce emisyon artışının durdurulmasını hedefliyor. Bu zirvede Çin, ABD gibi zengin uluslara, gelişmekte olan ülkelere yardım etmek için daha fazla parasal katkıda bulunmaları yönünde baskı yapmaya devam etti. G77 ile uyumlu olarak, Paris Anlaşması'nın, gelişmiş ülkelerin kendi iklim kirliliğini azaltmada öncülük etmesi ve daha fakir ülkelerin de çabalarının desteklemesi gerektiğini söylüyor.

        REKLAM

        AVRUPA BİRLİĞİ

        Avrupa Birliği Dubai'ye iki ana amaçla gidiyor: Yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması ve fosil yakıtların aşamalı olarak durdurulması.

        Brüksel, ülkelerin COP28'de her iki hedefi de taahhüt etmelerini umarak, 2030 yılına kadar dünyanın küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 3 katına çıkarma ve enerji verimliliğini 2 katına çıkarma hedeflerini savundu.

        Ancak ABD ve Çin'in yanı sıra BAE'nin COP28 başkanlığını da içeren ülkeler, AB'nin küresel yenilenebilir enerji hedefine destek sinyali verse de fosil yakıtın kademeli olarak ortadan kaldırılmasına yönelik coşku henüz çok az.

        SUUDİ ARABİSTAN

        Suudi Arabistan bu kez net bir mesajla Dubai’ye gidiyor: Fosil yakıtları değil, sera gazı kirliliğini aşamalı olarak ortadan kaldırmak.

        REKLAM

        Ancak bu görüş, yenilenebilir enerjiye geçişi yavaşlatması için fırsat yaratabileceğinden korkan AB’nin konumuyla çelişiyor.

        RUSYA

        Tıpkı Suudi Arabistan gibi, Rusya da küresel iklim görüşmelerinde net bir mesajla Dubai'ye gidiyor.

        Dünyanın en büyük petrol ve gaz ihracatçılarından biri olan Rusya, fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasına açıkça karşı çıkıyor.

        Moskova muhtemelen yeni bir “iklim doktrini”nin yayınlanmasını bir ilerleme işareti olarak göstermeye çalışacak ve 2060 yılı Rusya'nın iklim tarafsızlığı hedefi olarak açıklanacak.

        Tüm bunlarla beraber Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşla en azından Batılı ülkeler açısından dışlanmış bir devlet haline geldi. Dünyanın en büyük sera gazı salıcılarından biri olarak statüsü göz önüne alındığında, hükümetlerin iklim değişikliği konusunda Moskova ile temasa geçmesi de zor olacak.

        REKLAM

        PARİS İKLİM ANLAŞMASI BİR DEĞİŞİM YARATTI MI?

        Bilim insanları hızlı ısınma ve bunun yol açtığı sık görülen aşırı hava olayları konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.

        2015 yılında COP21'de imzalanan ve küresel ısınmayı 1,5 derece üzerinde sınırlandıran Paris Anlaşması hedeflerine ulaşabilmesi için, BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nden bilim insanları artık sera gazı emisyonlarının yüzde 43 oranında düşmesi gerektiğini söylüyor.

        2030 yılına kadar 2019 ile karşılaştırıldığında, COP28 gündeminin önemli bir kısmı, ülkelerin emisyonları azaltmaya yönelik kaydettiği ilerlemeyi değerlendirmeye yönelik “küresel envanter”dir. Bu yılki zirvenin, dünyanın küresel ısınmayı Paris'te kararlaştırılan miktarla sınırlama yolunda olmadığını ve daha fazlasının yapılması gerektiğini açıkça ortaya koyması bekleniyor. Ancak kim tarafından ve nasıl yapılacağı tartışmanın en önemli soruları arasında yer alacak.

        REKLAM

        1,5°C HEDEFİNE NE KADAR YAKINIZ VE NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?

        Paris anlaşmasının bir parçası olarak, İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 1,5 derecelik sıcaklık artışının gezegen için ne anlama geleceğini yakından incelemekle görevlendirildi.

        1,5°C ve 2°C ısıtmanın verdiği hasar arasında büyük bir fark buldular ve daha düşük sıcaklığın çok daha güvenli olduğu sonucuna vardılar. Sonuca göre 1,5°C'lik bir artış yine de deniz seviyelerinin yükselmesine, mercan resiflerinin zarar görmesine ve sıcak hava dalgalarının, kuraklıkların, sellerin, şiddetli fırtınaların ve diğer aşırı hava koşullarının artmasına neden olacak ancak bunlar 2 °C'lik bir senaryoya göre çok daha az olacaktır.

        COP26'dan bu yana yayınlanan en son IPCC raporlarından elde edilen diğer bulgular, bu uyarıların altını çizdi ve dünyanın 1,5C eşiğinde kalma şansının hala zayıf olduğu ancak ortak çabaların gerektiği sonucuna vardı.

        REKLAM

        Bu yılki rekor sıcaklıkların bizi sanayi öncesi seviyelerin 1,5 derece üstüne, muhtemelen son 100.000 yılda olduğundan daha fazla yaklaştırması anlamına geliyor. Dünya okyanuslarındaki sıcaklıkla anormal seviyelere ulaştı ve dünya çapında rekorlar geçilmeye devam etti.

        Sıcaklıkların bir yıl, hatta iki ya da üç yıl boyunca 1,5 derecenin üzerinde olması Paris anlaşmasının ihlali anlamına gelmiyor çünkü bilim insanları sınırın aşıldığını açıklamadan önce daha uzun bir trend görmek istiyor. Ancak 1,5 derece hedefinin canlı tutulması gerekiyorsa, emisyonlarda herhangi bir ülkenin henüz planladığından çok daha yüksek kesintilere ihtiyaç duyması gerekiyor.

        BAŞARI HANGİ AŞAMADA SAYILACAK?

        Uzmanlara göre COP28 başkanı Sultan Al Jaber, yenilenebilir enerji kaynakları konusunda önemli anlaşmalar yaparsa, Dubai’deki zirve muhtemelen başarılı bir COP olarak değerlendirilecek.

        Ancak tüm bunlara karşın ülkelerin hedef ve taahütlerinde ne kadar gerçekçi bunları zaman gösterecek…

        * Haberin görselleri Associated Press, Shutterstock ve iStock'tan servis edilmiştir.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