Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İlk uçuşunuzu hatırlıyor musunuz? Nasıl bir deneyim yaşamıştınız? Neler hissetmiştiniz? Peki, 100 yıl önce nasıl bir havacılık sektörü vardı? Uçuşlar nasıl yapılıyordu? İlk ticari havayolu olarak faaliyete geçen hangi şirketti? Bir havayolunun ilk uçuşunu hatırlamasının, bir asrı devirmesinin anlamı nedir? Hiç düşündünüz mü? Ben bu duygularla önemli bir tören için yola koyuldum.

        Geçen hafta sonu Hollanda Kraliyet havayolları KLM’nin 100. Yıl kutlamaları sebebiyle Amsterdam’daydım. Asıl tören kuruluş tarihi olan 7 Ekim’de yapılacak, ama 100 gün kala KLM, ilk kutlama programıyla geriye saymaya başladı. Schippol Havalimanı KLM 12 hangarındaki tören de ilginçti. Mesela girişte KLM personelinden oluşan orkestranın müziğiyle karşılandık.

        KLM ismi nerden geliyor?

        Kuruluş tarihinden günümüze kadar aynı isimle faaliyette olan dünyanın en eski havayolu KLM ismini ve anlamını bir çok kişi merak ediyor. Flemenkçe; ‘Koninklijke Luhtvaart Maatschappij (KLM)’ yani ‘Kraliyet Hava Yolları’ kelimelerinin baş harfleri şirketin ismi olmuş. Bu isimle, 100 yıl önce, 7 Ekim 1919’da dünyanın ilk ticari havayolu şirketi kurulmuş. İlk uçuşunu ise 1920’de Amsterdam-Londra arasında gerçekleştirmiş.

        Geçmişinde birçok ilki de barındıran KLM, 7 Ekim’de 100 yıla ulaşan ilk havayolu şirketi olarak da tarihe geçecek. Havayolunun en yeni uçağı Boeing 787-10’nun da üzerinde 100. Yıl vurgulu amblemiyle yer alacağı açıklanmıştı. Ancak teslimat prosedürlerinden kaynaklanan sorun nedeniyle uçak tören yetişemedi. Boeing 787-10 etkinlikten bir gün sonra havayolunun filosuna katılabildi.

        Bayrak taşıyıcı havayolu

        Hangardaki törende KLM CEO’su Pieter Elbers, 100’ncü yıla özel bir sunum yaptı. Havayolunun bir asırlık geçmişini, gelecek 100 yıla nasıl taşıyacaklarını anlatan, yeni dönemde sektöre de ‘Sorumlulukla Uç - Fly Responsibly’ sloganlarını mesaj gönderen Elbers’in asıl vurgusu ise ülkesineydi: “KLM’in başarısı, Hollanda’nın başarısıdır.” Genelde bir çok ülkenin öne çıkan, kendisiyle özdeşleşen bir havayolu var. Türkiye için Türk Hava Yolları neyse, Hollanda için KLM’de galiba biraz daha fazlası. Zira Hollanda sömürgesi olan dünyanın en uzak noktalarını da uzun bir süre Amsterdam’a bağlayan KLM olmuş. Karayip Adalarının Hollanda’ya bağlı küçük cenneti Curaçao’ya geçen yıl KLM ile uçtuğumda bunu daha iyi anlamış oldum.

        27 yıl önce başladı CEO oldu

        KLM CEO’su Pieter Elbers ile tören sonrası özel görüşmemizde merak ettiğim 2 hususu sordum. Zira diğerleri zaten sorulmuştu. Birincisi KLM ile olan ilkleri, diğeri ise kendisinin ilk uçuşu ile KLM’in ilk uçuşunu karşılaştırmasıydı.

        Elbers; ‘27 sene önce KLM ile çalışmaya başladım. Zannedersem KLM ile ilk uçuşumda 1992 yılında Budapeşte’ye oldu.’

        İlk uçakla seyahatini ise KLM’in alt markası Transavia ile yapan Peter Elbers şunları söyledi: ‘KLM’in ilk uçuşu Amsterdam’dan Londra’ya olmuştu. Bunun simülasyon videosunu yaparak sektöre gösterdik. Yıllar içinde havacılığımızı ve uçuş deneyimizi ne kadar geliştirdiğimiz ortaya koyduk.’

        THY güçlü bir rakip

        KLM CEO’suna İstanbul’a günlük uçtuklarını hatırlatarak, Türkiye pazarı hakkındaki görüşlerini ve yeni planları olup olmadığın sordum. Aldığım cevap da açık sözlü ve ilginçti: ‘Türkiye bölgesi çok büyük ve önemli bir pazar. Bizim için orada tek zorluk Türk Hava Yolları'nın çok güçlü bir rakip olması. Biz de Türk yolcularımıza iyi servis ve hizmet sağlıyoruz. Türk yolcularını KLM'ye davet ediyorum. Amsterdam’a ve Amsterdam’dan dünya dört bir yanına KLM ile uçabilirler.’

