Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bir zamanlar Mandala Havayollarının (2014’te faaliyetlerini durduran Endonezyalı havayolu şirketi) filosunun parçası olan yolcu uçağını, 2021’de Rus geliştirici Felix Demin satın alarak Endonezya’nın Bali adasına taşımıştı. Felix, bu uçağı iki yatak odası, bir yüzme havuzu, 4 şezlong, açık bir dinlenme alanı ve bahçe şöminesi bulunan bir villa şeklinde tasarladı. Uçakların yeni hayatlarını anlatan bu haberi bir süre önce burada sizlerle paylaşmıştım.

        Şimdi benzer bir gelişme İngiltere’de gündemde. Geçen yıl şirketini kapatan 38 yaşındaki İngiliz girişimci Steven Northam eBay’da bulduğu eski bir Boeing 737’yi 6 bin 165 dolara satın aldı. Uçak Chichester Üniversitesi’nde hava mürettebatının eğitimlerinde kullanılıyordu. 1968 yapımı uçak ilk kez United Airlines tarafından kullanıldı. Amerikan ve Moritranya havayolları filosunda da hizmet veren uçak 2006’da emekli edildi.

        Northam, oldukça yıpranmış ve son 15 yılını dışarıda geçirmiş bir uçağı uzun uğraşılarla yeniledi. Eğlenceli, ilginç, ticari bir proje olarak dış boyamasını yaptı. Uçağın koltuklarını söktü ve zemini halıyla kapladı. Modern bir konseptte tasarladığı uçağı teknolojik hale getirdi. Yüksek hızlı Wi-Fi bağlantısı, akıllı tv’ler ve klima sistemleriyle donattı. Uçağın emniyet kemerleri, baş üstü dolapları, tuvaletler ve koltuklarına dokunmadan yeniledi. Kargo bölümüne ise çift kişilik yatak, medya sistemi ve kiler konuşlandırdı.

        Bitmedi, uçağın tercih edilmesini sağlayacak en önemli özellik olarak jakuzi ve uçuş simülatörü koydu. Jakuzi uçağın dışında motorun tam önünde yer alıyor. Kokpitte bulunan uçuş simülatörünü ise özellikle meraklılar için düşünmüş. Neticede yeni tasarım için toplam 18 bin 500 dolar harcama yapmış. Uçak yakında hizmete girecek. Ama konaklama için Airbnb’den 150 dolara rezervasyona açılmış durumda. Meraklılarına duyuralım belki Türkiye’den de birileri THY’den veya başka havayollarından kullanım dışına çıkmış uçaklarla benzer projelere imza atabilir.

        Havalimanına hava taksilerle gideceğiz!

        Havalimanına hava taksilerle gideceğiz!
        0:00 / 0:00

        Uçakların doluluk oranları hızla yükseliyor. Tüm uçuş ağlarında yoğunlukla birlikte ciddi bir rekabet dönemine de girdik. Geleneksel (legacy) havayolları ile düşük maliyetlilerin (Low Cost Carrier-LCC) en fazla karşı karşıya geldiği, her havayolunun verimli bulduğu her meydandan sefer düzenlemek için gayret gösterdiği, havalimanı açısından geleneksel ve düşük maliyetli ayrımının ortadan kalkmaya başladığı günleri yaşıyoruz. Bu sebeple İstanbul Havalimanı düşük maliyetlilerin, Sabiha Gökçen de geleneksel, bayrak taşıyıcıların ilgi alanında.

        Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği - IATA da Şubat 2023 trafik sonuçlarına göre hava yolculuğu talebindeki güçlü büyümenin devam ediyor. Toplam trafik, Şubat 2022’ye kıyasla yüzde 55,5 artmış. Küresel olarak Şubat 2019 seviyelerinin yüzde 84,9’una ulaşılmış. Yurt içi trafik ise Şubat 2019 seviyesinin yüzde 97,2 oranını yakalamış.

        Yaz döneminde 2019 rakamları aşılacak gibi görünüyor. Havacılık sektörü bugüne kadar yaşanan bir çok olumsuz hadiseyi yani küresel çaptaki krizleri daha güçlü bir şekilde geri dönerek kapattı. Ancak sektörün bu seferki dönüşü diğerlerine benzemiyor. Bu defaki dönüş daha hızlı, daha teknolojik, daha pratik ve daha verimli projelerin ön plana çıkmasına neden oldu. Salgın döneminde sürekli çalışarak yeni projeler geliştiren havacılık sektörü kısa sürede önemli işlere imza attı.

