Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ligde bu sezon kazanırken bile ‘oyun’ anlamında çok tatmin etmemişti Beşiktaş... Avrupa’da bambaşka bir seviyeye evrilen, yerel ligde çıtasının çok altında gezinen Beşiktaş, dün standart sayılabilecek bir oyunla, zorlanmadan kazandı. Farkı yaratan mentalite ve kaliteydi. G.Saray ve Başakşehir’in 3 puanla kapattığı haftada belli ki oyuncular ‘artık lige de ağırlığımızı koyma vakti’ demişti. Bir Talisca yetti, ilk kez 3 gollü bir galibiyet geldi.

        Göztepe adına sinir bozucu bir ilk yarıydı... Düşünün, ringe çıkmışsınız, rakibe sürekli yumruk atıyorsunuz ama kaşında bir çizik bile açamıyorsunuz. Fabri olmasa henüz 6. dakikada skor 2-0 olabilirdi. Castro ve Ghilas’ın gollük şutlarında ligin en formda kalecisi olduğunu gösterdi. Ev sahibi, maç boyu cezalı Jahovic ve son anda sakatlanan Oscar’ın eksikliğini hissetti.

        Ne kadar oyun disiplinine sadık olursanız olun, maçı kazandıran yetenektir... Monaco maçında kulübe cezası verilmesi, ‘bonservisi alınmasın’ seslerinin yükselmesi Talisca’yı kendine getirmiş. Kadife ayaklı, çelik kafalı Brezilyalı eski günlerinden resital sundu. Babel içeriye harika bir orta keserken, Talisca, 3 Avrupa Ligi kupası kaldırmış 35 yaşındaki kurt Beto’yu çaresiz bıraktı. Göztepe o kadar hazırlıksız yakalanmıştı ki, sağ açıkta başlayan, sonra sola geçen, 1.67 boyuyla sahanın en kısası Halil, 1.91’lik Talisca’yla eşleşmişti. O da sadece rakibinin vuruşunu izlemekle yetindi. Oysa maç boyu takımının en çok çaba harcayan ismiydi. Gouffran’ın şutunda Kartal’ın imdadına önce Fabri, sonra direk yetişti.

        Tamer Tuna, üçüncü bölgede baskı, Cenk’i topla buluşturmama, kanatlarda da Q7 ve Babel’in içe kat edişlerini önleme üzerine bir strateji belirlemişti. İki yıl yardımcığını yaptığı Güneş’in takımının defolarını ondan iyi bilen yoktu. Monaco yorgunluğunun da etkisiyle Güneş ise dikine ve uzun toplarla orta alanı aşmak istedi. İki kez topla hareketlenmede geç kalan Babel, ikinci 45’in başında süratini ve zekasını konuşturup golünü attı. Ligdeki 4 golünün de deplasman maçında oluşu, takım için önemini ve ne kadar öldürücü bir silah olduğunun göstergesi. Tolgay’a ayrı bir parantez açmak lazım. Gösterişsiz ama çok önemli işler yapıyor, golün de hazırlayıcısıydı.

        Ava giderken avlanmak, Göztepe’nin tüm dengesini sarstı. Oyunun boyu uzadı, gerideki boşluklar arttı. Gecenin yıldızı Talisca, iki kişi arasından Cenk’i gördü, skor 3-0’a geldi. Buna rağmen Q7 gibi Cenk de pek oyunun içinde değildi. İki kaçırdığı pozisyon neyse de, Negredo’nun ‘al da at’ dercesine uzattığı pası kaleye yollayamaması klasına yakışmadı. Cenk biraz daha dikkatli olsa, ilk yarısı Göztepe lehine bitebilecek bir maçta 5 fark işten bile değildi.

        ************

        HÜSEYİN GÖÇEK

        Korunan takımlar yok, beceriksiz hakemler var! Göztepe’nin ofsayt golünü yardımcısıyla süzemedi. Atiba’nın çekmesi penaltıydı. Talisca’nın düşürülmesinde penaltı ve kırmızıyı atladı. Tuttu olmadık yere Leo’yu attı.

        Diğer Yazılar