Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        2017'DE NELER BULDUK?

        2017, geleneği bozmayarak bilim ve teknoloji alanında birbirinden heyecan verici gelişmelere ev sahipliği yaptı. Umarım 2018 de bilimin insanlığı adım adım ileri taşıdığı bir yıl olur. Bu sene aklımda en çok yer eden bilimsel haberleri bir takvime dönüştürerek paylaşmak istedim. Bilim çok dinamik olduğu için gelişmeleri paylaşırken tek bir ay ve konuyla sınırlı kalmak mümkün olmadı. Ve elbette bilim dünyasında bu yazıya sığmayan daha nice gelişmeler oldu. Bence tıp, astronomi/ uzay yolculuğu ve yapay zekâ/robotik bu sene ön plana çıkan alanlar. Yeni yıla girerken geçmiş başarılara sevinip gelecek için büyük hayaller kuralım!

        OCAK - ORGAN NAKLİ İÇİN İNSAN HÜCRELİ DOMUZ

        Organ nakli için hastalar yıllarca sırada beklemek zorunda kalıyor ve bu bazen ölüm sebebi olabiliyor. Buna çözüm olarak laboratuvarda organ oluşturmak için çalışmalar yapılıyor. Mesela insan organları domuzlarda büyütülebilir ve oluşturulan organlar ihtiyacı olan hastalara aktarılabilir. Bu mantığı kullanarak araştırmacılar ocakta farelerde sıçan pankreası büyüttü! Ancak insan ve domuzlarda bunu başarmak biraz daha zaman alacak gibi görünüyor. Henüz sadece az sayıda insan hücresine sahip gelişimi tamamlanmamış domuz embriyoları elde edildi. Gelecekte teknik pürüzler giderilirse bu yöntem sayesinde hastalar uzun yıllar organ nakli sırası beklemek zorunda kalmayabilir.

        ŞUBAT - UZAYDA YAŞAMIN İNSANA ETKİSİ

        Uzay yolculuğunun insan sağlığı üzerindeki etkisi araştırılıyor. Bu amaçla NASA, 2016’da astronot Scott Kelly’yi 1 yıl yaşaması için uzay istasyonuna yolladı ve sağlığını sıkı takibe aldı. Dünyada kalan ikizi Mark Kelly’nin sağlık değerleri de Scott ile kıyaslamak için ölçüldü. İkizler arasındaki farklılıklar analiz edilince, uzayda kalmanın yol açtığı değişiklikler ortaya çıkmaya başladı. NASA’nın ön bulguları açıklaması şubatta basında büyük yankı uyandırdı. Uzayda yaşam, DNA’nın ucundaki koruyucu kısımları (telomerleri) uzatmış. Telomerlerin kısalması yaşlanma ile ilişkilendiriliyor. Dünyaya döndükten bir süre sonra ise Scott’un telomerleri normal uzunluğuna dönmüş. Ayrıca ekimde NASA uzayda binlerce genin aktivitesinin değiştiğini açıkladı. Sonuçların tamamının 2018’de yayınlanması bekleniyor. Değişimin detaylarını öğrendikçe uzun süreli uzay yolculuklarına insan vücudunu hazırlamak için önlemler alabileceğiz.

        MART - YENİDEN KULLANILABİLİR ROKETLER

        Uzaya astronot yollamak dudak uçuklatacak paralar gerektiriyor. Maliyetin yüksek olmasının en büyük sebebi, uzay gemilerini fırlatan roketlerin tek kullanımlık olması. Elon Musk’ın kurduğu SpaceX şirketi, uzay gemisinden ayrılıp dünyaya geri inecek ve tekrar kullanılabilecek roketler üretmek için uğraşıyor. Daha önce uzaya fırlatılan bir roketi tekrar uzaya yollayıp sonra da okyanusun ortasında bir platforma indirmeyi başardılar. Martta ilk defa yaklaşık 35 bin kilometre yükseklikteki (jeosenkron) yörüngeye yollanan bir roket tekrar kullanıldı. Roketle birlikte yollanan uydu ise başarıyla Dünya yörüngesine girdi.

        NİSAN - YAPAY RAHİMDE BÜYÜYEN KUZU

        Erken doğan (prematüre) bebeklerin hayatı tehlikeye düşebiliyor. Bunu engellemek için yapay bir rahim geliştirilmiş. Dışarıdan bakınca şeffaf bir poşeti andıran rahmin içinde, insanlarda hamileliğin 22-24. haftasına denk gelecek bir aşamadaki koyun embriyosu başarıyla büyütülmüş. Geliştirilen bu yöntem insanlarda kullanılmadan önce güvenliği koyunlarda iyice test edilecek.

