Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçtiğimiz kasım ayında düzenlenen seçimlerden bu yana vaktinin çoğunu sonuçları değiştirmek için geçiren ABD başkanı Donald Trump, Beyaz Saray manzarasında yaptığı konuşmasında bir kez daha kazandığını ilan ederek taraftarlarını sokağa çekti.

        Trump’ın kaybettiği seçimin sonuçlarını tersine çevirmek için sarf ettiği çaba, Amerikan demokrasisinin nesiller boyunca gördüğü en ciddi stres testine dönüştü. ABD güvenlik bürokrasisi kimin nerde yetkili olduğuna dair kendi içinde tartışırken, göstericiler Kongre binasını bastı.

        Üç yüz altı seçiciler kurulu oyu alan Demokrat Partili Joe Biden karşısında 232 oy alan Başkan Trump, seçimleri kaybettiğini henüz sözlü olarak kabul etmiş değil.

        İki haftadan buyana gösterilerin şiddetli olacağına dair haberler yayınlanırken, önlemlerin oldukça yetersiz olduğu gözlendi. Milis grupların ve aşırı sağcı grupların üyeleri kalabalığın arasına karıştı. Washington polisi daha önce Trump destekçisi aşırı sağcı grubun lideri Enrique Tarrio'nun şehre girmesini yasaklamıştı. Ama buna rağmen Tarrio kente girebildi.

        Trump bugün kontrol dışına taşan gösterilerle, uzun zamandır şikayetini dile getirmenin veya seçimi kaybetme sebebini açıklayarak, itibarını kurtarma çabasının çok daha ötesine geçmiş durumda.

        Görüştüğüm tüm ABD’li gazeteci meslektaşlarım, başkanlık süresi iki hafta içinde dolacak olan Trump’ın gelenek, adap ve belki de hukuk sınırlarını aştığı görüşünde. Kendisini itirazlar konusunda desteklemeyen Cumhuriyetçileri “teslimiyetçi olmakla” suçlayan Trump, seçim sonuçlarının lehine çevrilmesi için yardımcısı Mike Pence’e baskı yapmayı da sürdürüyor.

        Ancak ABD Anayasası ve Seçim Sayım Yasası, başkan yardımcısının bu oturumdaki rolünün sadece sembolik olarak öngörüyor. Zira Başkan yardımcısına verdiği kanunsuz talimatların yerine getirilmemesine verdiği tepkiler ise oldukça şaşırtıcıydı. Bu süreçte Trump yardımcısı Pence’i cesaretsizlikle suçladı. Hatta resmen hedef gösterdi.

        Trump’ın hafta sonunda Georgia’nın en önemli seçim yetkilisi Brad Raffensperger ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Biden’ın eyaletteki zaferini tersine çevirecek sayıda ‘’oy bulması” için baskıda bulunması, başkanın yalnızca haftalardır yapmaya çalıştığı şeyi aşikar hale getirdi.

        Yenilginin kesinleşmesi ve Başkan seçilen Joe Biden’ın 20 Ocak’ta göreve başlayacak olması, Trump’ın kamuoyunun seçim sistemine inancını baltalayarak demokrasiye verdiği hasarı azaltmıyor…

        Trump, Georgia ve Arizona’nın Cumhuriyetçi valilerini aradı ve müdahalede bulunmalarını istedi. Eyaletteki sonuçları değiştirmeleri yönünde baskıda bulunmak için Michigan’ın Cumhuriyetçi Eyalet Meclisi liderlerini Beyaz Saray’a çağırdı.

        Her ne kadar ABD’de Anayasa değiştirilemez olsa da Trump ve ekibi, Biden’ın göreve başlamasını geciktirme fikrini yaydı ve başkan, kaybettiği eyaletlerde seçimlerin “yeniden yapılması” için kendisine sıkı yönetim ilan etme çağrısında bulunan eski bir danışmanıyla bir araya geldi. Kısacası Trump son dakikaya kadar direnme niyetinde.

        Nihayetinde, bu çatışma süreci, geride kalan dört yıl boyunca Trump’ı izleyenleri şaşırtmamalı. Zira kaosu kendi siyasetini besleyen bir hale getirdiğini birçok örnekle görmüştük…

        Kazanamadığı takdirde seçimlere itiraz etme planlarını önceden ima etti. Daha yaz aylarında kasım ayındaki seçimlerin ertelenmesini önerdi ve görevini barışçıl bir şekilde devretmeyi reddetti.

        Trump, görev süresinin dolmasına iki haftanın kaldığı şu anda bile, Biden göreve başladığında Beyaz Saray’dan nasıl ayrılacağı konusunda şüpheler yaratmış durumda.

        ABD’de birçok eyalette halk evlerinde oturmuş Washington’da olan biteni izliyor. Bu tabloya göre ülke genelinde gösterilerin yaygınlaşmamış olması nedeniyle akıllarda sadece Trump’ın demokrasiyi baltalama girişimi olarak kalacak.

        Ancak asıl ironi ise Trump’ın resmi Twitter hesabından ‘’Kongre binasında buluna herkese barışçıl olmaları çağrısında bulunuyorum. Unutmayın biz hukuk ve düzen partisiyiz. Hukuka saygı duyuyoruz ’’ sözleri ile verdiği mesaj oldu.

        Zira halkı kongreye sokan Trump’ın ülke genelinde istediği desteği göremeyince kendisini ‘’demokrasi çağrısı’’ yapan Başkan konumuna taşımak istediği görülmektedir. Bu çabaları elbette ABD halkı da değerlendirecektir.

        Ancak Trump bu tavrıyla partisini kaybettiği gibi işi uzattıkça seçmen kitlesini de tamamen kaybedecektir.

        Diğer Yazılar