        REKLAM

        Peki gelecekte havacılık sektörünü neler bekliyor? easyJet’in hazırladığı, ‘easyJet 2070: Seyahatin Geleceği Raporu (easyJet 2070: The Future Travel Report) gelecekteki bir çok yeni teknolojinin seyahatin tüm alanlarında etkin olacağını gösteriyor.

        Britanya merkezli düşük maliyetli havayolu easyJet, sürekli hale getirdiği yolcularla birbirinden farklı konuları kapsayan anketler ve çeşitli raporlarla dikkat çekiyor. Şirket yapmış olduğu analizleriyle de seyahatin geleceğine ışık tutuyor. Akademisyenler tarafından hazırlanan araştırmaya göre 2070’lerde yolcuların ne gibi yeniliklerle haşır neşir olacağı belirlenmeye çalışılmış...

        Hava taksiler havalimanlarıyla entegre edilecek

        Havalimanlarının geliştirdiği ve uyguladığı teknolojik gelişmeler 2070’li yıllarda kendi alanlarının dışına çıkacak. Özellikle şehirle havalimanı arasındaki kopukluk 2070’lerde kalkacak. Şehir altyapıları daha güçlü ülkeler daha kısa zamanda hava taksilerle hizmet verecek. Dubai, Paris, Singapur gibi şehirlerde 2025’te uçuşlara başlayacak hava taksiler 2070’lere gelindiğinde havalimanlarıyla entegre olarak kullanılıyor olacak. Havayolları ve havalimanları yolcularını seyahat öncesi evlerinden aldırıp seyahat sonunda istedikleri yerlere hava taksilerle bırakacak.

        Biletleme ve pasaport işlemleri dijital olacak

        2070’lerden daha önce biletleme ve pasaport işlemleri dijital olacak, fakat kuşkusuz dünya geneline yayılması uzun zaman alacak. Yine bu işlemlerde havacılığın merkezi havalimanlarında kullanılacak. Öte yandan bulut sistemiyle kişilerin verileri güvenli bir şekilde küresel çapta saklanacak. En önemlisi de parmak izi ve göz tarama için kullanılan biyometrik geçişler kalp atışlarıyla uygulanacak. Teknolojiye yatırım yapan havalimanları bu işlemlere daha kısa sürede geçecek. Singapur Changi, Dubai, Doha Hamad, Seul Incheon, Narita gibi teknolojik açıdan dünyada önemli noktalara gelmiş havalimanlarında bu işlemler daha kısa sürede devreye girecek.

        REKLAM

        Güvenlik kontrolleri kalkacak

        Havalimanlarındaki güvenlik kontrolleri 2070’li yıllarda daha farklılaşacak. Havalimanına girdiğiniz andan itibaren yüz tanıma yazılımı sayesinde biletinize ve tüm bilgilerinize ulaşılacak. Bilgileriniz ve üzerinizdeki güvenlik kontrolü için yasak olan şeyler ilk girişte tespit edilip telefonunuza bildirim olarak gelecek. Yazılım sizi biletinizle eşleştirip tüm bilgilerinize ulaşarak size uçağa kadar bildirimlerle yönlendirecek.

        ‘Bagajım kaybolur mu?’ Sorusuna veda

        Bagajlarınızı kaybetme korkunuz 2070’li yıllarda son bulacak. Airtag gibi bagajınızı kaybetmemek için aldığınız önlemlere gerek kalmayacak. Smart data tags yani gömülü akıllı veri etiketleri sayesinde ulaşım sağladığınız raylı sistemler veya karayoluyla havalimanına ulaştıktan sonra direkt teslim edilip doğrudan uçağa ulaşacak. Varış noktasında da aynı şekilde bagajınız gideceğiniz ulaşım aracınıza teslim edilecek.

        Havalimanlarında daha fazla zaman geçirilecek

        Şu an hangi havalimanında vakit geçirmek istersiniz? Sorusuna tecrübeli yolcular Singapur Changi Havalimanı cevabını veriyor. Sebeplerden birisi Jewel isimli terminal. İçinde 40 metrelik şelale, yapay orman, 280 mağazalık alışveriş merkezi gibi bir çok önemli güzellikleri barındırması. Hatta yeni açılacak Terminal-5 konseptinde daha önemli projelerin olacağını söylemek mümkün. Mesela hizmetlerin tümü robotlar tarafından yapılacak. Bu tür gelişmeler sayesinde gelecek yıllarda havalimanlarında vakit geçirmek keyifli hale gelecek.