        Uçakta en çok yaşanan tıbbi vakalar

        Yılda yaklaşık 4.3 milyar yolcu havayoluyla seyahat ediyor. Ülkemizde ise geçen yıl 210.2 milyon yolcu havayolunu kullandı. Uçağımız havalanıp belirli bir irtifaya ulaştıktan sonra yolcular olarak bizlerde uçuşun keyfini çıkarmaya başlarız. Ama bazen öyle bir anons yapılır ki keyfimiz kaçar, tedirgin oluruz. Uçakta bir panik havası başlar. Kabin amiri tarafından titrek bir sesle; “Uçağımızda bir yolcumuz rahatsızlandı, acil müdahale için yolcularımız arasında doktor var mı?” anonsu merak uyandırır. Can sıkar. Ve bu anons bazen bir kaç kez tekrarlanınca kabin içindeki havada daha negatifleşir.

        Uçaktaki bu anonslar havada rastlanan en zor durumlar arasında yer alır. Zira bazen pilotlar bulunduğu hava sahasında en yakın meydana acil iniş yapmak durumunda kalabilirler. Böyle durumlarda uçakta bir doktorun seyahat ediyor olması hayati önem taşıyabiliyor. Fakat bazı bilinçli doktor yolcular uçuş öncesi kendilerini kabin ekibine tanıtırken, hatta bazı havayolu programlarına kendilerini doktor olarak tanımlarken, bazıları da sorumluluk almamak için kimliklerini gizli tutabiliyor.

        En yakın olay Ocak ayında Türk Hava Yollarının TK1760 Lizbon-İstanbul seferinde yaşandı. Bir yolcunun kalp krizi geçirmesi sonucu uçak en yakın meydan olan Roma’ya acil iniş yaptı. Uçakta bulunan bazı yolcular uçakta bir doktorun olduğunu fakat birçok anons yapılmasına rağmen sorumluluk almaktan çekindiğini iddia etmişlerdi. Maalesef 80 yaşındaki kalp krizi geçiren yolcu hayatını kaybetmişti.

        Halbuki tüm hava yolu şirketleri yapılan tüm tıbbi müdahaleler için sigorta yaptırıyor. Dolayısıyla müdahalede bulunan hekimlerin bir sorunla karşılaşması söz konusu değil. Herhangi bir cezai müeyyide olmuyor, maddi tarafı sigortadan karşılanıyor.

        Uçuşların uzaması ölümleri artırıyor

        Yapılan bazı araştırmalar göre uçaklarda yaşanan ölüm olaylarında son dönemlerde artış görülüyor. Bu artışın en önemli nedeni ise uzun süren seyahatler olarak gösteriliyor. Ancak kıyaslamalar yapılırken her sene uçakları kullananların sayısının arttığını, sosyal medya sebebiyle de bu tarz hadiselerin daha görünür hale geldiği unutulmamalı.

        Evet, uçuş süresi arttıkça insan vücudu daha fazla yoruluyor, hareketsiz kalıyor ve etkileniyor. Öte yandan son teknoloji ürünü, kompozit gövdeli, uzun menzilli Boeing 787 ve Airbus A350 gibi uçaklarla seyahat süreleri kısalıyor. Transit uçuşlar ve meydanlarda bekleme dertleri de ortadan kalkıyor.

        Şu an İstanbul’dan Sydney’e bağlantılı uçuşlarla ancak 24 saatte ulaşmak mümkünken, THY’nin yakın bir zamanda bu hatta direkt uçması halinde süre yaklaşık olarak 17 saatte seviyelerine inebilecek. Seyahat süresi azalacak, ama uçakta tek seferde geçirilen zaman artacak. İyi bir yolculuk hazırlığıyla bu tarz uzun uçuşlar bedenimizi fazla etkilemeden tamamlanabilir. Ancak uçaklardaki konfor ne kadar arttırılsada, üst sınıflarda daha konforlu yolculuk yapılsa dahi 16-17 saatlik bir uçak insan fizyolojisini etkiliyor. Unutmayın.

