Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Susurluk Davası

        Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemle ilgili ''cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu'' iddiasıyla yargılandığı Susurluk Davası'nda 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Konunun uzmanları kararı HABERTURK.COM'a değerlendirdi:

        "ARKASI ÇORAP SÖKÜĞÜ GİBİ GELİR"

        Eski Kültür Bakanı ve Susurluk Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar

        Bu karar önemli bir adımdır. İbrahim Şahin ve arkadaşları Mehmet Ağar'ın da içinde bulunduğu dosyayla ilgili ceza almışlardı. Dolayısıyla karar çok şaşırtıcı değil.

        'Mehmet Ağar'a yargı hiçbir şey yapmaz' anlayışı da böylece yıkılmış oldu. Mehmet Ağar'ın Susurluk süreciyle ilgili beyanları son derece önemliydi. 'Bin operasyonda 4 bin kişi öldürdük' ve 'Ben ne yaptıysam MGK kararlarına uygun olarak yaptım' demişti.

        Asıl bundan sonrası önemli. Cürüm işleme örgütünün varlığı tespit edildi ama bu örgüt hangi cürümleri işledi? Ben bu anlamda bu kararı son derece olumlu buluyorum ve

        Türkiye'nin geçmişindeki kara bir dönemin görülmesi adına da önemsiyorum. Bundan sonra Susurluk sürecindeki ve o dönem MGK'daki tüm kişilerin yargının önünde

        hesap vermesinin gündeme geleceğini düşünüyorum. Mehmet Ağar'la birlikte bu işin arkası çorap söküğü gibi gelir.

        "SUSURLUK DEDİĞİMİZ SİYASİ BAĞLANTIDIR, YOKSA NE OLACAK!"

        Taraf Gazetesi yazarı Alper Görmüş

        Susurluk, Türkiye'nin karanlık bir dönemi. İlk anda "Aman ne güzel, iş Mehmet Ağar'a uzandı gibi" bir düşünce geliyor insanın aklına ama bana çok da muteber gelmiyor bu. Kendi duygu ve düşüncemi de sorguluyorum ve haklı olduğumu görüyorum. Özellikle Ayhan Çarkın'ın açıklamalarını düşündüğümüzde, bu dava genişlemeye meyyel bir davaydı. Sonuçta müştekilerin avukatlarının bu davanın Ayhan Çarkın'ın açıklamalarını da işin içine katması gerektiğine dair bir talepleri vardı haklı olarak. Sanki bu dava daha genişleyecek ve uzaması gereken yerlere uzama istidadı gösterebilecek bir noktadayken durdu gibi bir hissiyatım var.

        Bu mahkeme, daha geniş bir bakışla ve dönemin siyasi sorumlularını da içine alacak, en azından oralara bir suç duyurusuna uzanacak bir yola girmeliydi. Çünkü biliyoruz ki, kendisinin de zaman zaman ima ettiği gibi, mesele Mehmet Ağar'la sınırlı değil. Bir emniyet müdürünün kendi başına alacağı kararlar değil bunlar. Mahkemedeki suçlamalara baktığımızda, suç işlemek için çete kurmaktan bahsediliyor. İşlenen suçlara baktığımızda, bunun çok kapsamlı, temel, büyük siyasi amaçlı suçlar olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla burada başka bir iradenin olduğu açık.

        "Susurluk'la yüzleşiyoruz aman ne güzel" dememiz için meselenin polis boyutunu aşması ve dönemin siyasilerini kapsaması gerekir. Bunu göremiyoruz. Bu noktada dava durdu veya durduruldu gibi bir hissiyat var bende. Dolayısıyla Ağar'ın ceza alması çok önemli değil hatta tam tersine, biraz daha şüpheci yaklaştığımızda başka şeyler de aklımıza gelebilir. Susurluk dediğimiz siyasi bağlantıdır. Yoksa ne olacak? Polisleri yakaladık, rahatladı insanlar değil ki... Mehmet Ağar meselesi de değil bu. Çok geniş boyutu olan ve en üst düzey siyasetçilere uzanan bir hikâye Susurluk. En azından çok güçlü kanaatler var bu yönde. Dolayısıyla Susurluk'u aydınlatmak isteyen bir yargı en azından bu konudaki kuşkuları gündemine almalı ve oralara uzamalı. Ama oralara gitmiyor bir türlü.

        Mehmet Ağar'ın Güldal Mumcu'ya meşhur tuğla metaforuyla verdiği cevabı hatırlarsınız. "Hanımefendi, bir tuğla çekilirse neler olur neler, bütün duvar yıkılır" demişti. Dolayısıyla oradan baktığımızda Ağar'ın "kendimden eminim ve vicdanen rahatım" sözlerini ben, "iddia edilen suçlarla hiçbir ilgim yok" anlamından ziyade "ben görevimi yaptım, emirleri yerine getirdim, siyasi iradenin bir uygulayıcısıydım" anlamında yorumluyorum.

        "GEÇ KALMIŞ BİR KARAR"

        Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk

        İtiraz yolu var. İnsanlar mahkemeye de verilir, dava da açılır, ceza da alabilir ve Yargıtay'a gidecek. Biz hukukçu değiliz ama geçmişte yaşanan olaylardan yola çıkarsak sürpriz sayılmaz. Daha önce Sususrluk Davası kapsamında Korkut Eken 6 yıl hapis cezası almıştı. Aynı olayların içinde Mehmet Ağar'ın da adı geçiyordu ama o dönem milletvekili olduğu için dosyası ayrılmıştı. Dolayısıyla bu karar gecikmiş bir karardır. Fakat Ağar için bu işin bitmediğini ve hukuki olarak sonuna kadar itiraz edeceğini biliyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