Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye gelecek yıl Hürjet ile jet motorlu uçak üreten ülkeler arasında yer alacak. Bu gelişme ülkemiz adına çok önemli, hatta Milli Muharip Uçak (MMU) projesinin de temel taşı olacağı için paha biçilmez değerde olduğunu rahatlıkla söylemek mümkün. Hürjet bir eğitim uçağı, ama Hürkuş gibi çeşitli varyantlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin emrinde olacak. Özellikle yakın hava destek ve hafif taarruz uçağı olarak görev alacak. Artık jet motorlu uçak üreten ülkeler arasında anılmaya hazır olmamız lazım.

        Boeing, yeni tasarlanan T-7A Red Hawk jet eğitim uçağını St. Louis’in Missouri şehrindeki tesisinde görücüye çıkardı. Bu uçak Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tesislerinde üretimi süren Hürjet’in rakiplerinden biri olacak. Jet eğitim uçakları hem savaş pilotlarının eğitimlerinde hem de F-22, F-35, F16, SU-35 gibi avcı uçaklarına yakın hava desteği amacıyla da kullanılıyor. Hürjet’in rakibi konumundaki 5 yeni nesil jet motorlu eğitim uçaklarına bir göz atalım.

        2023’te gökyüzünde olacak

        Türkiye’nin ilk jet motorlu uçağı Hürjet daha önce açıklanan takvim uygun şekilde yoluna devam ediyor. Bu yıl seri üretime geçilecek, gelecek yılda ilk uçuşunu yaparak Türkiye’ye jet motorlu uçak üreten ülkeler ligine taşıyacak. Hürjet ilk olarak 2017’de duyuruldu. TUSAŞ üretimi Hürjet, jet eğitim ve hafif taarruz uçağı; tek motorlu, tandem ve modern aviyonik suite sahip kokpiti ile üstün performans özelliklerini kullanarak kritik rol oynamak üzere tasarlandı. Proje, jet tekâmül eğitimi kapsamında kullanılan T-38 uçakları ile Akrotim gösterilerinde kullanılan F-5 uçaklarının yerine Türk Hava Kuvvetleri envanterine dahil edilmek üzere başlatıldı. Sayısı hızla artan beşinci nesil savaş uçakları ve güncellenen konfigürasyonlara hitap edecek şekilde jet eğitim uçağı olarak kullanılacak.

        REKLAM

        Hürjet Teknik özellikler

        Mürettebat: 2

        Uzunluk: 13,6 m

        Kanat açıklığı: 9,5 m

        Yükseklik: 5,1 m

        Maksimum hız: Mach 1.4

        Menzil: 2222 km

        G faktörü: +8/-3

        Servis tavanı: 13716 m

        Yük kapasitesi: 2721 kg

        • 1- Boeing T-7 A Red Hawk

        Boeing tarafından Saab ile ortaklaşa üretilen bir Amerikan-İsveç yapımı gelişmiş jet eğitim uçağı olan T-7 A Red Hawk’ın, Northrop T-38 Talon modelinin yerini alması planlanıyor. Saab ve Boeing ilk olarak 2013 eğitim uçağı anlaşması yapmışlardı. İlk uçuş ise 2016 yılında icra edildi. Saab, şu anda jetin arka iskelet gövdesini yapıyor. Boeing tarafından üretilen T-7A Red Hawk, beşinci nesil savaş uçakları için pilot eğitimi görevi görüyor. USAF’ın, geleceğin savaş ve bombardıman uçağı pilotlarından oluşan filosunu eğitmek için tek motorlu jetlerden 351’ini satın alması bekleniyor Red Hawk henüz resmi olarak USAF’a teslim edilmedi. Yeni savaş uçağı ABD’nin St. Louis’de yer ve uçuş testlerinden geçecek.

        Teknik özellikler:

        Mürettebat: 2

        Uzunluk: 14,15 m

        Kanat açıklığı: 9,45 m

        Yükseklik: 4,94 m

        Maksimum kalkış ağırlığı: 12.300 kg

        Maksimum hız: Mach 1.5

        Menzil: 1851 km

        G faktörü: +8/-3

        Servis tavanı: 14630 m

        • 2- KAI T-50 Golden Eagle

        KAI T-50 Golden Eagle, Korea Aerospace Industries (KAI) ile Lockheed Martin tarafından ortak olarak geliştirilen Güney Kore yapımı ses hızı altı jet eğitim ve hafif savaş uçağıdır. Uçağın geliştirilmesine 1990'larda başlandı. Geliştirme maliyetlerinin yüzde17’sini KAI, yüzde13’ünü Lockheed Martin ve yüzde 70’ini Güney Kore hükümeti karşıladı. KAI-T-50 ilk uçuşunu 2002 yılında gerçekleştirdi ve 2005 yılında hizmete girdi. Aynı yıl içinde Güney Kore Hava Kuvvetlerine 49 adet teslim edildi. KAI, Lockheed ve Güney Kore hükümeti gelecek 30 yıl planlamasında uçağın tüm varyantlarından 1000 adet satmayı planlıyor. T-50'nin T-50B, TA-50, FA-50 olmak üzere akrobasi ve savaş amaçlı modelleri de bulunuyor.