        İstanbul Havalimanı organizasyonu değişiyor!

        İstanbul Havalimanı organizasyonu değişiyor!
        0:00 / 0:00

        İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA, otel, restoran ve kafeleri (HORECA) yeniden organize ederek, yeni isim ve yeni kimlikle ağırlama ve perakende gurubu oluşturacağını öğrendim. Bu grubunu başına ise 1 Mayıs itibariyle kısa süre önce TAV İştiraki BTA’nın CEO’luk görevinden ayrılan Sadettin Cesur gelecek.

        Cesur, İstanbul Havalimanı’ndaki lounge’lar, tüm yiyecek-içecek alanları, oteller, in-flight (uçak ikramı) hizmetler ve şehir operasyonlarını yeniden Hospitality/Ağırlama ve Retail/Perakende Grup olarak yapılandıracakmış. İstanbul Havalimanı’ndaki lounge’lar da bu kapsamda farklı bir yaklaşımla Türk Hava Yolları lounge’larıyla rekabet edecek şekilde yenilenecekmiş. Kısacası İGA'da müşteriye dokunan tarafta yenilikler ve yeni organizasyon söz konusu. Sadettin Cesur da yeni gurubun CEO'su ve İGA yönetim kurulu üyesi olarak görev yapacakmış.

        Airbus, Çin ve Avrupa ilişkisini geliştiriyor!

        Airbus, Çin ve Avrupa ilişkisini geliştiriyor!
        0:00 / 0:00

        ABD’nin Çin ile ekonomik bağlarını azaltamaya çalıştığı bir dönemde Almanya ve Fransa Çin’e daha yakınlaşıyor. ABD, askeri kullanımları olabilecek yarı iletkenler gibi hassas teknolojilere daha fazla ticaret kısıtlaması uygulayarak Pekin’i izole etme gayreti içindeyken, Apple, Çin üretiminin bir kısmını Hindistan ve Vietnam'a kaydırmışken, Almanya-Fransa ortaklığındaki Airbus Çin’de yeni bir A320 son montaj / fabrika kurma kararı aldı. Batı için ilginç bir durum değil mi?

        Halbuki AB ülkelerinin Çin ile ekonomik bağlarını yeniden dengelemesi yönünde AB Parlementosu'nun görüşleri vardı. Demek ki önemini ticari kaygılar sebebiyle yitirmiş! Geçtiğimiz hafta Çin’e giden Macron, Ukrayna savaşını sona erdirebilmek için Çin’de lobi yaptı, nabız yokladı. Yaklaşık 50 Fransız iş adamı da ticari bağlantıları için Macron’a eşlik etti.

        Bu ve bsenzeri gelişmeler Çin’i, Avrupa’nın en büyük ticaret ortağı olarak ABD'nin önüne geçirmeye devam edecek gibi görünüyor. Ayrıca Fransa, Almanya’dan sonra Avrupa’da Çin’in ikinci büyük ortağı, ihracatçısı... Bu pozisyonu her iki ülkede kaybetmek istemiyor. Bu sebeple Macron'dan önce de Almanya Başbakanı Olaf Scholz geçen yıl kasım ayında iş adamlarıyla Çin’i ziyaret etmişti. .

        Böylece Airbus’ın iki büyük ortağı Fransa ve Almanya liderleri kısa süre içinde Çin’i ziyaret ederek, ticari ilişkilerini geliştirmede istekli olduklarını gösterdiler. Önümüzdeki 20 yıl içinde Çin hava trafiğinin dünyanın geri kalanından çok daha hızlı büyüyeceği ve yeni uçak talebinin yüzde 20’sinin Çin’den geleceği dikkate alınırsa sadece havacılık sektörü için dahi önemli bir adım atıldığı söylenebilir. Ama bu gelişmeye rağmen Çin, geliştirdiği yolcu uçağı sebebiyle de ithal tek koridorlu yolcu uçağı siparişi konusunda temkinli davranıyor.

        Şangay merkezli devlet kuruluşu olan Comac, Tianjin’de üretilen Airbus A320 ile neredeyse aynı özellikler taşıyan yolcu uçağı C919’u geliştirdiği için dışardan siparişlere mesafeli davranıyor. Fakat C919’un ticari uçuşlara başlaması defalarca ertelenmesi sebebiyle de Airbus ile ilişkiler dengeli tutuluyor. Şu an C919 China Eastern havayolunun iştiraki şirketi çatısı altında test uçuşlarına devam ediyor.

