Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz hafta Sudan’da yıllardır görev yapan önemli bir siyasi kaynağım sohbet sırasında Mısır’ın darbeci Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi’nin Sudan’a düzenlediği son ziyaretinde, Sudanlı mevkidaşı Ömer el Beşir ile görüşmeler gerçekleştirdiğini, bu görüşmelerin Katar’ı abluka altına alan dörtlünün (Suudi Arabistan, BAE, Mısır, Bahreyn) ortak politikaları ile ilgili olduğunu ifade etti. Mısır’ın bölgedeki siyasi rolünü göz önüne alacak olursak bu hamle dikkatle izlenmeli.

        Söz konusu hamleler, Hartum, Ankara ve Doha arasındaki güçlü ilişkileri hedef alıyor. Bahsi geçen bölgede Türk nüfuzunun artmasının ardından, bu bölgedeki Katar-Türkiye çıkarlarını kuşatmaya ilişkin Mısır-Körfez çabalarının olduğuna işaret eden değerli siyasi kaynağım, görüşmelerde Sudan’daki Türkiye ve Katar yatırımlarının, ortak çıkarlarının ve işbirliklerinin sınırlandırılmasına karşılık Hartum’a - Abu Dabi ile Riyad tarafından taahhüt edilen - oldukça cömert bir yardım paketi teklif edildiğine dikkati çekiyor. Böylece Katar-Türkiye yardımları ve yatırımları için Hartum’a alternatif sunulmuş oluyor.

        REKLAM

        Sudan, bulunduğu bölgeye açılan bir kapı niteliğinde. Kızıldeniz bölgesindeki önemine binaen Suudi-BAE-Mısır ittifakı için de çokça önem arz ediyor, bilhassa Abu Dabi ve Riyad’ın 'Afrika Boynuzu”'bölgesinde nüfuz satın alma yarışına dahil olması bu önemi artırıyor. Bu anlamda Ankara Hartum’daki süreci çok dikkatle takip etmeli.

        Bölgesel dengeleri mali desteklerle alt edebilecek gücü olduğunu düşünen Suudi Arabistan’ın para ve petrol yardımlarından oluşan bir paket karşılığında Hartum’a bağlı güçlerin Yemen’deki Husi karşıtı koalisyona katılımını sürdürmesi için Sudan rejimini cezbetmesinin ardından sıra Sudan’a başka bir rol vermeye geldi. İşte bu noktada yeni dengeler Türkiye’nin beklentileri kısıtlaması şeklinde olabilir.

        Kanaatimce, Sudan’a biçilen yeni rol Kızıldeniz’de nüfuz alanını genişletmeye çalışan Suudi-BAE ittifakına verilecek destek ile alakalı; hele ki BAE’nin Etiyopya ve Eritre arasında tarihi bir uzlaşıyı sağlamakta büyük bir rol oynamışken. BAE bunu bahsi geçen iki ülkenin ekonomilerini doğrudan yatırımlarla ve dolar mevduatlarıyla güvene almak suretiyle gerçekleştirdi.

        Mısır’ın darbeci generali Sisi de Suudilerin ve BAE’in hamlerine destek veriyor. Dolaysısıyla, İki sene içinde Sisi’nin Hartum’a düzenlediği dördüncü ziyaret olan bu görüşmede iki ülkenin çeşitli alanlardaki ilişkilerinin ele alınması dikkatlerden kaçmamalı. Sudan için en acil dosya olan ekonomi konusu temelinde taraflar, aylar süren yasağın ardından Mısır mallarının Sudan sınırından geçmesine, ayrıca her iki taraftan vatandaşların yoğun geçişlerine izin verecek şekilde sınır kapılarının açılması noktasına anlaşma imzaladı.

        Taraflar ayrıca 60 milyon dolar maliyetle bir elektrik transfer hattının kurulması konusunda anlaştı. Buna göre Kahire önümüzdeki iki ayda Hartum’a 300 megawatt elektrik tedarik edecek daha sonraki aşamada bunu 600 megawattlık bir tedarik takip edecek akabinde ise bu 3 bin megawatta ulaşacak.

        Teknoloji ve iletişimin hızlanması ile sınırlar adeta yok olsa da coğrafi yakınlık bazen rekabette eli güçlendirebiliyor. Bu nedenle Sudan, kendi yakın hinterlandına daha bağımlı hale gelirken, Ankara süreci yakın takibe almalı. Yani Sudan ile ilgili planları bir an evvel hızlandırmak gerekiyor...

        Diğer Yazılar