Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı İçinde her şeyden biraz olan bir uzay operası: Rebel Moon
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İçimdeki çocuk kırk yıldır ‘çok çok uzak bir galaksi’de yaşıyor! Bugün olduğum yerden geriye dönüp baktığımda ‘çok çok uzun’ bir zaman öncesiymiş gibi gelen kırk yıl önce Çemberlitaş Şafak Sineması’nda bir Jedi ustasının peşinden gitti oraya... Ben büyüdüm, dünya kirlendi! İçimdeki çocuk bir masala tutunup hiç büyümeden kaldı öylece. Onun yüzünden ne zaman ‘Star Wars’la ilgili bir yazı, fotoğraf görsem, müziğinden birkaç nota duysam hoop 10 yaşıma dönüyorum yeniden. Her seferinde şaşırıyorum bu duruma, ne ben eski benim ne o çok çok uzak galaksi eski galaksi ama işte ‘gökyüzü gibi bir şey bu Star Wars hiçbir yere gitmiyor’, hep benimle...

        Netflix’in 22 Aralık’ta yayınlanacak yeni mega yapımı ‘Rebel Moon’u izlemek için sinema salonuna girdiğimde kırk yıl önceye, Çemberlitaş Şafak Sineması’na ışınlandım resmen... Zack Snyder’in yıllar önce bir ‘Star Wars filmi’ olarak geliştirmeye başladığı Cora ile arkadaşlarının öyküsünü izledikten sonra yönetmen ve oyuncularla konuşmak için ‘Zoom odası’nda beklerken 10 yaşındaki çocukluğum da yanı başımdaydı.

        'BU FİLM STAR WARS'TAN FARKLI BİR NOKTADA DURUYOR'

        Röportaj sırasında büyük bir Star Wars fanı olduğunu, filmi sinemada 13-14 kez izlediğini belirten yönetmen Zack Snyder, Rebel Moon için Lucasfilm’le yıllar önce görüşmüş ama bu filmin hikayesinin bu görüşmeden çok çok önceye, hatta daha ilk filmini yapmadan önceye kadar gittiğini söylüyor. Screen Rant’a konuyla ilgili açıklamalar yapan filmin yapımcısı ve Snyder’in eşi Deborah Snyder, fikrin 20-21 yıl (daha kendileri evlenmeden) önceye ait olduğunu söylüyor. Zack Snyder ise Rebel Moon hikayesiyle ilgili ilk fikrin doğuşunu şöyle anlatıyor: “Okuldayken bir hocama ‘Uzayda geçen bir ‘Dirty Dozen’a (12 Kahraman Haydut) ya da ‘Yedi Samuray’a ne dersiniz?’ diye sormuştum...”

        Usta yönetmen öykünün başlangıcını böyle anlatıyor ama yine de filmi Star Wars’la karşılaştırılmaktan kurtulamayacak kuşkusuz... Röportajda Zack Snyder’e bu karşılaştırmanın filmin avantajı mı dezavantajı mı olduğunu sordum. Bu karşılaştırmadan rahatsız olmadığını, hatta bu efsanevi seriyle kıyaslanmayacak bir ‘Uzay Operası’ yapmanın neredeyse imkansız olduğunu düşündüğünü belirten Snyder şöyle devam etti: “Bence Star Wars o kadar büyük bir beğeni ve o kadar çok yaratıcı alanı kapsıyor ki bu karşılaştırmalar kaçınılmaz oluyor. Ama burada daha sert bir öykü var. Bence (Rebel Moon) tamamen farklı ve çok daha karanlık bir yerde duruyor.”

        Deborah Snyder de eşiyle aynı fikirde: “Ve karakterler kesinlikle daha boyutlu! Ayrıca ahlaki olarak da (ne siyah ne beyazlar) daha griler sanırım. Bu yüzden de Star Wars'un gerçekten bu noktalara girdiğini düşünmüyorum...”

