Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        İlk prototipini Otokar’ın geliştirdiği, ancak seri üretimine geçişte sorumluluk alamadığı Altay Tankı’nda yaklaşık 3 yıldır motor tedarik sorunu yaşanıyor. Seri üretim sorumluluğunu BMC’nin üstlendiği Altay Tankı için geçen hafta önemli bir gelişme yaşandı. Prototipinin geliştirilmesinde destek alınan G. Kore ile bu defa da motor ve transmisyon (güç gurubu) tedariki için iyi niyet anlaşması yapıldığı duyuruldu. Böylece, Altay Tankı’nın 2023’te hazır olması sağlanacak. Yerlileştirme süreci ise devam edecek.

        Türkiye, Altay Tankı’nın motorunu İngiliz şirketi Royce-Rolls’un çatısı altında yer alan Almanya merkezli MTU’dan alacaktı. Ancak Almanya başta Suriye’deki gelişmeler olmak üzere çeşitli bahaneler göstererek MTU’nun Türkiye’ye ihracatına karşı çıkıp, ambargo uygulayınca ‘Altay Tank’ı motorsuz kaldı. Farklı ülkelerle motor için görüşmeler oldu, ama gelişme olmadı.

        Almanya’nın ambargo uygulamaya yeni başladığı dönemde ziyaretime gelen Rolls-Royce yetkilileriyle konuştuğumda MTU’nun gurupları bünyesinde olmasının kendilerini bu olayın bir parçası yapmadığını söylemişlerdi. Çünkü Almanya tescilli MTU, tüm lisansları ve yönetimiyle İngiliz Rolls-Royce sahipliğinde bir Alman şirketi.

        Geçen hafta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun G. Kore ile bu konuda bir gelişmeler olduğunun açıklamasının akabinde biraz araştırma yapınca Türkiye’nin 2023’te ‘Altay Tankı’nı piyasaya çıkarmayı hedeflediğini öğrendim. Önümüzdeki 2 yıl içinde yerli motorun yetişme şansı olmadığı için böyle bir çözüm bulunmuş. Ancak Türkiye’nin uçak ve tank motorları konusunda çok önemli çalışmalara imza attığını biliyorum. Önümüzdeki 3 yıllık kritik bir süreç var. Sonrası güzel olacak, yeter ki ayrı kanallarda, aynı konuda çalışmalar yapılarak kaynak israfı yapılmasın.

        Öte yandan Türkiye - G. Kore ilişkileri Almanya gibi fazla zikzaklı değil. Önemli bir mesele çıkmadığı taktirde motor için Doosan, transmisyon için de S&T Dynamics şirketi devreye girerse Altay Tankı, 2023’te ilk gösterisini yapabilir.

        Ayrıca Türkiye’nin G. Kore ile böyle bir iş birliği yapması Almanya’nın ambargosunu da gevşetebilir. Böyle bir ihtimal de var. Bir ihtimal da bu konuda daha önce görüşme yapılan ülkelerden de yeni yaklaşımların, çözümlerin gelmesi…

        Marketlere kesilen cezalar çare değil!

        Marketlere kesilen cezalar çare değil!
        0:00 / 0:00

        Rekabet Kurumu’nun, BİM, CarrefourSA, Migros, A101 ve Şok’a kestiği 2,6 milyar TL’lik idari para cezasının neyi hedeflediği tartışması konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor.

        Fiyat artışlarında belli noktalar hedefe konuyor, ama sektörüne geneline yönelik düzenleyici kurumların mevzuatlarındaki sıkıntılar, zamanında denetim ve kontrollerin yapılamaması ile müeyyide uygulanma detayları maalesef atlanmaya devam ediyor.

        Ayrıca Türkiye’nin hızla belli market markalarıyla piyasayı daraltması, zincir mağaza açılmasına yönelik düzenlemelerin eksikliği, tüketim ve üretim noktasının zaman zaman belli şirketler tarafından domine edilmesi konusu da fiyat tartışmalarının gölgesinde kalıyor.

        Üreticilerin ürünlerini piyasaya çıkarmada marketlerle yaşadığı sorunlar, gramaj, ürün içeriği gibi hususlarda standartlaşmanın olmaması, denetimlerin keyfiliği ve istikrarlı olmaması piyasayı daha kontrolsüz hale getiriyor.

        Kısacası marketlere kesilen para cezası sadece bir aylık bir tartışmaya sebep olacak, ama uzun vadede fiyat istikrarını getirmeyecek. Ayrıca yüksek enflasyon ve dövizdeki hareketlilik de bu süreci daha negatifleştirecektir.

        Halihazırda bile birçok ürünün ambalajında kullanılan ithal malzemeler yüzde 10 ile 20 arasında fiyatlara etki ediyor. Ulaşım, enerji ve son olarak ciddi zam alan doğalgaz da üretim ve tedarik zincirinde dalgalanmanın büyümesini katkı sağlayacak. Dolayısıyla sorun 5 marketten çok daha büyük…

        S-400'ler F-16'ların da kilidi mi?

        S-400'ler F-16'ların da kilidi mi?
        0:00 / 0:00

        Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden’ın Roma’daki görüşmesinin çok yönleri olsa da iki tarafta da öne çıkan iki husus var. Türkiye F-16 tedarikini, ABD ise Rus S-400’leri konuşuyor. Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması sebebiyle de bu hususu iki taraf da dolaylı yoldan el alıyor.

        Türkiye F-35’e yatırdığı parayı mesele edip, bunun için ABD’de bir hukuk bürosunu görevlendirmişken, ABD’de Türkiye’nin F-35 programında aksamaya sebebiyet vermesi gibi süreci gündeminde tutuyor. Türkiye’nin ABD’den 1,4 milyar dolarlık F-35 parasını istemesi veya yerine F-16 talep etmesi kolay çözülecek bir mesele gibi görünmüyor. Tüm bunların kilidi ise Rusya’dan aldığımız S-400’ler.

        ABD’nin iki açıdan teyakkuzu devam ediyor. Türkiye’nin tüm tavsiye ve yaptırım uyarılarına rağmen S-400 tedarik etmesi unutulmuyor. Sürekli gündemde. Tedarikten sonra da S-400’lerin “Harbe Hazır” hale getirilmesinde Türkiye’nin kararlılığı ABD’de travma etkisini koruyor. Dolayısıyla F-35’ten sonra gelişen F-16 meselesinde S-400’ler önemli kilometre taşı olmaya devam ediyor.

        Diğer Yazılar