Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Biz diyetisyenlere çok iş düşüyor, yapacak çok iş, anlatacak çok bilgi var. Sağlıklı beslenmek tüm hayatımızı etkiliyor. Bu yüzden “İyi ki diyetisyenim!” diyorum. Özellikle çocuk beslenmesiyle ilgili verdiğim eğitimler beni çok mutlu ediyor çünkü her şey çocuklukta başlıyor

        2000 yılında Hacettepe Üniversitesi’ne girdiğimde çok fazla kişi ‘diyetisyen’ kelimesinin karşılığını bilmiyordu. İşin acı tarafı ben de onlardan biriydim. Mimar olmak isterken, dayımın ricasıyla bu bölümü de yazdım listeme. Dayıma çok güvenirim, “O diyorsa bir bildiği vardır” dedim ve yazdım. Nasıl bir iş yapacağımı bilmeden yazmak da büyük cesaret doğrusu.

        Ve sonra bir sabah gelen telefonla Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünü kazandığımı öğrendim. Ee, ne olacaktı şimdi? Ben ne olacaktım? Diyetisyen, yani? İşte bilmiyordum... Diyetisyen hastanelerde çalışır, zayıflamak için ona gidilir. Hepsi bu mu? Hayatımın en zor dönemlerinden biriydi. Okulda hiç kimse beni tebrik etmedi, hocalarım “Üzülme, tekrar girersin sınava” dedi. En yakın arkadaşlarım bile “Elma ye demek için 4-5 yıl okunur mu hiç?” diye dalga geçti.

        Sadece ailem mutluydu ve lisedeki biyoloji hocam canım Nükhet Canbaz. Beni kollarımdan tuttu, “Çok iyi bir yere gidiyorsun, aferin sana, sonra anlayacaksın” dedi. Beni tebrik eden ilk ve tek kişi oldu okulda. İyi ki vazgeçmeden, etrafımdakileri dinlemeden gitmişim okula.

        DİYETİSYENE SADECE ZAYIFLAMAK İÇİN GİDİLMEZ

        Okula gittikten sonra nasıl büyük bir dünya olduğunu anladım. Bir diyetisyene ne kadar çok ihtiyaç varmış gördüm! Ve geçen 20 yıl içinde her gün diyetisyenler daha çok bilindi, tanındı. Sadece zayıflamak için değil, her konuda beslenmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Artık kilo almak için de bana gelenler olduğunu duyunca çok şaşırmıyorlar. Metabolik sendrom, diyabet, tansiyon, böbrek hastalıkları, kalp hastalıkları gibi metabolik sorunlarda, gebelikte, yaşlılıkta, sinir sistemi hastalıklarında, sindirim ve bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlarda, kanser hastalığında, sporcularda, çocuklarda, bebeklerde beslenmenin nasıl önemli olduğunu her geçen gün daha iyi anlıyoruz.

        O yüzden biz diyetisyenlere çok iş düşüyor, yapacak çok iş, anlatacak çok bilgi var. Belki de siz farkında olmadan zaten çok iyi besleniyorsunuz, bu haberler size sıradan geliyor olabilir ama iyi beslenmeyen birinin hayatını değiştirdiğinizde, ona sağlıklı beslenme alışkanlıkları edindirdiğinizde nasıl mutlu ve sağlıklı oluyor bir görseniz... Diyabeti olan birinin şekeri düzene girdiğinde, hastanede yatan bir hasta beslenme tedavisiyle iyileştiğinde o da çok mutlu oluyor, biz diyetisyenler de...

        ***********

        BEBEK-ÇOCUK BESLENMESİ SAĞLIKLI BİR HAYATIN İLK ADIMI

        HER şey çocuklukta başlıyor. Ben de son yıllarda, özellikle ilk oğlumun doğumuyla birlikte bebek ve çocuk beslenmesine daha büyük bir önem vermeye başladım. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını çocukken kazandırabilirsek, çocuğumuzun ömrü boyunca sağlıklı ve mutlu olmasını sağlayabiliriz. Bu her anne babanın duası, öyle değil mi?

