Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un ikiz kardeşi Murat Ersoy’un sahibi olduğu Atlasglobal Havayolları”nın, yaşadığı finansal kriz sebebiyle uçuşlarını durdurması sektörde şok etkisine sebep oldu. Zira, Türk sivil havacılık sektörünü toptan etkileyecek, Türkiye’nin havacılık risklerini arttıracak, her türlü kredibilitesini düşürecek bir gelişme.

        Başta sigorta şirketleri, uçak üreticileri, uçak kiralayan ve yedek parça temin edilen firmalar karşısında olmak üzere, küresel havacılık ve turizm piyasalarında ülkemiz adına sıkıntılı bir sürece de işaret etmektedir. Havayollarımız, uçak sigortalarında, üreticilerden uçak teminlerinde, uçak kiralamalarında ve yedek parçada daha fazla maliyetle karşılaşacak. Türk tescilli havayolu şirketleriyle Türkiye’ye uçmak isteyen yabancılar, bilet alırken ve ülkemizi turizm için tercih ederken iki defa düşünecektir.

        Hâlbuki Türkiye havacılıkta son 17-18 yıldır iyi bir ivme yakalamıştı. Sektör katlanarak büyüyordu. Bu dönemde, 2013’te Talha Görgülü’nün sahibi olduğu Kayı Group bünyesindeki Sky Airlines piyasadan çekildi. SBK Holding tarafından satın alındıktan sonra şirket içinde ortaya çıkan mali ve teknik sorunlar sebebiyle uzun süredir uçuş yapmayan Borajet de geçtiğimiz hafta iflasını istedi. Ancak Borajet’in durumu biraz farklı. Havacılığa ve turizme fazla katkısı olmadığından piyasadan çekilmesi de çok konuşulmadı. Ancak Sky Airlines epey tartışıldı ama toplamda sektörün gösterdiği başarılı gelişmeler arasında bu olumsuz tablo da çabucak hafızalardan silindi.

        Atlasglobal’in durumu ise bu iki havayolundan çok daha ayrı detaylar içerdiğinden, şirketin piyasadan çekilmesi halinde etkisi de ona göre olacaktır. Hatta şu an yaşadığı durumun bile şüphesiz sektöre negatif yansımaları söz konusu.

        Murat Ersoy’un sahibi olduğu Atlas, havayolu, teknik bakım ve uçuş akademisi olmak üzere 3 ayrı şirketle sektörde faaliyet gösteriyor. Havayolu uçuşlarını askıya aldı. Atlas’ın teknik bakım şirketi ATS(AviationTechnicalServices) de daha önce sorunlar yaşadığı Kuzey Iraklı Zagros Havayolları'nın 10 milyon dolarlık hacziyle uğraşıyor. Ersoy’un Atlantik Uçuş Akademisi AFA, pilot yetiştiren şirketi sorunsuz görünüyor.

        Ersoy’un havacılık sektöründeki lokomotif şirketi Atlasglobal’in toparlanıp, yeniden çalışanlarıyla birlikte faaliyetlerine başlaması önemli. Umarım başarır. Ancak bu pek kolay bir iş değil. Atlasglobal yaklaşık 4 yıl önce 60 milyon dolar Kredi Garanti Fonu’ndan (KGF) kredi kullanmıştı. Bankalara ve sektöre toplamda 160 milyon dolar civarında borcu olduğu söyleniyor. Şirketin faaliyetine devamı için de 35-40 milyon dolara ihtiyacı olduğu belirtiliyor.

        Şirketin acilen ya sermaye artırması, yani patronun kasaya para koyması ya da paralı bir ortak bulması gerekiyor. Başta bankalar olmak üzere piyasa borçları olduğu için yeniden borçlanma, kredi bulma şansı yok. Faaliyetlerini sürdürmesi için finansal kaynak, para gerekiyor.

        Atlasglobal bu duruma neden düştü?

        Benim tespitlerime göre hem şirket içinden kaynaklan sebepler, hem dış etkenleri var. Şirketten kaynaklananlar şöyle;

        - Şirketin kötü yönetimi

        - Yanlış yatırımlar (Ukrayna, Kuzey Irak, Sudan’da şirket)

        - Yanlış iş modeli (Düşük maliyetli, charter denemelerinden sonra THY benzeri operasyon)

        Dış sebepler ise sadece Atlas’ı değil tüm sektörü etkiledi. Onlarda şunlar;

        - 2015-16 ve 17 yıllarındaki terör hadiseleri (dış hatlarda)

        - 2016’da Türk Lirası’nın değer kaybetmesi (iç hatlarda)

        - İstanbul Havalimanı’nın devreye girmesiyle artan maliyetler

        Neticede bu hadiseden Türk havacılık ve turizm sektörü de ciddi zarar görecektir. Bu sebeple sektörü denetleyen kurumların işin bu haddeye gelmesini engellemeleri gerekirdi. Ulaştırma Bakanlığı çatısı altındaki regülatör kurum, kamu otoritesi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) her 6 ayda bir şirketleri finansal ve teknik olarak denetliyor. Görünen o ki, ya üstten baskılarla bu denetimler geçiştirilmiş, ya da başka bir şey olmuş ki SHGM hiçbir karar almadan, uyarmadan, şirket uçuşlarını bir ay durdurmaya karar vermiş.

        Şirketten yapılan açıklamada nakit akışındaki gerekli yapılandırma ve iyileştirmeyi sağlamak amacıyla tüm uçuşlara 26 Kasım itibariyle 21 Aralık tarihine kadar ara verdikleri belirtiliyor. SHGM de Atlasglobal’in tarifeli uçuşlarını 21 Aralık 2019 tarihine kadar durdurduğunu, yolcu mağduriyetine ilişkin hususları 15 Aralık itibarı ile tespit ederek şirketin telafi edeceğini açıkladı.

        Hâlbuki uçuşların durdurulmasıyla birlikte seyahat acenteleri sorun yaşamaya başladı. Atlasglobal’a telefonla ulaşmak imkânsız, acentelerin kullandığı sistemde kapatıldığı için işlem yapılmıyor, mağduriyetleri önlemek de öyle kolay görünmüyor. Belki bir süre sonra SHGM, Atlasglobal’dan aldığı teminatla yolcu mağduriyetlerinin giderilmesine yardımcı olacaktır. Ama daha önemlisi bu aşama kamu otoritesinin şirketi acilen denetleyip, gelişmeleri de kontrolünde yürütmesi gerekir.

        Öte yandan Atlasglobal’in sadece yolculara karşı değil, başta çalışanları olmak üzere, havalimanları (DHMİ), yer hizmetleri, ikram, yakıt şirketleri ve Eurocontrol’e karşı da sorumlulukları var. Buralara da ciddi borçlar söz konusu.

        Hâsılı bir aylık bir zaman dilimi beklenmeden bir kamu gözetimi gerekmez mi? Şu an bile sektörde birkaç evrak eksikliği yüzünden uçuşu kesilen şirketler olduğuna göre, Ulaştırma Bakanlığı bu konuya daha hassas eğilmek durumunda değil mi? Hatta 6 ayda bir denetlenen şirketin bu hale nasıl geldiğinin de araştırılması icap etmez mi?

        Diğer Yazılar