Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Şimdi doları satıp faize mi yatalım ?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Geçen hafta Merkez Bankası faizi yüzde 40’a kadar çıkartıp sona yaklaştığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Bizim uyguladığımız dezenflasyon programı çok büyük ihtimalle Lirada reel olarak bir değerlemeye sebep olabilir. Yani Türk Lirası’nın reel olarak değer kaybettiği süreç sona gelmiştir” dedi.

        Yüzde 40’a çıkmış ve biraz daha yükselecek faiz oranıyla hem Hazine tahvillerinin hem de mevduat faizlerinin alt sınırı yükseldi.

        REEL FAİZ SADEC E 3 AYLIKTA VAR

        ➔Mevduatta en çok tercih edilen üç aylık vadede bankalarda uygulanan faizin ortalaması yüzde 46.25’i buldu. Bunun yüzde 5 stopajı kesildikten sonra üç aylık getirisi yüzde 10.98’e gelir.

        ➔Demek ki üç ayda enflasyon yüzde bu düzeyin altında kalırsa reel bir getiri elde etmek mümkün. Buradaki sınır aylık ortalama yüzde 3.5 enflasyonun geçilmemesi.

        ➔Mümkün mü evet. Hatta biraz altında dahi kalabilir. Dolayısıyla en azından üç aylık vadede reel faiz söz konusu.

        ➔Diğer vadeler de reel faize doğru yaklaşıyor. Çünkü tüm TL mevduatlarında vadelerin toplamında faiz oranı yüzde 40.78’e çıktı.

        ➔Hazine 2 yıllık gösterge tahvilinin faizi de yüzde 41 düzeyinde.

        TL’YE DÖNÜŞÜN ŞARTLARI

        ➔Kıl payı sağlanan bu durum “dövizi sat faize yat” döneminin açıldığına işaret ama bunu rahatlık içinde yapmayı beraberinde getirmiyor.

        ➔Enflasyonda sıçramalar faizi yeniden negatif düzeye döndürebilir. Bu nedenle sadece üç aya kadar olan vadede sınırlı bir şekilde dövizden faize geçiş yapılabilir.

        ➔Tabi ki dövizden TL’ye geçişin matematik şartları yanında bir de ön şartı var.

        ➔Bu da seçim sonrası iş başına gelen ekonomi yönetiminin rasyonel politikalarını sürdürmeye devam etmesi, bu politikanın yerel seçimleri kazanmak için kurban edilmemesidir.

        ➔Edilirse ortaya derin bir güvensizlik çıkar ki, tamir edilmesi bugünkünden çok daha zor olabilir.

        EKONOMİYİ SİYASETE KURBAN VERMEMEK

        ➔Dövizden faize dönüşün yaygınlaşması ve sürdürülebilmesi için döviz kurunun da istikrarlı bir şekilde enflasyonun altında kalması gerekiyor.

        ➔Bu konuda ağzı sütten yananların yoğurda üflemesi söz konusudur. Son üç ayda gerçekleşen enflasyona göre reel efektif döviz kuru TÜFE bazında yüzde 14.8, ÜFE bazında yüzde 9.0 geriledi. TL bu oranda değerlendi.

        ➔Ama yurtiçi yerleşikler bu sürece güvenip dövizden TL’ye güçlü bir geçişi henüz yapmadı.

        ➔Bunda geçmiş dönemden gelen acı tecrübeler yanında rasyonel ekonomi politikalarının yerel seçim döneminde ne ölçüde kesintiye uğrayıp uğramayacağı beklentisi de etkili.

        ➔Çünkü önümüzdeki yerel seçimlerde iktidarın büyük şehirleri kazanabilmesi için ekonomiye tarumar etmeyeceğine güvenilemiyor.

        GÜVENSİZLİĞİN BEDELİ YÜKSEK

        ➔Yine aynı güvensizlik borsaya satış yönünde yansıyor. Seçim sonrasında dünya borsalarından pozitif yönde ayrışan İstanbul Borsası yerel seçimler yaklaştıkça negatif ayrışmaya başladı.

        Son bir ayda dünya borsaları MSCI endeksiyle yüzde 10.3, gelişmekte olan borsalar yüzde 7.6 yükselirken, İstanbul Borsası TL’nin değerlenmesine rağmen yüzde 6.6 primde kaldı.

        ➔Aynı şekilde Türkiye piyasasına bir türlü yeterince gelmeyen yabancıların ana gerekçelerinden biri de güvensizlik. Ya mevcut ekonomi yönetimi, Naci Ağbal örneğinde olduğu gibi, görevden alınırsa diye güven duyamıyor.

        Türkiye’nin risk primi geçen hafta 332 puana kadar inerek son Mart 2021 sonrasının en düşüğüne geriledi.

        ➔Ancak Türkiye’nin kredi notu, kredi notlamasının başlandığı 1992 sonrasının en düşüğünde. Rasyonel politikalara dönü sonrası sadece notun görünümde pozitife çevrilme var ama notta yükseltme yok. Onlarda da güven eksikliği var.

        POZİTİF İŞLER YAPIP NİYE NEGATİF SONUÇLAR ALIYORUZ?

        ➔Güveni geri getirmek için yapılacaklar artık tek yönlü. Ekonomiyi yerel seçime kurban etmemek, girilen rasyonel ekonomi politikaları yolunda ilerlemek, sabretmek, hatta uluslararası güven için daha radikal adımlar atmak.

        ➔Ekonomiler ile piyasalar güven üzerine kurulu ve kurallar bazında işler. Ne kadar güven sağlanırsa ve kurallar çalıştırılırsa o kadar sonuç sağlanır.

        ➔Bu eksiklikten dolayıdır ki pozitif işler yapıp negatif sonuçlar alıyoruz. Ya da hak ettiğimiz sonuçları alamıyoruz.