        REKLAM

        Teknik özellikler:

        Mürettebat: 2

        Uzunluk: 13,14 m

        Kanat açıklığı: 10 m

        Yükseklik: 4 m

        Maksimum kalkış ağırlığı: 5500 kg

        Menzil: 975 km

        G faktörü: +8/-3

        Servis tavanı: 15240 m

        • 3- Hongdu jl-10

        Çin’in jet eğitim uçağı Hongdu jl-10 ilk uçuşunu 2006’da gerçekleştirdi. Bu uçağın geliştirilmesine Rus Yakovlev tasarım bürosu yardım etti, dolayısıyla Yak-130'a benzerliğiyle dikkat çekiyor. Uçak Çin’in bir diğer eğitim uçağı Guizhou JL-9’un geliştirilmiş versiyonu olarak biliniyor. Hongdu jl-10’da eğitim alan pilotlar J-10 ve Su-27 gibi yüksek performanslı savaş uçaklarında görev yapabiliyor. 23 Şubat 2022'de Birleşik Arap Emirlikleri, 12 adet Hongdu jl-10 satın almak istediklerini açıkladı. Uçağın L-15AW, L-15A, L-15Z, L-15B ve JL-10 gibi farlı varyantları da mevcut.

        Teknik özellikler:

        Mürettebat: 2

        Uzunluk: 12,27 m

        Kanat açıklığı: 9,48 m

        Yükseklik: 4,81 m

        Maksimum kalkış ağırlığı: 9500 kg

        Maksimum hız: Mach 1,4

        Menzil: 3100 km

        G faktörü: +8/-3

        Servis tavanı: 16000 m

        • 4- Yakovlev Yak-130

        Yakovlev Yak-130, Rus Yakovlev ve İtalyan Aermacchi tarafından geliştirilen Rus jet eğitim uçağıdır. Üretimi Irkut uçak fabrikasından yapılmaktadır. Yak-130, Rus Hava Kuvvetleri’nde Çekoslovakya üretimi Aero L-29 Delfin ve Aero L-39 Albatros'ların yerini almak amacıyla üretildi. Uçağın geliştirilmesine 1991 yılında başlanmış olup ilk uçuşunu 1996 tarihinde gerçekleştirmiştir. Yak-130 uçağı, özellikleri açısında dört ve beşinci nesil hipersonik savaş uçaklarına benzer dünyanın ilk eğitim uçağıdır. Yak-130 Rusya Hava Kuvvetleri envanterine 2009 yılında entegre edilmiş. Yak-130’un Yak-131, Yak-133, Yak133IB, Yak-133PP, Yak-133R ve Yak 135 olmak üzere 6 adet varyantı bulunmaktadır.

        REKLAM

        Teknik özellikler:

        Mürettebat: 2

        Uzunluk: 11,49 m

        Kanat açıklığı: 9,72 m

        Yükseklik: 4,76 m

        Maksimum kalkış ağırlığı: 9000 kg

        Maksimum hız: Mach 1,4

        Menzil: 2000 km

        G faktörü: +8/-3

        Servis tavanı: 12500 m

        • 5- M-346 Master

        Alenia Aermacchi M-346 Master İtalyan gelişmiş bir eğitim ve hafif saldırı uçağıdır. Başlangıçta Yakovlev şirketi ile Yak/AEM-130 olarak ortaklaşa geliştirildi ancak bu anlaşma 2000 yılında feshedildi ve Alenia Aermacchi, M-346 Master'ı ayrı olarak geliştirmeye başladı. Aynı zamanda Yakovlev şirketi de projeye Yakolev Yak-130 olarak devam etti. M-346 Master'ın ilk uçuşu 2004 yılında gerçekleşti. Uçak, başta İtalyan Hava Kuvvetleri olmak üzere İsrail Hava Kuvvetleri, Polonya Hava Kuvvetleri ve Singapur Hava Kuvvetleri tarafından kullanılıyor. Alenia Aermacchi şirketinin 2016 yılında Finmeccanica şirketi ile birleşmesinin ardından şirket, Leonardo-Finmeccanica halini aldı. Daha sonrasında 2017 yılında Leonardo olarak yeniden markalaşmasının ardından en son halini aldı. M-346 Master’ın M-346A, M-346LCA, M-346FT, M-346FA gibi farklı varyantları geliştirilmiştir.