        YEDİ SAMURAY'IN KULAKLARI ÇINLIYOR

        Rebel Moon’un öyküsü kısaca şöyle: “Ana dünyanın acımasız orduları uzak bir ayda bulunan sakin bir çiftçi köyüne gelir ve onlardan hasatlarının büyük bölümünü kendilerine vermelerini söyler. İşlerinde güçlerinde, hayatlarını idame ettirmeye çalışan çiftçiler, ürünlerini kötü adamlara verseler kendileri açlıktan öleceklerdir ama kötü adamlarla savaşacak güçleri de yoktur. İşte bu noktada devreye köylerine bir süre önce gelmiş olan ‘göçmen’ Cora girer. Cora köyü kötü adamlardan korumak için eski askerlerden, kanun kaçaklarından, asilerden oluşan bir grup kurmak için yola çıkar...” Akira Kurosawa ve ‘Yedi Samuray’ının kulakları çın çınlıyordur eminim...

        Neyse, Zoom’da bir sonraki odaya geçelim biz. Sofia Boutella da filmin kahramanı Cora gibi bir göçmen! Cezayir asıllı Boutella, aslında bir dansçı. Reklam filmlerinde, Madonna’nın arkasında dans ederken oyunculuğa başlayan oyuncunun CV’sinde Tom Cruise’la ‘Mumya’, Charlize Theron’la ‘Atomic Blonde’ ve Colin Firth’le ‘Kingsman: Secret Service’ gibi filmler var.

        Sofia Boutella, evinden uzakta bir gezegende yeni bir hayat kurmaya çalışan Cora’nın öyküsüyle kendi öyküsü arasındaki paralellikleri soruyorum. Benzerlikler olduğunu söyleyip şöyle devam ediyor:

        'BEN DE CORA GİBİ YAŞADIĞIM YERDEN AYRILDIM'

        “Evinden çok genç yaşta ayrıldığında tek bir ülkeye ait olma duygusunu özlüyorsun. Ülkelerine derin duygularla bağlı insanlarla çalıştığımda ben de özlüyorum bu duyguyu. Ama aynı zamanda bu duyguya sahip olmamak bana tek bir ülke yerine dünya hakkında daha derin duygulara sahip olma şansı verdi. Sanki (tek bir ülkeye ait olsam) öyle olsa dünyanın tamamıyla bir bağlantım olmayacaktı...”

        Cezayir’den Fransa’ya gittiğinde okulda yaşadığı zorlukları, ait olma hissiyle ilgili problemleri vurgulayan Boutella, sanatın bulduğu en güvenilir sığınak olduğunu söylüyor: “Okula gittiğimde Fransızca konuşabiliyordum ama okuyup yazamıyordum. Zordu. Ama işte dansa başladığım zaman ‘biz' gibi hissettim. Aynı dili konuşuyoruz ve aynı eğitime sahibiz ve aynı yerden geliyoruz hissi oldu. Evet Cora ile benzerliklerimiz var biraz. Cora da (yaşadığı yerden) ayrılmak zorunda kaldı... Onun hissettiklerini içimde bir yerlerde hissediyorum ve karaktere kendi kişisel deneyimlerimden bir şeyler de kattım.”

        CHARLIE HUNNMAN: 'ARTIK BİRAZ YAŞLIYIM'

        Rebel Moon – Part One: A Child of Fire’da Zack Snyder seyircileri sinema tarihinin birçok klasik setine götürüyor. Bir kovboy kasabası ve tabii ki barı, antik Roma’da bir gladyatör arenası, Nazi üniforması benzeri kıyafetli kötü adam, C3PO benzeri eski 'muhafız' bir robot, Jedi’ların ışın kılıçlarını hatırlatan iki kılıçlı bir samuray, mistik güçleri olan bir prenses, Barbar Conan’ın (Snyder bir Barbar Conan hayranıymış bu arada) uzak bir akrabası, adını antik Mısır’dan alan bir dev kuş Bennu’yla birlikte daha önce benzerlerini dinlediğiniz dev bir masalın içine yuvarlanıyorsunuz.

