Galata: Gerçekler ve yalanlar
GALATA Meydanı'yla ilgili çevre ve ses kirliliğinin yanı sıra bilgi kirliliğe de tam gaz sürüyor. Başından beri söylüyorum ve yazıyorum: Mesele içki değil. Meydan hepimizin. Şarkı da söylensin, içki de içilsin, gitar da çalınsın, göbek de atılsın. Ben de katılırım. Mesele ayarın kaçma meselesidir. Geçtiğimiz yıldan beri havalar ısınınca bir grup insan Kule'nin etrafında oturup sabahın dördüne beşine kadar darbukasıyla, gitarıyla, narasıyla öyle bir gürültü yapıyor ki mahalle sakinleri uyku uyuyamaz hale geldiler. Sokakların açık hava helasına dönmesi ise işin cabası. Buna itiraz ettiğimiz için özgürlük düşmanı, faşist, AK Parti yandaşı olmakla suçlanıyoruz. Üstelik kimilerine göre kabahat bizlerde. Yüksek tavanlı evlerin cazibesine kapılarak taşındığımızda bunlara katlanmak zorunda kalacağımızı hesaplamalıydık.
Birincisi bu hikâye geçen yıl başladı. Belediyenin o daracık meydanda konserler, reklam tanıtımları ve moda festivalleri düzenlemeye başlamasıyla Kule meydanı rayından çıktı. Mahalle sakinleri toplanıp belediyeye, valiliğe defalarca şikâyette bulundu. Ve tekrar ediyorum, mahalle sakinlerinin çoğu burjuva, medyatik insanlar değil. Sıradan çoluklu çocuklu insanlar. Ve gürültü yüzünden UYUYAMIYORLAR. Kaldı ki ister padişah olalım ister çöpçü, uyku en temel insan haklarımızdan biri.
Meydanın kordonla çevrilmesi gibi devreye sokulan "tedbirler" sorunu çözmüyor. Eğlence müdavimleri bu kez meydanın yanı başında bulunan merdivenlerde toplanıyorlar. Aynı gürültü ve pislik sürüyor. Bu arada meydanda içki satan bakkal dükkânının geçici olarak kapatılması tam bir skandal. Alınması gereken tedbirler zabıtayı ilgilendiriyor. Ses kirliliği ve çevre kirliliğinden şikâyetçiyiz. Olayı ısrarla alkol yasağına çekmek, çarpıtmaktan öte bir şey değil.
Hem aynı problemler başka yerlerde de var. Mecbur kalıp Gümüşsuyu'na taşındığımda bu kez turist teknelerinden yükselen disko müzikleri hayatımı cehenneme çeviriyordu. Ama en azından saat 12.00'de ses bıçak gibi kesiliyordu. Benzer kurallar Galata dahil diğer gürültü üreten mekânların bulunduğu ama aynı zamanda ailelerin de barındığı TÜM MAHALLELER için uygulanabilir. Bir orta yol bulunabilir. Örneğin, belli bir saatten sonra sokakta müzik yapmak yasaklanabilir. Kanunlar ise hakkaniyetli olmalıdır, yasakçı değil.
Son günlerde basında ve sosyal medyada çıkan bazı yorumlara inanacak olursak Galata'da olanlar neredeyse tümüyle benim suçum. Bakıyorum ağzımdan, kalemimden çıkmayan cümleler bana mal ediliyor. Örneğin, köşemde meydandakiler için "entel dantel görünümlü meydanı kirleten pislikler" diye yazmışım. YALAN. İddia sahibi muhabir yazdığı "haberde" esas bombayı patlatıyor: "Esnaf, eski komşusu olan bir kebapçının bacasından çıkan duman nedeniyle dükkânının kapatıldığını, kapattıranın ise Amberin Zaman olduğunu söylüyor. Amberin Zaman'ın dükkân kapattıracak kadar sıkı ilişkide olduğu Beyoğlu Belediyesi, Zaman'ın yazısının ardından harekete geçince, yazının ısmarlama bir yazı olabileceği iddiaları da konuşuyor."
Beyoğlu Belediyesi'yle sıkı fıkı ilişkim olup sorunu çözme gücüm vardı da o zaman büyük özenle restore ettirdiğim evimi neden terk etmek zorunda kaldım acaba? Galata ile ilgili geçen sene de yazı yazdım ama herhangi bir etkisi olmamıştı. Kebapçıya gelince: Bacasından fışkıran kara dumanlar yüzünden filtre takmasını rica etmiştim ama kendisini herhangi bir resmi makama ASLA şikâyet etmedim. Muhabir bizlere sorma zahmetinde bulunsaydı öğrenme imkânı olurdu ama ne gerek var değil mi?
Peki ya diğer mahalle sakinleri? Onlar da mı belediyeyle "sıkı" ilişkiler içinde?
Mesela Galata sakini İngiliz gazeteci David O'Byrne ne diyor? "19 yıldır Kule'ye 200 metre mesafede oturuyorum ve iki yıl öncesine kadar hayat hep aynıydı. Binaların çoğunda aileler yaşıyor. Mesela benim oturduğum binada üç yaşından küçük iki çocuk var. Geceleri çok sessizdi. Kule'nin etrafında oturup içki içenler, kendi evlerinin etrafında gürültü yüzünden uykusuz bırakılmayı ve apartman girişlerinde insan pisliğini temizlemekten herhalde hazzetmezlerdi. Avrupa ülkelerinde meskenlerin bulunduğu yaşam alanlarında benzer davranışlar karşısında olağan cevap tutuklama, yargılama ve maddi ceza oluyor. Bunun dinle, siyasetle, alkol yasağıyla ilgisi yok. Kamu düzeniyle ilgisi var. Sorumlu hareket etmek kaydıyla sokakta içilsin ama insanların yaşadığı mahallelerde bütün gece içip, gürültü yapıp sokakları kirletmek sorumlu davranış biçimi değil. İlle sokakta içilecekse insanların yaşamadığı bölgelerde, örneğin Karaköy ve Haliç sahilinde toplanabilirler."