Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Mümtaz Soysal’ın ‘Doğu’daki Kürtler ile Irak’taki Türkmenleri mübadele edelim’ önerisi ne anlama geliyor?

Cumhuriyet yazarı Mümtaz Soysal önceki gün köşesinde Doğu’daki Kürtler ile Irak’taki Türkmenlerin mübadele edilmesini önerdi. Soysal’ın aşağıda ilgili bölümünü okuyabileceğiniz bu yazısı; 1925 yılında Şeyh Sait isyanını müteakip, dönemin İçişleri Bakanı Cemil Uybadın tarafından açıklanan Şark Islahat Planı’ndaki önerileri hatırlattı. Bu planın devamı olarak çıkarılan İskân Kanunu da bölgedeki Kürt orijinli demografik yapının değiştirilmesini hedefleyen yönleriyle Soysal’ın önerisine benzer unsurlar içeriyordu. 1960’larda bölgede yapılan Doğu mitingleri ve bazı yayınlar sebebiyle dönemin en önemli Türkçü figürü Nihal Atsız’ın Orkun dergisinde yayınlanan ve bölgedeki Kürtlerin Afrika’ya ya da Kuzey Irak’a (canları nereye isterse oraya) sürgün edilmesi tehdidi içeren yazısı da içerik bakımından yarım yüzyıl sonra kaleme alınan bu yazıyla büyük benzerlik taşıyor...

Hükümetin demokratik açılım projesiyle geleneksel-otoriter yaklaşımı değiştirmeye ve demokratik standartları geliştirmeye yönelik adımlar attığı bir süreçte, 84 yıl önce uygulamaya konulmuş ve ulaştığı sonuçlar ortada olan bu öneri ne anlama geliyor? “Mübadele” marjinal bir öneri mi, yoksa tabanı ve realitesi olan bir proje mi?

GÜLİN YILDIRIMKAYA gulinyildirimkaya@haberturk.com

Kimsenin kimseye kapıyı göstermeye hakkı yok Vatan Gazetesi yazarı Zülfü Livaneli:

BENCE marjinal bir öneri. Birinci Dünya Savaşı sırasında belki de zorunlu olarak

yaşanan mübadelenin acıları henüz bitmemişken, milyonlarca insanı yurdundan edecek, yeni acılara yol açacak böyle önerilerde bulunmak gerçekçi değil ayrıca

kimse kimseye bu hakkı vermez. Bu ülkede yaşayan her yurttaş ülkenin eşit olarak sahibidir, kimsenin kimseye kapıyı göstermeye hakkı yok. Siz birilerine

“Gidin” derseniz onlar da kalkıp size “Gidin” derler. Çok tehlikeli bir girişim.

Bugün Kürt sorunu için öne sürülen açılımın içi dolu değil. Henüz ne gibi

maddelerle ortaya çıkılacak, ne gibi konular gelişir bilemiyoruz ama en azından iyi niyetle kardeşlik söylemini yükseltmek lazım.

Kürtlerin gidecek başka bir vatanı yok

Yazar ALTAN TAN:

BU polemiksel “kesin çözüm” önerisine polemikle cevap vereceğim. Kürtlerin üzerinde yaşadıkları topraklar, asıl vatanıdır. Alparslan ile beraber yurdu

fethetmişlerdir ve bu yurdun tamamı bizim müşterek mülkümüzdür, vatanımızdır. Kürtlerin gidecekleri başka bir vatanları yok. Mümtaz Soysal’ın babasının tapulu malı değildir bu topraklar. Ayrıca, Irak Türkmenleri bizim kardeşlerimizdir, başımızın gözümüzün üstünde yerleri vardır. Irak’taki vatan da Türkiye’deki

vatan da Abbasiler’den beri ortak vatanımızdır. Aramıza nifak sokanlar hainlerdir.

İsteyen gider, isteyen gelir zaten

Newsweek Türkiye Yazarı AKIN ÖZÇER:

Bu aşamada bu öneriyi tartışmayalım. İsteyen zaten gider, engelleyemeyiz. Aynı şekilde isteyen de Türkiye’de gelir. Ama devlet olarak etnik kökeninden ya da beğenmediğiniz fikirlerinden, isteklerinden dolayı vatandaşlarınızı başka ülkeye gönderemez ve başka bir ülkeden de alamazsınız politika olarak. Mümtaz

Hoca’nın böyle bir şey demediğine inanmak istiyorum her şeye rağmen...

Devletin vazgeçtiği antidemokratik uygulamaları ‘Cep Hitler’leri üstleniyor

Ankara Üni. Siyasal Bilgiler Fak. Öğrt. Üy. Prof. Dr. DOĞU ERGİL:

BİR zamanlar cumhurbaşkanı adayı olacak kadar saygınlık sahibi bir insanın bu kadar ırkçı fikirleri taşıyor olması sadece kendi adına değil, Türkiye adına bir zul ve kayıptır. Sokaktaki adamın zihniyeti değil bu, okumuş ve okutmuş bir adamın

zihniyeti. Türkiye bu zihniyetten çekti, zaten bizi bu zihniyet geride bıraktı. Sen

kim oluyorsun da 13-14 milyon insanın adına böyle bir karar veriyorsun? Bu

insanlar gitmek istiyorlar mı? Türkiye’yi bugüne kadar böyle yönetenler bu

fikriyattan vazgeçtiler ve onların yerine bu görevi “cep Hitler”leri üstleniyor.

