Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Engelleri atla aşıyorlar / Ekin Türkantos'un yazısı

        Ekin TÜRKANTOS / GAZETE HABERTÜRK-CUMARTESİ

        Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Veliefendi Hipodromu’nda Atla Terapi Merkezi’nin önündeyiz. Çocuklar heyecanla atlarla buluşmayı bekliyor. Babasıyla birlikte bahçede oynayan Beren de telaşlı ve heyecanlı. Babası onu oyalasa da aklı atlarda. Sonunda Pony’ye benzeyen atların hazırlığı tamamlanıyor ve çocuklar uzmanlar eşliğinde atlarla buluşuyor. Heyecanları görülmeye değer. Öte yandan aileler de çocuklarının bu mutlu anlarını fotoğraflıyor. Konuştuğumuz ailelerin burada geçirdikleri zamanı anlatırken gözleri doluyor. Haksız da sayılmazlar. İletişim güçlüğü çeken, fiziksel olarak yürümekte zorlanan ya da agresif tutumlar sergileyen çocuklar burada bambaşka biri oluyor. Mesela hayatında hiç konuşmamış çocuğun ilk kelimesinin ‘at’ olması eğitmenleri de anneleri kadar heyecanlandırıyor. Aslında onlar, orada ortak bir kaderi paylaşan insanlar. Ve işin en keyifli tarafı da çocukların doğada geçirdikleri zamanı bir oyun gibi görmeleri. Oysa bu da tedavilerinin bir parçası.

        Mayıs ayında hizmet vermeye başlayan Atla Tedavi Merkezi’nde engelli çocuklar, fizyoterapistlerinden rapor aldıklarında buradan ücretsiz olarak yararlanabiliyorlar. At ile tedavi denge, koordinasyon, duruş kontrolü, ince motor gelişimi ve iletişim becerilerini artırmayı sağlıyor. Burada Apranti Eğitim Merkezi mezunu eğitmenler ve özel çiftliklerde yetiştirilmiş 4 at, 1 atla terapi uzmanı, 3 adaptif binicilik uzmanı yan yürüyücü olarak çocukla birlikte oluyor. Çocukların gelişimini kısa sürede gözlemlediklerini anlatan TJK Kurumsal İletişim ve Yetiştiricilik Koordinatörü Burak Konuk, “At bu tür bir rehabilitasyonu verebilecek tek canlı. Çünkü sizinle ekip oluyor. Fiziksel olarak da vücudun alt kısmında engeli olan çocukların yerine yürüyor. Ona o reaksiyonları veriyor. Buraya kucakta gelen çocuk, oturur hale geliyor ki en büyük mutluluk bu” diyor.

        Merkeze ergenlik çağına kadar tüm engelli çocuklar kabul ediliyor. Ancak 60 kilonun üzerindekiler ata binemiyor, sevebiliyor. Apranti Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı ve Psikolog Bercis Merdanoğlu, “Down sendromlu çocuklar biraz kilolu oluyor. Onların kilo verdikten sonra binmesini sağlıyoruz. Burası engelli çocuklara Türkiye Jokey Kulübü’nün çok büyük bir hediyesi. 12 yaşında hiç konuşmayan çocuğun ilk kelimesi at oldu. Bunu duymak çok güzel. Çocuklar at üzerinde kendilerini güvende hissediyor” diyor. Pony’den biraz daha büyük ve arka kısmı yüksek olan atların ritmik adımları çocukların kaslarına iyi geliyor. Topuk, kalça, üst bacak, bel ve boyun kasları, omuz ve kolları ciddi anlamda çalışıyor. Önce atın üzerinde durmaya alışan çocuklar daha sonrasında küçük bir basketbol potasına top atmaya çalışıyor. Bu arada atın üzerindeki tüm materyaller, eyerler ve dizgin kolları da engelli çocuklar için tasarlanmış. Eğitmen Pelin Akça ise yanlarında kimse olmadan adım atmayan çocukların 2 ayın sonunda ciddi gelişme gösterdiğini şöyle anlatıyor: “Yükseklik korkusu olan çocukların kendi kendilerine merdivenle çıkmaya çalıştığını görüyoruz. Konuşmayan öğrencilerimiz ufak ufak konuşmaya başlıyor. Ata binerken güvenlik gereği biz gerekli ekipmanı veriyoruz. Ailelerin de bize güvenmelerini istiyoruz. Bazı çocuklar ilk derste ata binmek istemeyebiliyor. O zaman ailelerin sabırlı olması gerekiyor.”

        ATTAN GELEN SAĞLIK

        Atla terapi, fonksiyonel açıdan iyileşme amacıyla atın hareketlerinden yararlanan bir tedavi şekli. Psikolojik yararları da bulunuyor. Çocuğun kendini güvende hissetmesini, duygularını kontrol etmesini, gevşeme duyusunu kazanmasını, sabrını ve sosyal iletişimini artırıyor. Atla terapide kas tonusu ve denge bozuklukları, koordinasyon ve iletişim bozukluğu, duyu motor fonksiyon bozukluğu, postüral asimetri, hareket bozuklukları, limbik sistem disfonksiyonundan kaynaklanan becerilerin geliştirilmesi amaçlanıyor.

        AİLELER ANLATIYOR

        ‘Hemen ata binmek istiyor’

        Kemal Demirkurt: “Kızım Beren 10 yaşında. Öğrenme güçlüğü ve mental yetmezliği var. Birtakım şeyleri geriden takip ediyoruz. Bu onun 4. dersi. Atları çok seviyor. Buraya geldiğimizde hemen ata binmek istiyor. Bırakmak da ayrı bir problem. Dengesel anlamda faydaları oldu. Çok sevecen bir çocuk, burada daha yoğun yaşıyor. Atla ilk tanıştığında anında yaklaşmak istedi.”

        ‘Çalışanların özverisi müthiş’

        Bülent İğrik: “Zeytinburnu İlkyaz Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Zihinsel Engelliler Öğretmeni’yim. Buraya öğrencilerimi getiriyorum. Çocuklar önce attan çekiniyor ama sonrasında çok seviyor. Fiziksel engelli çocukların vücutlarındaki büyük ve küçük kasları çalıştırıyor. Otistik öğrencilerimiz çok hırçın olsa da ata binince bambaşka bir hale bürünüyor. Çalışanların özverisi müthiş.”

        ‘Bu terapi bize iyi geldi’

        Yasemin Beki: “Oğlum Aytuğ 11 yaşında. Ağır derecede zihinsel ve fiziksel sorunu var. Dengesi iyi değildi zamanla alıştı ata. İlk başta tedirgin oldu şimdi alıştı. Bizim gibi sıkıntısı olan ailelerin çocuklarıyla ilgilenmeleri gerekiyor. Çünkü neyin nereden geleceğini bilemiyorsunuz. Bu zamana kadar çok tedavi yöntemi denedik ama at ile tedavi bize iyi geldi.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