        MAYIS - CERRAHLARA YARDIMCI MAKİNELER

        Beyin tümörlerini cerrahi müdahaleyle almak hayat kurtarabiliyor. Ama kafatasını beyin dokusuna zarar vermeden delmek ve tümörü çıkartmak oldukça zor bir iş. Makine mühendisleriyle işbirliği yapan cerrahlar bunu otomatik olarak yapacak bir matkap geliştirdi. Önce bilgisayar programı beynin CT taramasına bakarak güvenli bir rota çıkartıyor ve matkapı ona göre yönlendiriyor. Bu makine aynı işlemi cerrahlara kıyasla 50 kez daha hızlı yapıyor. Cerrahide insan hatalarını azaltacak makinelerin kullanımının yaygınlaşması hem cerrahların işini kolaylaştırır, hem de pek çok hayat kurtarabilir.

        HAZİRAN – DOKUYA DEĞİL GENETİĞE GÖRE KANSER İLACI

        Sağlıklı hücrelerde biriken genetik bozukluklar tümör oluşumuna ve kansere yol açabilir. Geleneksel olarak kanser tedavisine tümörün vücutta bulunduğu dokuya göre karar veriliyordu, meme kanseri, pankreas kanseri gibi. Ama son yıllarda tümörün yerinden ziyade içindeki genetik bozukluklara göre ilaç seçilmesi gerektiğini savunanlar vardı. Şimdi dokudan ziyade tümörün genetiğine göre kullanılacak bir kanser ilacı onaylandı. Bazı tümörlerde DNA’yı onarmakla yükümlü genleri bozulabiliyor. Pembrolizumab, bu bozukluğun görüldüğü her kanser tipinde kullanılabilecek.

        TEMMUZ - LÖSEMİYLE SAVAŞAN İLAÇ

        İmmünoterapi, kendi bağışıklık sistemimizi uyandırarak kanserle savaştırmayı hedefliyor. CAR-T yönteminde hastalardan alınan bağışıklık hücreleri tümörü hedef alacak şekilde değiştiriliyor ve hastalara geri veriliyor. Bu yöntemle ileri safha lösemi (kan kanseri) hastalarının yüzde 71’inde olumlu sonuç alınmış. Temmuzda Danışma Kurulu bu tedavi hakkındaki olumlu görüşlerini açıkladı ve Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi ağustosta tedaviyi onayladı.

        AĞUSTOS - TEORİK FİZİĞİN GERÇEKLEŞEN TAHMİNLERİ

        YERÇEKİMİ DALGALARI

        Şubat 2016’da ilk defa ölçülen ve astronomide çığır açan yerçekimi dalgaları Ocak 2017’de 3’üncü kez kaydedildi. Yerçekimi dalgaları, iki kara deliğin çarpışması gibi büyük olaylar sonucu evrenin zaman-mekan dokusunda tespit edilen hareketlilik olarak tanımlanıyor. Ağustosta da 130 milyon ışık hızı uzaklığında iki nötron yıldızının çarpışmasıyla oluşan dalgalar kaydedildi. Einstein’ın izafiyet teorisinin bir öngörüsü olan dalgaların varlığı yapılan ölçümler sayesinde kanıtlanmış oldu. Bu buluşun tek önemi teorik yerçekimi dalgalarının varlığının kanıtlanması değil. Bu tarz ölçümler yapabilme kabiliyeti evren ile ilgili gelecek araştırmaları şekillendirecek. 2017 Fizik Nobel Ödülü yerçekimi dalgalarına gitti.

        TAŞINABİLİR NÖTRİNO DETEKTÖRÜ

        Nötrinolar evrende en bol bulunan parçacıklardan biri olmakla birlikte nükleer reaktörlerde insanlar tarafından da üretiliyor. Nötrinoları araştırmanın evrenin sırlarını, yani güneşteki nükleer reaksiyonlar veya enerjisi biten yıldızlarda gerçekleşen süpernova patlaması gibi süreçleri anlamakta faydası olacağı düşünülüyor. Nötrinolar hayalet atom altı parçacıklar olarak tanımlanıyor, çünkü maddeyle çok nadir etkileşime girdiği için varlıklarını ölçmek zor. Her saniye vücudumuzdan bizimle etkileşmeden 100 trilyon nötrino geçiyor. Nötrinolar nadiren bir atomun çekirdeğiyle çarpıştığında cihazlar tarafından algılanabilirler, ancak olayın nadirliğinden ötürü bunu yakalayacak detektörlerin tonlarca ağırlıkta olması gerekir diye düşünülüyordu. 43 sene önce belirli koşullar altında nötrinoların daha kolay etkileşime girebileceği tahmin edilmişti. Bu bilgiyi kullanarak tonlarca değil, sadece 14.5 kg’lık taşınabilir bir nötrino detektörü geliştirildi.