        Teknik özellikler:

        Mürettebat: 2

        Uzunluk: 11,50 m

        Kanat açıklığı: 9,72 m

        Yükseklik: 4,98 m

        Maksimum kalkış ağırlığı: 9600 kg

        Maksimum hız: 1090 km/s

        Menzil: 1925 km

        G faktörü: +8/-3

        Servis tavanı: 13715 m

        Uçuş personelini pandemide en çok zorlayan 5 husus

        Uçuş personelini pandemide en çok zorlayan 5 husus
        0:00 / 0:00

        COVİD-19’un etkisini azalttığı bu dönemde havacılık sektörü 2019 rakamlarına yaklaşmaya başladı. İki yıldır sınırları kapalı olan ülkeler bile kapılarını açarken uçakta maske kullanımı da yavaş yavaş kalkmaya başlıyor. Sektörde ise bu süreci en zor atlatanlar için ise kokpit ve kabin ekipleri diyebiliriz. Özellikle kabin ekipleri yani host ve hostesler iki yıllık pandemi döneminde birçok zorluk yaşadılar. Tamamen değişen havacılık kurallarını yolcularına entegre etmeye çalışan ekipler, bu süreçte hem mental hem de fiziki olarak yorgun düştüler. Kabin ekiplerin pandemide en çok zorlandığı 5 husus söz konusu oldu. İki yıllık süreçte ne gibi zorluklarla baş etmek zorunda kaldıklarını merak ediyorsanız bir göz atalım.

        • 1) Maske kuralını uygulatma

        Pandemide kabin ekiplerini en çok zorlayan ve yoran durum yolcuların maskelerini takmaması oldu. Ekipler uçuşun başlamasıyla birlikte varış noktasına kadar olan süreçte yolcuları sürekli uyardı. Maskesini çenesinin altında takanlar, burnunu dışarıda bırakanlar veya bir şeyler yiyip içmeyi bahanesiyle maskeyi çıkaranlar ekipler tarafından sürekli olarak uyarıldılar. Uçak içinde kontrol amaçlı olarak tüm uçuş boyunca maske kontrolü yapan ekipler bu süreçte çok yıprandılar. Özellikle yanındaki yolcunun maske takmamasından kaynaklı uçak içindeki kavgalar da ekiplere bir hayli zor anlar yaşattı.

        REKLAM
        • 2) Kişisel mesafeyi ayarlama

        Yolcular pandemide hem havalimanlarında hem de uçaklarda kişisel mesafeyi bir türlü ayarlayamadılar. Havalimanlarında uyarı amaçlı koyulan işaretler uçağa kadar olan bölümlerde yer alması da işlerini kolaylaştırmadı. Uçağa binişe başlayan kargaşa sosyal mesafenin tamamen kaybolmasına neden oldu. Kabin ekipleri de yolcu karşılamadan başlayarak uçuşun her evresinde sosyal mesafeyi korumakta çok zorlandılar. Sosyal mesafe en çok uçağa yolcu alma, tuvalet sırası ve inişte ihlal edildi. Bu süreçte ekipler sürekli yolcuları kontrol edip uyarmak zorunda kaldılar ve oldukça zorlandılar.

        • 3) Karantina kuralları yordu

        Kabin ekipleri yurtdışı uçuşlarında yaşanan farklı karantina kurallarıyla karşılaştılar. Özellikle Asya Pasifik’te uygulanan sert karantina yasakları ekipleri oldukça yordu. Gittikleri ülkelerde, “Ya burada pozitif çıkarsam” korkusuyla operasyonlara katıldılar. Pozitif çıkanlar iki hafta ülkelerine dönemediler. Mesela Hong Kong, Filipinler gibi sert karantina kuralı olan ülkelerde otel odasından dışarı çıkamadılar. Uçak teker koyar koymaz varılan ülkede başlayan ağır karantina kuralları evlerine dönene kadar sürdü. Ailelerine, dostlarına, arkadaşlarına korona bulaştırma riski en yüksek olan grubun içindeki ekipler bu süreçte çevresindekilerle bile görüşemedi. Ekipler uzun süre ailesiyle aynı evde olup, farklı odalarda yaşadılar.

        • 4) PCR testleri yıprattı

        CDVİD-19 sürecinde ülkelerin PCR testi uygulamaları ekipleri oldukça yıprattı. Her ülkenin farklı PCR test kuralı ekiplerin sürekli teste girmesine neden oldu. Bazı ülkeler diğer ülkelerin yapmış olduğu PCR testlerini hiçe saydı. Her ülkenin Sağlık Bakanlıkları farklı zaman aralıklarında test istedi. Kimi 48 saat önce kimi 72 saat önce gibi ortak olmayan kararlar aldılar. Ortalıkta sahte negatif PCR testleri dolaşırken bu durum uçuculara da yansıdı. Bu nedenle ekipler havalimanlarında uzun süre boyunca beklemek zorunda kaldılar ve oldukça yıprandılar.

        • 5) Havacılıkta mali kriz endişelendirdi

        Salgının yayılamaya başlamasıyla birlikte ülkeler tamamen kapandılar. Uçuşlar icra edilemedi. Uçaklar yerde yatarken ekipler de evlerinde yatmak zorunda kaldılar. Havayolları kendilerini tarihlerinde gördükleri en büyük krizin içinde buldular. Pandemiyi fırsatçılığa çeviren havayolları da oldu. Havayolları bazı merkezlerini kapattı. Çoğu havayolu kabin ekiplerini işten çıkardı bazıları da ücretsiz izin uygulamasına geçti. Ekipler bu dönemde ciddi maddi kayıplar yaşadılar. Yaşanan maddi kayıp nedeniyle zorlananlar oldu.

        Diğer Yazılar