Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye ile Suriye arasında 11 yıldan bu yana süren diplomatik buzul çağının ardından, dün sürpriz bir şekilde her iki ülkenin Savunma Bakanları Moskova'da bir araya geldi.

        Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Suriyeli mevkidaşı Ali Mahmud Abbas, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun ev sahipliğinde görüştüler. Görüşmede Türk ve Suriye istihbarat şefleri de yerlerini aldılar.

        Servis başkanları bu tarihi görüşmenin mimarları konumundaydı. Son iki yıldan bu yana Türkiye ve Suriye servis başkanları, üstelik birçok çevresel jeopolitik engele ve bölgesel denkleme rağmen, bu görüşmeleri bir üst seviyeye taşıyabildiler.

        Türk ve Rus Savunma Bakanlıklarına göre üçlü müzakerelerde Suriye'deki iç savaşa çözüm bulma yolları tartışıldı. Ancak 11 yılda harap olan Suriye’de iç savaşı bitirmek, silahlı örgütleri sahadan temizlemek sanıldığı kadar kolay değil. Masaya oturan taraflar da bunun farkında. Ama hiç değilse işe nereden başlayacaklarının farkındalar.

        Öğrendiğim kadarıyla taraflar terör örgütü PKK konusunda büyük ölçüde 9 başlıktan 7’sinde ortak bir noktaya gelebildi.

        Rus tarafı toplantıdan oldukça memnun. Zira Ukrayna savaşındaki ağır kayba karşı Rusya, Türkiye ile Suriye yönetimini aynı masaya da bir araya getirerek, ABD’ye karşı Suriye’de ciddi bir hamle yapmış oldu.

        Şöyle ki…

        ABD’nin koruyup kolladığı PKK’ya (SDG, PYD, YPG) karşı artık ortak tutum geliştirilebilecek. Rusya, ABD’nin Ukrayna kartına karşın, Suriye kartını elinde tutmaya devam edecek. Peki, Türkiye bu süreci avantaja çevirebilecek mi? Bunu zamanla göreceğiz.

        Toplantıya ilişkin olarak Rus diplomatik kaynaklar, mülteciler konusunun ve terör örgütleriyle mücadelede ortak çabalar hakkında görüşüldüğüne dikkat çekiyorlar. Bizim için PKK ne kadar önemli ise Suriye rejimi için de radikal gruplarla mücadele önemli. Bu konuda henüz bir yol haritası oluşturulmuş değil. Ama çözüm için ortak bir niyet var. Bunların yanı sıra ‘İdlib meselesi’nin çözümü bu sürecin en zorlayıcı kamburu…

        On bir yıl aradan sonra üst seviyede gelişen görüşmelerde katılımcılar diyaloğun yapıcı niteliğini vurguladılar. Bu önemli zira hiç konuşmadığınız vakit komşunuzu düşman olarak görürsünüz.

        Kaynaklarım masada Türk tarafının, Suriye vatandaşlarının güvenli ve onurlu dönüş kanallarının çalışması için bir yol haritasının oluşturulmasını istediğini söylüyor. Rus tarafının da Lübnan ve Ürdün modellerinin veya benzer bir modelin uygulanmasına yönelik önerisi de masaya yatırılmış.

        Türkiye ve Rusya’nın Şubat ayından itibaren harekete geçilmesi yönünde fikir beyan ettiği ancak Suriye yönetiminin zaman istediği belirtiliyor.

        Elbette kolay değil. Dört milyon Suriyeli göçmenin evlerine geri dönmesi sandığımız kadar kolay olmayacak. Demem o ki, gelişleri kolaydı ama dönüşler değil. Suriye rejimi, topraklarının hala üçte birinin ABD ve PKK kontrolünde olduğuna dikkat çekerek yönetebileceği bir kriz istiyor.

        2023 sürprizlere gebe. Önümüzdeki yıl içinde üç ülkenin istihbarat servislerinin kontrolünde, 150 bin Suriyelinin geri gönderilmesi bekleniyor.

        Masadaki diğer gündem başlıklarının arasında “gayrimenkullerin iadesi, yargılamama teminatı, yeni anayasa sürecinin tamamlanması, hür ve bağımsız seçimlerin yapılması'’ gibi şartlar var… Çözüm kolay değil çünkü herkesin şartları, öncelikleri farklı, mali, askeri ve alan hamiyet gücü farklı.

        Ancak sevindirici olan bir yerden başlanması gerekiyordu ve başladık. Geç oldu ama güç olmasın.

        Diğer Yazılar