Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİRKAÇ gün önce işsizden mesaj gelmişti. Kısacık notunda diyordu ki:

        "Rüyamda işe girmişim..."

        İşsizin sabah uyanışı farklıdır, hiç unutmadım...

        Uyanışın bir-iki saniyelik o ilk intikal anında, kötü bir şey olduğunu, içindeki sızıyı hisseder de işsiz, sebebini birazdan hatırlar:

        İşsizdir...

        Sabahları bir işe yetişecekmiş gibi hazırlanır

        işsiz...

        Oysa ulaşmak istediği şey sadece umuttur...

        Onun da nerede olduğunu bilemez, bilse yetişemez...

        Şu KPSS...

        Bir büyük rezaleti anlatsa da bize... Aslında dağıtılacak umudun az, umut bekleyenlerin çok oluşundan kaynaklanır...

        Egemen güç; o umudu kendi çocuklarına veriyordur sadece... Kimsesi-arkası-gücü olmayan işsiz gençlerden çalıp da...

        Ve daha iş hayatının ilk muhtemel adımında, bir ulusun tüm gençlerine cingözlüğün-avantacılığın-ahlaksızlığın-biat etmenin her zaman işe yaradığını öğretir egemen güç...

        Ben anılarımda en çok işsizin akşamlarını hatırlarım...

        Eve giden son köşedeki duraksamayı... Köşenin bu yanında o gün için tükenen umut... Öbür yanında ezik bir yürekle içine adım atılması zor bir ev...

        Akşam sofrasında boğazdan geçmeyen düğüm düğüm lokmalar...

        Bakışların sessizliğindeki sorular...

        Herkes geceleri yaşarken, ışığı söndürülmüş bir odada, kimsenin asla duymadığı o uzun çığlık...

        Ve kimseye duyurmadan ağlar işsiz...

        Ben bilmez miyim...

        Birkaç gün önce mesaj atmış, notunda diyordu ki:

        "Rüyamda işe girmişim..."

        Diğer Yazılar