        Yolcu Yaşlanıyor Vaka Artıyor

        Toronto Üniversite’sinde yapılan bir araştırma uçak içi tıbbi acil durum olaylarının arttığını gösteriyor. Seyahat eden yolcu sayısı her geçen yıl arttığı için, yaşlı yolcu sayısında da önemli ölçüde artışlar oluyor. Bu durum otomatik olarak riski de arttırıyor. New England Journal'da yer alan bir araştırmada küresel havayolu trafiğinin yaklaşık yüzde 10'una hizmet veren şirketler incelenmiş. Yaklaşık iki buçuk yıllık bir süre zarfında 12 bin uçuşta tıbbi olay gerçekleşmiş. Uçaktaki her 1 milyon yolcudan 16’sı rahatsızlanmış.

        Uçakların tıbbi bir klinik gibi olması tabi ki beklenmiyor, ama petrol fiyatlarının maliyetini düşürmek için birçok proje üreten şirketlerin artık yolcuların sağlığı ve konforu için de adım atmaları gerekiyor. Yolcu sağlığı için projeler neredeyse hiç duyulmuyor.

        Hemşire Kabin Memurları

        1930’lu yıllarda, ticari uçuşların ilk başladığı dönemlerde ABD’de kabin personelinin geneli neredeyse hemşirelerden seçiliyordu. O dönemlerde insanlar uçağa binmeye korktukları için yolculardan fenalaşanlar, çeşitli sorunlar yaşayanlar oluyordu. Bu sebeple hemşireler istihdam edilerek, havada sıkıntı yaşayan yolcuların uçuşa alıştırılması sağlanıyordu. Hemşirelerin anlık müdahaleyi en iyi yapabilecek kişiler olarak görülmesi sebebiyle havayolu ve yolcular için önemli bir figür haline gelmişlerdi.

        Günümüzdeki uygulamalara gelince. 1998 yılında ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) uçaklarda tıbbi malzeme bulundurmayı zorunlu kılan bir kural getirdi. Uçakta kullanılacak bu tıbbi malzemeler, acil bir durumda uçağın en yakın meydana ineceği zaman dikkat alınarak tasarlandı. Önceki yıllar uçakta bulunması zorunlu medikal çanta ve malzeme uygulaması yoktu. Bu kural sonrası uçaklarda çeşitli tıbbı cihazlar bulundurulmaya başlandı. Bunları kullanacak kabin personeline de eğitimler veriliyor.

        Mesela Emirates Havayolları uçaklarında acil tıbbi kitler, oksijen şişeleri, solunum cihazları, bir kalp ritmi düzenleyici, bir tele tıp ünitesi ve personelin uzman tıbbi danışmanlara bağlanılmasını sağlayan uydu tıbbi danışmanlık kiti bulunuyor.

        THY’de 1 senede 18 bin vaka

        Türk Hava Yolları, hayata geçirdiği “Smiling Doctors” uygulamasıyla 6 bine yakın gönüllü hekimle işbirliği yapıyor. Kabin personeli bir vaka halinde önce listesine bakıyor. Eğer gönüllü doktor varsa direkt onunla irtibat kuruyor. Yoksa uçakta anons yapıp, yardım istiyor. Ayrıca THY’nin telesağlık projesiyle de uçakta acil bir hasta olduğunda tıbbi cihaz vasıtasıyla yerdeki sağlık merkeziyle sesli ve görüntülü görüşme yapılarak destek alınması hedefleniyor.

        THY'nin 2018 yılındaki sağlık istatistiklerine de göz atalım. Geçen yıl yaklaşık 75 milyon yolcu taşınırken, 18 bin 961 sağlık olayı gerçekleşmiş. Bu rakama baş ağrısı, küçük hadiseler dahil. İlk yardım çantalarının açıldığı tüm vakalar kayıtlara geçirilmiş. Sağlık nedeniyle 82 divert olmuş. Yani uçak rotasını değiştirip, en yakın meydana inmiş. Kardiyak arrest (ani kalp durması), senkop ve GİS kanaması nedeniyle 8 yolcu da havada vefat etmiş.

        Acil Vaka Maliyeti

        Uçakta yaşanan acil vakalar sebebiyle uçağın planlanan rotasını değiştirip, en yakın meydana inmesi (divert) havayolları için ciddi maliyet demek. Rotanın niteliğine göre yakıt, yeme-içme servisi, iniş ve kalkış ücretleri, hava navigasyon ve yolcu rezervasyonu, kabin ekibi ve yolcular ile ilgili diğer giderler 50,000 Dolar’dan başlayıp 500 bin Dolar'ın üzerine kadar çıkabiliyor.

        Uçakta en fazla meydana gelen tıbbi vakalar:

        1) - Bilinç kaybı %37,4

        2) - Solunum yolu problemleri %12,1

        3) - Mide-Bağırsak rahatsızlıkları %9,5

        4) - Kalp %7,7

        5) - Çeşitli nöbetler %5,8

        Diğer Yazılar