        Son yıllarda verdiğim çocuk beslenmesi eğitimlerinde gördüğüm bir şey var. Anneler “Ben her şeyi biliyorum zaten” düşüncesiyle bu konuda çok da eğitime gerek olduğunu düşünmüyorlar. “Aman eğitime gitsem ne olacak ki? Bizimki yemiyor işte!” diyenler de var, “Ne versem yiyor, eğitime gerek yok” diye düşünenler de.

        Ama gerçekler böyle değil. Eğitime katılan annelerle konuştuğumuzda hayatlarında, evlerinde ve davranışlarında çok şey değişiyor.

        ***********

        ANNE VE UZMAN BİRLİKTE ÇALIŞMALI

        SAĞLIKLI beslenen çocuk sadece doğru gıdayı yiyen çocuk değildir. Çok fazla ayrıntısı var, bizim görmediğimiz, atladığımız... Anne olmak çocuğunu iyi tanımak demek ama beslenme uzmanı olmak demek değil. Tabii ki çocuğunuz için en iyisini siz bilirsiniz ama işin uzmanına sormak her zaman doğrudur. Anne ve uzman birlikte çalışmalıdır.

        Destek almak iyi bir şey. Sosyal medyada gördüğünüz her bilgiye inanmayın, bu bilgiyi kimin verdiğine bakın. “Ben 5 çocuk büyüttüm ve her sabah çocuklarıma portakal suyu içiriyorum” diyen bir annenin bilgisi doğru olmak zorunda değil. Belki de bu tamamen yanlış bir davranış olabilir! Güvenilir platformları takip edin.

        ***********

        TABAĞINIZDAKİLER ÇOCUK TARAFINDAN KAYDEDİLİYOR

        EĞİTİMLERE katılan babaların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Çünkü beslenme anne işi! Neden acaba? Neden bir baba “Bebeğe ne çorba yapsak?” diye düşünmez. Kusura bakmayın ama bu bana doğru gelmiyor.

        Bizim evlerde anneler daha çok ilgileniyor bu işlerle, bunu ben değiştiremem belki ama çocuklar babalarının ne yediğinden de çok etkileniyor. Tabağınızdaki her şey çocuğunuz tarafından kaydediliyor. Bu yüzden babalar çocuklarıyla beraber yemek yemeli, yemeğin ne olduğu hakkında konuşmalı, çocuğun beslenmesiyle ilgilenmeli.

        ***********

        SOSYAL MEDYA MI KİTAP OKUMAK MI?

        BEN neden kitap yazdım? Çocuk beslenmesi hakkında annelerin kafasına takılan, paniğe kapılmamıza sebep olan, korkulan, anlaşılamayan ne varsa bir uzman ve tecrübeli bir anne tarafından yazılan bir kaynak olsun istedim.

        ‘Çocuğum Ne Yesin?’ kitabında çok fazla anı ve tecrübe var. Kitabı okuyan annelerden gelen mesajlar ve mail’ler beni çok mutlu ediyor. “Sanki doğum sonrası yanımdaydınız, bana her an destek oldunuz, her sayfada bunu hissettim” diyorlar. Daha ne olsun?

        Sosyal medyadan bana çokça soru soran endişeli annelere de cevap veriyor ve sonra “Ben tam da bu konuda bir kitap yazdım, okudunuz mu?” diyorum. “Henüz alamadım” diyorlar.

        BABALARA DA OKUTUN

        Evet sosyal medyadan birine ulaşmak çok daha kolay kabul ediyorum ama lütfen daha bilinçli olmak ve güvenilir bilgilye ulaşmak için kitap okuyalım. ‘Çocuğum Ne Yesin?’ tüm kitapevlerinde var veya online sipariş verebilirsiniz. Kitabı alınca babalara da okutun hatta okurken fotoğrafını çekip paylaşın.

        Diğer Yazılar