İlk Türk hava gemisi: Kuzgun
Hava gemisi KUZGUN uçan otel olabiliyor.
Keşif ve gözetleme için geliştirilen insansız hava gemileri, itici güç sağlayan sistem ve kontrol yüzeyleriyle, havada hareket edebilen ‘havadan hafif hava aracı’ olarak tanımlanıyor. Halihazırda dünyada insansız havagemilerini en yoğun kullanan, bu alanda da ciddi gelişmelere imza atan ülke olarak Amerika öne çıkıyor. ABD, Nisan 2011’da yere bağlı hava gemisi Aerostat’ı Afganistan’ın çeşitli bölgelerinde kullanmaya başladı. Ayrıca Aerostat’ın yanında 60 adet de uzaktan kumandalı hava gemisi görev yapmaya başladı. Türkiye’de ürün var, ama kullanımı henüz yok. Fakat yakın coğrafyamızda, Irak ve İsrail’de de hava gemileri kullanıldığını hatırlatayım.
Türkiye’nin ilk hava gemisini geliştiren Kuzgun Havacılık, 2007 yılında, şu an şirketin genel müdürü olan Mühendis Yücel Demir öncülüğünde, bir grup idealist mühendis tarafından kurulmuş. Ancak bu mühendisler, havacılık sanayinde 20 yılı aşan bir tecrübeyle yola çıkmışlar. Ve Türkiye’nin iyi üniversitelerinden, başarılarla mezun olmak kalmamış, ülkemizin TAI gibi en güzide şirketlerinden de yıllarca mesai harcamışlar. Ciddi bir tecrübe, birikim ve havacılığın geleceğine okuyabilecek öngörüyle yola koyulup, havagemisinin (airship) geleceğini önemli uçan araçlarından birisi olacağını öngörmüşler. Ve ülkemizin ilk insansız hava gemisi olan KUZGUN-1 ve ilk yere bağlı hava gemisi KUZGUN- A1’i tasarlayıp üretmişler ve başarıyla uçurmuşlar. Bu başarıya ise kısa sürede ulaşmışlar. Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na (SSM) KUZGUN- A1, değerlendirme neticesinde en yüksek notları almış. Ancak henüz gerisi gelmiş değil.
Hava gemileri (Airships) konusunda yaklaşık 10 yıldır çalışan bu ekip, 10 yıl önce dünyada böyle sistemler olmadığı için devletin ilgili yetkilileri tarafından dikkate alınmamışlar. Ancak günümüzde ise Kuzgun Havacılık’ın patentlerini alıp yapıp uçurduğu sistemler, ABD başta olmak üzere bu teknolojiye sahip ender ülkeler tarafından kullanılıyor. Kuzgun’un mühendisleri ise hava gemisinin çeşitli modellerini geliştirmiş, uçurmuşlar. Bir işaretle seri üretimini yapıp ülkenin hizmetini sokmak için gün sayıyorlar.
Hava gemileri neler yapıyor?
1)Havada 14 gün civarında, çok düşük operasyonel maliyetlerle uçuyor.
2)Sınır gözetlemelerinde neredeyse Türkiye’nin tüm açıklarını kapatıyor.
3)Tamamen yerli ve milli imkânlarla üretildiği için yurtdışına bağımlı değil.
4)Geliştirilmiş modelleri havada çok sayıda İHA taşıyabiliyor.
5)Yine geliştirilmiş modelleri uydu yerine geçecek şekilde dizayn ediliyor. (Avrupa Uzay Ajansı da böyle bir projeye başladığını 2017’de açıkladı.)
Havada otel de oluyor!
Kuzgun Havacılık’ın geliştirdiği sivil amaçlı hava gemisi havada uçan otel de olacak. Diğer bir ifadeyle havada mavi yolculuk yapabileceksiniz. Havada düşük süratte, odanızda yatağınızda uzanarak, dünyaya yukarıdan seyredebileceksiniz.
Havadaki gözümüz olacak!
KUZGUN serisi havagemileri keşif/gözetleme maliyetlerini 10 ile 20 kat oranında azaltıyor. Çok düşük maliyetle birlikte havada günlerce kesintisiz görev yapabiliyor. 70 kg faydalı yükle birlikte havada 14 gün kesintisiz kalabiliyor.
Pasaport ve güvenlik kuyruğuçilesine son!
Havayolu ile seyahat eden yolcular için seyahatin en sevimsiz tarafı havalimanlarında güvenlik kuyruğunda beklerken geçirilen zaman. Bu sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik atılan en yeni adım ise Amerika’dan geldi. Bir mobil uygulama en kısa güvenlik kuyruğunun hangisi olduğunu ve ortalama ne kadar vakitte bu aşamayı atlatabileceğinizi size söylüyor. Seyahat uygulaması “TripIt” uzun zamandır tüm yolcuların kurduğu bir hayali gerçeğe dönüştürüyor. Uygulamanın pro versiyonunu kullanan yolcular, seyahatlerine 3 saat kala bildirimler alarak güvenlik kuyruğundaki durum hakkında bilgi sahibi oluyor. Iinside isimli şirketle ortaklık kurarak hat izleme sistemi geliştiren ve bunu mobil uygulamasına entegre eden TripIt, bu sayede gerçek zamanlı olarak güvenlik kuyruğundaki durumu kullanıcısının hizmetine de sunuyor. Uygulamanın doğruluğu uzunca bir süredir test ediliyordu. Şu anda yüzde 98-99 arasında bir doğruluk payına ulaşıldı ve sistem kullanıma açıldı.
Uygulama nasıl çalışıyor?
TripIt uygulaması havalimanına yerleştirilen sensörlerin mobil uygulamaya veri sağlamasıyla çalışıyor. Bunu sağlayan teknoloji Lidar olarak adlandırılıyor. Yani Lidar teknolojisi sayesinde, lazer darbeleri kullanılarak bir nesne veya bir yüzeyin uzaklığını anlayabiliyoruz. Radar teknolojisiyle benzer olduğunu söylemek mümkün. Radarda kullanılan radyo dalgaları yerine ışık, yani lazer darbeleri kullanılıyor. Yeni ve gerçek zamanlı verilerin sunulmasına dayanan bu sistem, şu anda kitlesel kaynaklı bilgi paylaşımı teknolojisinin online tarafta atılan en büyük adımlarından biri durumunda. Kendi alanında çığır açan uygulamayı dünyadaki tüm havayolu yolcularının kullanılabilmesi için zamana ihtiyaç var. Şimdilik ABD’de Austin, Denver, Orlando ve Phoenix havaalanları için veri sağlayabilen uygulamanın kapsama alanının kısa sürede yaygınlaşacağı kesin. Ayrıca TripIt uygulaması ücretsiz olsa da bekleyeceğiniz süreyi öngören kısmına, uygulamanın pro versiyonuna yıllık 49 dolar ödeyerek sahip olabiliyorsunuz.
