Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Basından öğrendiğimize göre Cumhurbaşkanı Gül, Amerika’daki bir toplantıda “Türkiye’nin edebiyat,sanat,spor,eğitim ve bilimde Rönesans gibi bir dönemden geçtiğini ve son dönemde inanılmaz bir açılım ve serbestleşme yaşandığını” dile getirmiş. (Bkz.HaberTürk.26.09.2010)

        Avrupa’da Rönesans Dönemi diye adlandırılan ve 15 ile 16.ncı yüzyılları kapsayan süreç, İtalya’da başlayıp tüm kıtaya yayılan edebiyat,sanat,bilim,felsefe alanındaki bir “Yeniden Doğuş” süreci olarak tanımlanır.Bu dönemde sanat, bilim ve felsefede büyük atılımlar gerçekleştirilmiştir.

        Rönesans, Ortaçağın dindarlığına,metafizik anlayışına ve felsefesine bir tepki ve başkaldırı olarak doğmuştur. İnsan odaklı bir felsefeyi;bireyin değer ve gücünü;dünyasal olanı, demokrasi ve bilimi ön plana çıkarıp din yerine aklı yüceltmiştir. Bu dönem aynı zamanda yaratıcılığın gücüne duyulan saygıyı simgeleştiren bir dönemdir.

        Rönesans’ın öncüleri,sanat etkinliklerinin yanı sıra edebiyat, tarih ve arkeolojiye de önem vermişlerdir.Resim, heykel ve mimaride eşsiz yapıtların çıktığı bu dönemde Rafael,Leonardo da Vinci,MikelAnj,Velasques,Rembrand dünya sanat tarihinin gelecek yüzyıllarını da etkileyen dev sanatçılar olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

        Erasmus,Luther,Şekspir,Servantes,Makyavel,Kopernik ,Bacon ve Bodin ise bu devrimsel aydınlanma döneminin yazar,ozan ve bilim insanları olarak yeni bir çağa imza atmışlardır.

        Cumhurbaşkanı Gül, AKP iktidarının son yıllarda gerçekleştirdiği Rönesanstan (!) söz ederken örnek olarak Orhan Pamuk’u ve “Newyork’ta kitapçılarda çok satanlar listesinde yer alan bazı Türk yazarlarının kitaplarını;Soho’nun sanat galerisinde sergilenen Türk sanatçılarının eserlerini” veriyor.

        Kuşkusuz, bu örnekler de istisnalar olarak değer taşıyan örnekler..Ne var ki TÜİK’in genel istatistiksel örnekleri başka şeyler söylüyor. Örneğin, nüfusu 72 milyonu aşan ülkemizde yalnızca 19 milyon kişinin kitap ve kütüphanelerden yararlandığını; 325 bin kişinin opera ve baleye gittiğini; 953 bin kişinin tiyatro ile ilgilendiğini gösteriyor. Ayrıca, 2008 yılında 861 Felsefe yayınına karşılık 1165 ilâhiyat yayını yapıldığını;Güzel Sanatlara ilişkin 753 yapıt verildiğini; edebî yayın sayısının 5217;bilimsel yayın sayısının ise 215 olduğunu görüyoruz.

        Bütün bu veriler ve bunlara eklenen İdil Biret konserine yapılan saldırı; sular altında bırakılan Bergama’daki Allianoi; Tophane’deki resim galerileri baskını; Ankara Kurtuluş Parkında el ele dolaşan gençlere yönelik baskılar; Mardin’de ancak polis kordonu altında yapılabilen çağdaş defile ve üzerine tükürülen ya da parçalanan heykeller, Cumhurbaşkanı Gül’ün Rönesans masalına inanmamızı doğrusu çok zorlaştırıyor.

        Diğer Yazılar