Kıyafet serbest, kot yasak!
MEB’in kararı tartışılıyor...
GÜLİN YILDIRIMKAYA
gulinyildirimkaya@haberturk.com
‘Kot gençlerinn hayatının parçası, neden kısıtlansın?’
‘Kot hayatımızın bir parçası, eğer okullarda kıyafetler serbest olacaksa jean neden bu kıyafetlerin arasında yok?’
Modacı CENGİZ ABAZOĞLU:
Kot pantolon kesinlikle disiplini bozmaz. Bence öğrenciler okula bedenlerinden çok beyinlerini giydirmek için gidiyorlar. Dolayısıyla böyle bir kısıtlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Devlet dairelerinde, Meclis’te tabii ki spor giyim olmaz, kuralları var. Ama okullara böyle bir serbestlik getiriliyorsa bunun arasında Jean da olmalıdır. Hangi genç Jean giymiyor ki? Bazı mekanlar var ki orada hoş bir görüntü sergilemez kot pantolon. Bu mekanlar, düğün, toplantı, devlet dairelerinde. Resmiyet gerektiren yerlerde hepimiz o kurallara uyuyoruz. Fakat öğrencilere ilk, orta öğretimde, lisede böyle bir serbestlik geliyorsa, kot hayatımızın bir parçası ve özellikle gençlerimizin tercih ettiği bir doku. Dolayısıyla onlara kısıtlama getirilmesinin yanlış olduğunu düşünüyorum.
Özel Okullar Birliği Başkanı CEM GÜLAN:
Kot bir kumaş çeşididir, yasaklanamaz
ÖĞRENCİLERİ tek tip kıyafete zorlamak ne bu çağ ne de bu çağın çocukları için iyi bir şey değil. Kıyafet serbest olmalı ve belirli şartları olmalıdır. Kıyafet öğrencinin kendini ifade tarzıdır. Okul idaresinin sanatçı gibi davranıp, okula ve öğrenciye yakışan; öğrenciler arasındaki gelir farklılıklarını ortaya çok çıkarmayan, kendilerini ifadeedebilecekleri kıyafete izin vermesi lazım. Siz yasak koydukça öğrenci kendini ifade etmeye çalışıyor. Tatillerde kot giymesine engel olabiliyor musunuz? Okulda nasıl olacaksınız? Ben artık o tek tiplikten çıkmak istiyorum. Kot da uygun bir şekilde olursa giyilebilir. Bizim zamanımızdaki o çocuklardan kalmadı.
***
‘Kalçadan düşen kotları nasıl dizginleyeceksiniz?’
‘Kotu serbest bıraktığınız zaman modelleri kısıtlama şansınız olmaz. Belli bir model şart koyarsanız da herkes onu alamaz’
Modacı ÖZGÜR MASUR:
Kot pantolonlar kesimleri ve stillerinden dolayı klasikten çok uzak bir hava yaratmaktadır. Dolayısıyla Türkiye’de okullarda serbest kıyafetin gelmesi de bir geçiş sürecidir diye düşünüyorum. Kot pantolonun diğer klasik kıyafetlere nazaran kumaş türü olarak, pantolon kesimi olarak da gençlerin hani kalçalarından düşen kot var ya onu dizginleyemezsiniz. Modelleri dizginleme şansınız olmaz. Kot tercih edildiği takdirde bunun seçimleri çok uça da gidebilir. Bunları bir statüye koyabilme, bunlara bir gem burabilme şansınız olmaz. Bir kot modelini şartlandırdığınız zaman da bunu alamayacak insanlar da olabilir. Bazı kesimler pahalıdır, herkes bunlara sahip olamayabilir. Kota izin verirseniz, modelleri çok olduğu için denge kuramazsınız. Okullarda keten pantolon tercihini çok doğru buluyorum.