        Elbette bu tanıdık masal benzerlerinden (160 milyon dolarlık bütçenin de desteğiyle) alabildiğine görkemli aksiyon sahneleriyle ayrılmaya çalışılıyor.

        Bu noktada oyuncuların bu sahnelere nasıl hazırlandığını konuşuyoruz. Han Solo’nun uzaktan kuzeni gibi duran Kai’ye canlandıran Charlie Hunnam’ın, Rebel Moon’un çekimlerinden önce yaşadığı bir sakatlık nüksetmiş çekimlerde. “Artık biraz yaşlıyım ve sette kendime daha çok dikkat ediyorum. Ancak maalesef belimi sakatladım. Sinirlerinize zarar verdiğinizde bilirsiniz tıpkı diş ağrısı gibi bu ağrı sizin enerjinizi, şevkinizi kırıyor. Bu yüzden iki kat fazla çalışmam gerekti. Çünkü Kai’nin çok enerjik olmasını istiyordum. Ben normalde son derece sakin birisiyimdir. Bu yüzden Kai’nin tam tersi olmasını istedim. Ancak o ağrıyla günde 14-16 saat çalışmak gerçekten zordu. Benim için bir meydan okumaydı. Ağrı karşısında bir umut ışığı arayışıydı belki de...”

        YETİŞKİNLERE ÖZEL BİR 'REBEL MOON' GELİYOR

        Oyuncalar Ray Fisher, E Duffy, yaklaşık 8 ay süren çekimler sırasında ata binmekten, ağırlık antrenmanlarına kadar birçok alanda limitlerini zorladıklarını söylerken Michiel Huisman araya giriyor: “Buğday hasadının nasıl yapıldığını öğrenmenin zorluğunu da unutmayın sakın! Bu işi çok ciddiye aldım çünkü ben bir çiftçiyi oynuyorum...”

        Zack Snyder’le konuşacağımı öğrenen bir arkadaşım ısrarla “Yönetmenin kurgusu olacak mı onu sor bak unutma mutlaka sor” diye beni iyice tembihledi. Maalesef bu soruya vaktim kalmadı. Ancak Snyder, Vanity Fair’e bir ‘yönetmen kurgusu’ geleceğinin müjdesini vermiş: “Bir Rebel Moon herkesin keyif alacağı şekilde olacak yönetmen kurgusu ise sadece yetişkinlere yönelik... Benim hayranlarım ve hikayede daha derine inmek isteyenleri için bu kurgunun çok eğlenceli olacağını düşünüyorum.”

        Usta yönetmenin bir sürprizi daha var aslında... Zack Snyder, Total Film’e yaptığı açıklamada Rebel Moon’la 2021 yapımı filmi Army of Dead’in aynı evrende geçtiğini ve iki filmin karakterlerinin ileride buluşacağını söylemiş.

        NUR TOPU GİBİ BİR UZAY OPERAMIZ OLDU

        40 yıl önce Çemberlitaş Şafak Sineması’nda bir Jedi ustasının peşinden ‘çok çok uzak bir galaksi’ye giden ‘içimdeki çocuk’la göz göze geldim filmden çıkarken. ‘Güç’ hala bizimleydi, bundan sonra da hep bizimle olacak...

        Rebel Moon, Z kuşağının ‘Star Wars’u olur mu, bugün 10 yaşında olan bir çocuk 40 yıl sonra onun için ‘gökyüzü gibi bir şey bu Rebel Moon hiçbir yere gitmiyor’ diye bir cümle kurar mı bilmiyorum. Bildiğim tek şey nur topu gibi yeni bir ‘uzay operamız’ oldu, 20 yıldan fazla zamandır bu filmin hayalini kuran Zack Snyder erdi muradına biz çıkalım kerevetine...

        ***

        ‘Rebel Moon - Part One: A Child of Fire’da’ 22 Aralık’ta, Rebel Moon - Part Two: The Scargiver ise Nisan 2024’te seyircilerle buluşacak.