        EYLÜL - VOYAGER 1 UZAYIN DERİNLİKLERİNDE

        Eylülde uzay mekiği Voyager 1’in uzaya fırlatılmasının 40. yıldönümünü kutladık. Voyager 1, önce Jüpiter ve Satürn’e uğradı. 1980’den beri de uzay boşluğunda yolculuğuna devam ediyor. Birkaç sene önce Güneş’ten 19 milyar km uzakta olduğu ve yıldızlar arası uzaya çıkan tek insan yapımı cihaz olduğu açıklanmıştı. Voyager 1, hâlâ dünyaya sonuç yolluyor. Yalnız 2014’ten beri mekiğe yön vermekle görevli motorların durumu kötüye gidiyordu. Mühendisler çözüm olarak bu görevi 37 yıldır kullanılmayan başka bir motora vermeye karar verdi. Kasımda Dünya’dan mekiğe yollanan bir sinyalle diğer motoru tekrar çalıştırmayı başardılar.

        EKİM - İLK DÜNYA VATANDAŞI ROBOT

        Yapay zekâ her geçen gün gelişiyor ve insanlar bu hıza ayak uydurabilecek mi belirsiz. Mayısta Google Beyin ekibinin yarattığı yapay zekâ programı AutoML, aralıkta kendi çocuğu olarak düşünebileceğimiz bir yapay zekâ programı (NASNet) üretti. AutoML’in yarattığı NASNet, insan ürünlerine kıyasla daha başarılı oldu. NASNet’in görevi, bir videodaki insan, araba, sırt çantası gibi objeleri tanıyabilmek. Sophia ise insanlarla sohbet etmek için Hanson Robotik şirketi tarafından daha basit seviyede yapay zekâ kullanarak programlanmış bir android. Ekimde Suudi Arabistan Sophia’ya vatandaşlık verdi. Yalnız hatırlarsanız Suudi Arabistan, kadınlara araba kullanma hakkını daha bu sene eylülde vermişti. Durum böyle olunca, kadınların hakları bu kadar sınırlıyken bir robota vatandaşlık verilmesi eleştirilmişti. Yapay zekâ ürünlerinin insanlara kıyasla ne tür haklara sahip olacağı etik açıdan tartışılacak.

        KASIM - GENETİK BOZUKLUKLARI DÜZELTMEK

        Gen terapisi yöntemi bu sene büyük başarılar elde etti. Bir örnek, bebeklerde ölüme yol açan genetik temelli Spinal Müsküler Atrofi (SMA Tip 1) hastalığı için geliştirilen tedavi. Araştırmacılar tarafından programlanmış zararsız bir virüs aracılığıyla hasta bebeklerin nöronlarında eksik olan SMN1 geni hücrelere aktarıldı ve tedavi oldukça olumlu sonuçlar verdi. Bu deneysel tedavi yakında Türkiye’de uygulanmaya başlanacak. Diğer bir örnek, RPE65 genindeki bozuklukların yol açtığı doğuştan gelen körlüğün gen terapisi ile tedavi edilmesi ve güvenlik onayı alması.

        Genetik bozuklukları düzelten farklı bir yöntemle ağustosta ümit vaat eden sonuçlar alındı. 2012’de keşfedilen CrisprCas yöntemi insan hücrelerindeki genleri isteğe göre değiştirmeyi mümkün kılıyor. Bu sene Amerikalı bir ekip, kalp hastalığına yol açan bir genetik bozukluğu insan embriyolarında başarıyla düzelttiğini açıkladı. Henüz geni değiştirilmiş embriyolar bir anneye aktarılıp doğum gerçekleşmedi, ama ileride tüp bebek ve Crispr-Cas yöntemlerini birleştirerek bebeklerin genlerini değiştirmek standart bir uygulama olabilir.

        ARALIK - UZAY TURİZMİ

        Blue Origin 2019’da uzaya turist yollamayı hedefleyen şirketlerden sadece biri. Birkaç hafta önce cansız bir mankeni uzaya yollayıp sağ salim geri getirmeyi başardılar. Hizmet piyasaya sürüldüğünde müşterilerin yaşayacağı deneyimin tamamı bu denemede çekilen videodan izlenebilir. İleride uzaya gitmek sadece astronotlara has bir ayrıcalık olmayacak gibi duruyor.

        2017’ye veda ederken herkese sevdikleriyle birlikte geçireceği mutlu ve sağlıklı bir 2018 dilerim.

        Diğer Yazılar