Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Uzun süredir Amerika’da yaşayan Demet Sağıroğlu, Türkiye’den neden uzaklaştığını şu sözlerle açıkladı: “Gidişimin baş sebebi yeni şarkılarıma şans tanımayan güya müzik kanallarına ve müzik sektörüne büyük kırgınlığımdır”

        DEMET Sağıroğlu’yla 1994 yılında ilk albümünün tanıtımında tanıştım. O zamanların en meşhur mekânlarından Dalmaz Center’ın sahnesinde ‘Elleri Kolları Kınalı Bebek’ şarkısını söylüyordu. Kısa saçlı, minyon, tatlı kadın bir anda müzik dünyasında şöhret kapılarını araladı. Kayahan dendiği zaman da ilk akla gelen isimdir kendisi benim için. Uzun süredir sesi soluğu çıkmıyordu. Kayahan’ın cenazesine katılamadı, Amerika’da olduğu için yetişemedi. Uzun zamandır Amerika’da yaşayan Demet, Türkiye’ye dönmeyi düşünmediğini söyleyince hiç sevmediğim halde mail yoluyla röportaj yapalım istedim. Çünkü onu, sesini, şarkılarını, yorumunu özledim. Kimlere küsüp darılıp buralardan kaçtığını merak ettim.

        ‘VATAN HASRETİ ARADA ZORLUYOR’

        - Uzun zamandır Türkiye’den uzaktasın. Tamamen mi yerleştin Amerika’ya?

        Kız kardeşim ve bazı aile bireylerimin yaklaşık 20 senedir burada yaşaması sebebiyle her sene birkaç ay gelir giderdim. Bu sefer biraz uzun bir kalış oldu. Birkaç sene burada kalmayı planlıyorum. Ama vatan hasreti ve sevdiklerimin özlemi arada çok zorluyor maalesef.

        - Bu kararı vermene bir olay mı neden oldu?

        2012’nin aralık ayında ‘Hiç Özlemedin mi?’ albümümü Hakan Eren’in büyük katkılarıyla çıkardım. Karşılaştığım tavır beni benden etti. Ne klibimi yayınladılar doğru dürüst ne de programlar destek verdi. Sadece belirli şirketlerin sanatçılarını desteklemeleri müziğe olan inancımı sorgulattı. 6 albümüm ve 80’den fazla şarkım olmasına rağmen, neredeyse sadece ve sadece ‘Arnavut Kaldırımı’nı yayınladılar. Yeni parçalarıma şans tanımayan güya müzik kanallarına ve müzik sektörüne büyük kırgınlığımdır gidişimdeki baş sebep! Gezi olaylarındaki halkın yasal gösterim ve haksızlıklara olan tutumunu desteklemem de tuz-biber oldu tabii.

        ‘DUYGU EKSİKLİĞİ VAR’

        - Amerika’da müzik hayatına devam ediyor musun?

        Birçok etkinlik ve konserde yer alıyorum.

        - Türkiye’de yapılan işleri takip edebiliyor musun?

        Türkiye’de belirli isimlerin yaptıkları müziği takip etmeye çalışıyorum.

        - “Müzik eskisi gibi değil” deniyor. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?

        Eskiden hisseder, yaşadıklarımızı yazardık. Sahiciydi duygular. Kullan at dönemi ve bir günde yapılan şarkıları tercih etmiyorduk, hâlâ da etmiyoruz. Kendin yazdığın zaman da daha samimi yorumlar oluyor tabii. Her müzisyen duygusunu aktarıyordu şarkılara. Bir albümde bazen 30-40 müzisyen yer alıyordu. Akustikle, elektronik müzik arasındaki fark; duygu eksikliğidir benim için. Ben son albümümü yine modaya uymadan, birçok özel müzisyenle birlikte hazırladım.

        ‘Annemin ve müzikteki babamın kaybı aynı güne denk geldi’

        - Büyük Usta Kayahan’ı yeni kaybettik. Kayahan denince ilk aklıma gelen isimlerin başındasın. En son ne zaman görüştünüz?

        Kayahan Abim’le iletişimimiz 1 senedir hep telefonla sürüyordu. En son ‘Kayahan’ın En İyileri’ albümünde ‘Nar Tanem’i yorumladım. Ekim ayında İstanbul’a geldiğimde, kemoterapiden halsiz çıkıp eve geldiği zaman bile 5-6 saatini benimle özlem gidermeye ayırdı. Çok güzel, duygu yoğunluğu yaşadığım, çok özel saatlerdi benim için.

        - Cenazeye katılamadın.

        Evet yetişemedim ama İpek’çiğimle (Açar) İskender’le (Paydaş) ve birçok ortak dostumuzla irtibat halindeydim. Bütün programları naklen izledim buradan. O günlerdeki acımı tam tarif edemem şu an. Benim için en acısı annem ve müzikteki babamın kaybının 4 yıl arayla aynı güne denk gelmesidir. 3 Nisan kara gündür benim için. Hâlâ etkisinden kurtulmuş değilim.

        ‘5 senedir bir ilişkim var’

        - İlişki durumların nedir? Nişanlandın mı ya da evlendin mi mesela?

        5 senedir süren bir beraberliğim var. Zaten kendisi 17 senedir burada moda sektöründeydi. 2 seneliğine gelmişti Türkiye’ye. Burada da birlikteyiz ve mutluyuz. Evlilik kâğıt üzerinde güven sağlamaktır. Biz zaten birbirimize sonsuz güveniyoruz ve şu sıralar imzalı onaya ihtiyaç duymuyoruz. Önemli olan sevgimiz. Büyük konuşmayayım yine de, ilerisi için bir yüzük ve imza düşünebiliriz.

        ‘Şiddet, çıkar ve öfke arttı’

        - Amerika’dan Türkiye nasıl görünüyor?

        3-4 sene öncesine kadar her milletten birçok insan Türkiye’yi takdir ediyordu. Artık farklı görüşteler. İnsan haklarının olmadığını düşünüyorlar. Ben de şiddet, çıkar ve öfkede artış görüyorum. Halk bir bütündür. El ele verip rengârenk mozaiğimizi eksik renkler olmadan tamamlamalıyız.

        Diğer Yazılar