        Asıl önemli husus ise Çin’in geniş gövdeli yolcu uçağı arayışlarının devam etmesidir. Airbus henüz geniş gövde uçakları için Çin’de montaj hattı açılması isteğine olumlu cevap vermiş değil. Galiba asıl pazarlık ve müzakereler büyük gövde uçak montaj hattı için yapılıyor.

        Airbus, Çin pazarına yaklaşık 40 yıl önce, 1985'te girdi. Halihazırda bu ülkede 2.100 uçağı bulunuyor ve bu rakam pazarın yarısından fazlası olarak dikkat çekiyor.

        Macron son ziyaretiyle birlikte Airbus, Tianjin’de bulunan A320 ailesi nihai montaj kapasitesini ikinci bir hat ile genişletme kararı aldı. Anlaşma Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gözetiminde imzalandı. Ben de 2018’de Tianjin’deki ilk son montajı hattının açılışına Airbus davetiyle gidip, yerinde görmüştüm. 2008 yılında faaliyete geçen bu montaj hattında bugüne kadar 600’den fazla A320 Ailesi üretildi.

        Airbus’ın şu anda dünya çapında dört A320 Ailesi son montaj tesisi bulunuyor.: Hamburg - Almanya, Toulouse - Fransa, Mobile -ABD ve Tianjin -Çin.Tianjin Nihai Montaj Hattı (FAL Asya). Galiba en fazla üretimi yapan tesis ABD'de. Bu durumda ilerde ABD-Avrupa arasında ayrı bir spekülasyon konusu olabilir.

        Çindeki ikinci üretim hattının anlaşması ise bir pazarlık sonrası imzalandı. Ardından Çin, 150 tane A320 ailesinden ve 10 adet de A350-900 geniş gövdeli uçaklardan sipariş verdi. Fakat Airbus’a göre, Çin’in önümüzdeki 20 yıl içinde çok daha fazla uçağa ihtiyacı olacak. Çünkü Çin hava trafiğinin her yıl yüzde 5,3 oranında büyüyeceği tahmin ediliyor. Bu oran bugünden 2041’e kadar yaklaşık 8.500 yolcu ve kargo uçağı talebi anlamına geliyor. Gelecek 20 yıl içinde dünyadaki toplam talebin yaklaşık 39.500 olacağı bunun yüzde 20’sinin de Çin’den geleceğine vurgu yapılıyor. Rakam büyük ve iştah kabartıyor.

        Yukarıda verdiğim ticari projeksiyon sebebiyle de Almanya ve Fransa sadece havacılık açısından değil diğer sektörleri de dikkate alarak ABD’ye rağmen Çin ile ilişkileri canlı tutmak istiyor.

        Sonunda kendimize ait yangın söndürme helikopterimiz oldu!

        Sonunda kendimize ait yangın söndürme helikopterimiz oldu!
        0:00 / 0:00

        Yıllardır yangın söndürme helikopterlerini yurtdışından kiralıyoruz. Çünkü Türkiye’de herhangi bir kamu kurumunun envanterine girmiş yangın söndürme helikopterimiz yoktu. TUSAŞ ve Sikorsky tarafından ortak üretilerek Orman Genel Müdürlüğü (OGM) envanterine dahil edilen 2 adet Sikorsky T-70 helikopter bu anlamda bir ilk olma özelliği taşıyor.

        THK filosundaki yangın söndürme uçaklarını da elden geçirip Türkiye’nin hizmetine sokulmasında katkı sunan TUSAŞ’a, Orman Bakanlığı’na, OGM’ye, Savunma Sanayi Başkanlığı ve OGM Havacılık Daire Başkanlığı’na teşekkürler.

        Kendimize ait helikopterler, İHA’lar, uçaklar ve bunları kullanan kendi insanlarımız bizleri yangınlara karşı daha güçlü yapacaktır. Bu yıl orman yangınlarıyla mücadele için Sikorsky T-70 tipi yangın söndürme helikopterlerinin göreve hazır hale getirilmesi önemlidir. Çok yönlü faydasını göreceğiz. Bu gelişme yangınlarla mücadelede doğru formüle yaklaştığımızı da gösteriyor.

        Diğer Yazılar