Eski Milli Eğitim Bakanı HASAN CELAL GÜZEL:
‘Kot okullarda gayriciddi hava yaratır’
Ben okullarda her zaman tek tip elbiseden yanayım. Tek tip elbiselerin böyle totaliter rejimlerin kıyafetleri olduğu kanaatini kabul etmiyorum. Bu, tam tersine öğrenciler arasındaki sosyal adaleti ve beraberlik duygusunu pekiştiren bir uygulamadır. Bunun aksi öğrencilerin gelir düzeyleriyle ilgili olarak sosyal eşitsizlik meydana getirir. Bu bakımdan serbest kıyafet uygulamasını ve kot giyilmesini uygun bulmuyorum. Siyah önlükler hatıralarımızda en iyi şekilde kalmıştır. Siyah önlükler, kiri de göstermiyordu, güzeldi de. Siyah önlükleri, “Papaz kıyafetidir” diye tenkit edenler oldu. Rengin de ehemmiyeti yok fakat herkes aynı şekilde olsun veya okulun kendi üniforması olur, o da pahalı olmaz, herkesin alabileceği fiyatta olur. Ben bırakın kot pantolonu bu şekilde serbest kıyafet uygulamasının karşısındayım. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. Üstelik büyük bir düzensizlik de getirir, hoş olmaz. Bunun bu şekilde uygulandığı yerlerde iyi bir netice alınmamıştır. Bazı okullarda uygulamaya konulmuştur ve sonradan vazgeçilmiştir. Benim bu konuda klasik ve muhafazakâr bir bakışım var. Bu konuda sosyal adaletçi olduğum kanaatindeyim. Kot pantolon öğrenciler üzerinde gayriciddî bir hava yaratabilir. Kot olmasa bile serbest kıyafet uygulamasında gayri ciddi kıyafetler olabilir. Çocukları küçüklüğünden itibaren nizama, disipline alıştırmak kötü bir şey değildir. Bunu “sıkı rejim” olarak adlandırmak da doğru değildir. Çocukları çok sıkmamak lazımdır ama inanın ebeveynler bile buna karşı olacaktır. Biz gömleklerimizle giderdik. Bunun temizliği de kolay olurdu, çocuk okuldan gelince istediğini giyebilir. Beden Eğitimi derslerinde eşofman da giyebilir. Bunların ideolojik şekilde yorumlanması doğru değildir. Zengin bir toplumumuz yok, çocuklarımız fakir. Onları üzmeye kimsenin hakkı yok.
“Serbestliği hazmedecek durumu oluşturmadan kotu getirirsek özgürlükler başa iş açabilir”
Avrupa Eğitim Vakfı Kurucusu ve TÖDER Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi TALİP EMİROĞLU:
Türkiye’nin bütün sorunları bitti de kıyafet serbestliği konusu mu kaldı? Önce serbestliği hazmedecek olgunluğu ve kültürü oluşturmak gerekiyor. Serbestliği hazmedecek durumu oluşturmadan kıyafet serbestliğini, kot giyimini getirirsek daha sonra bu özgürlükler başa iş açabilir. Okullar da bunu hazmettirebilecek yerlerdir, öğretim yerleridir. Buraların kurallarıyla fazla oynamamak gerekmektedir. Çocuklarımız arasında sosyal, kültürel farklılıklar var, aileler açısından farklılıklar var. Kimi kıyafetin iyisini alabilir, kimi alamayacak, kiminin beş kıyafeti olacak, kiminin olmayacak. Bunlar çocuklar arasında olumsuz ilişkilere neden olabilir, ocukların olumsuz etkilenmelerine sebebiyet verebilir. Çok mecbursak, başka bir meselemiz yoksa, tek bu konu kalmışsa, Milli Eğitim’in başka bir meselesi yoksa bunun üzerinde konuşabiliriz, kıyafetler üzerine gidelim. Bence kıyafetten ziyade insanların beyinleriyle daha çok uğraşsak, beyinlerini geliştirmeye yönelik çağdaş yaklaşımlar göstersek, insanların beyinlerini zenginleştirmeye yönelik doğru eğitimsel yatırımlar yapsak bu kıyafet, kot işi de kendiliğinden çözülür zaten.
- Spor yapmak kalp krizini tetikler mi?12 yıl önce
- Haliç Köprüsü'nde neler oluyor?12 yıl önce
- "İmam hatip mezunlarının sınavı iptal edildi!"12 yıl önce
- Adalet Sarayı'nı özel güvenlikçiler koruyabilir mi?12 yıl önce
- Özel güvenlik güçlerinin halka karşı zor kullanma hakkı var mı?12 yıl önce
- Atilla Kavdır'ın da hayatını kaybetmesinin ardından organ nakilleri tartışılıyor12 yıl önce
- İzmir günlerdir sallanıyor, dün de Kütahya sarsıldı12 yıl önce
- Başbakan Erdoğan'ın 'Tiyatrolar özelleştirilecek' açıklaması tartışılıyor...12 yıl önce
- Bu üstgeçitte bir "terslik" var mı?12 yıl önce
- Vergi rekortmenleri neden kimliklerini gizliyor?12 yıl önce