İkincisi, Türkmen nüfusu kaçtır Irak’ta? En fazla 1-2 milyon. Türkmenlere soruldu

mu “Gelmek istiyor musunuz” diye? Bir sürü Irak Türkmeni Türkiye’ye geldi, Doğramacı da dahil olmak üzere. İsteseler gelirlerdi. Kendi endişelerinden

kaynaklanan fantezilerle, al bu insanları değiştir! Bu söylem, Nazi zihniyetinin hortladığını gösterir.

Doğu’daki Kürtler, Irak’taki Türkmenlerle değiştirilsin

Mümtaz Soysal’ın Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan “Kesin Çözüm” başlıklı o yazısı:

“GÜNEYDOĞU’da ise, bölgesel özerklik, resmi dil dışında öğretim gibi ulus-devlet ilkesiyle çatışan isteklere karşı kesin kırmızı çizgiler çizmek ve düzen değiştirici planlı ekonomik-sosyal kalkınmayı öne çıkarıp bu koşullara uymak istemeyenlerin Irak’taki Türkmen nüfusla değiştirilmesini önermek gerekecektir.” Yazısıyla başlayan tartışma üzerine Habertürk TV canlı yayınına katılan Mümtaz Soysal şöyle konuştu:

BENİ IRKÇILIKLA SUÇLAYANIN CANINA OKURUM

Kimsenin çarpıtma yapmaya hakkı yok. Herkes haddini bilsin. Hele beni

bunlarla suçlamaya kalkarlarsa canlarına okurum. Ben hiçbir zaman ırkçılık savunmacısı olmadım. Etnik bölücülüğün de savunucusu olmam. Şimdi bu etnik haklar meselesini açılım konusu haline getirerek Cumhuriyeti batırmaya da kimsenin hakkı yok. Türkiye Cumhuriyeti ulus kavramı üzerine dayanır. Nüfus mübadelesi acıklı bir olaydır ve bunun en çok yaşandığı yer de Türkiye’dir. Bizimnüfusumuzun yarısı Cumhuriyet kurulurken bugünkü Türkiye’nin dışından gelme insanlardan oluşan bir nüfustur. Oradan kaçarak gelmiş insanların oluşturduğu bir Cumhuriyette yine böyle etnik farklılıkları yaratmak büyük cinayettir. İnsanların etnik kökeni ne olursa olsun kimliğini özgürce kullanabilmeli. Bunlara karşı ayrımcılık yapılıyorsa, o da şiddetle cezalandırılmalıdır. Bunları söyledikten sonra diyorumki, etnik kimliğe saygılı olan ama etnik haklara dayanmayan bir Cumhuriyetle, bu esaslar içinde burada yaşamak istemeyenler, yanı başımızda bir Kürt Devleti kuruluyor, “Öyle bir Kürt

cumhuriyetinde yaşamak istiyoruz” diyenler varsa, gitsinler diyorum. Böyle isteyenleri zorla tutacak değiliz. Ama bütün Kürtler adına konuşmamalıdırlar.

Kürt vatandaşlarımızın büyük bir bölümü de bu Cumhuriyet çatısı altında

bizlerle her zaman olduğu gibi kaynaşmış bir biçimde yaşamak istiyor

olabilirler. Onlar burada kalırlar.

Orhan Birgit Cumhuriyet Gazetesi Yazarı

Gerçekleşmesi zor bir öneri

Herkes istediğini yazmakta özgürdür, Mümtaz Soysal görüşlerini takip ettiğim değerli bir bilim adamımızdır aynı zamanda. Ama bu önerinin gerçekleşmesi fiilen zor duruyor. Bir nevi tehcir gibi olur. Güneydoğu’da gitmek isteyen varsa zaten gidebilirler ama Musul’daki Türkmenlerin buraya gelmelerine izin verilir mi? Kazanımlarını nasıl bırakacak, nasıl takas edecekler? Türkiye bunu daha önce denedi, biliyorsunuz. Böyle bir şey olacaksa, insanlar kazanımlarını kaybetmeden olmalıdır ki bu da zor görünüyor.

Yazar ÜMİT FIRAT:

Bu insanlar satılık mal değil

Böyle bir tıkanmışlık yok. Ne Kürtler ne de Türkmenler, başka toprağa sığınma talebinde bulunmadılar. Soysal bu dili, Kürtlere yönelik bir tehdit gibi kullanıyor. Bu aslında hem Kürtlere hem de Türkmenlere açıkça bir tehdit. “Oturun

oturduğunuz yerde aksi halde sizi değiş tokuş ederiz!” demek. Bu insanlar, satılık mallar değil. Yerleşik bir toplumun mensubudurlar. Kürtler, yüzlerce yıldır o topraklarda yaşayan, Osmanlı Devleti’nin de birer yurttaşıydı. Kimse kendisine “Ne yapalım?” diye sormuyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar