Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye’nin önümüzdeki süreçte gündeminden düşmeyecek iki tartışma konusu var:

        1. Dokunulmazların kaldırılması ve HDP’nin kapatılması.

        2. Yeni Anayasa.

        İktidar partileri, bu iki gündem maddesinin çok uzun süre ve hararetle tartışılması için bir strateji belirlemiş gibi gözüküyorlar.

        Her iki konu da toplumda siyasi bir dalgalanma yaratacak güçte. Oluşacak bu dalganın da iktidar partilerine yarayacağı şimdiden gözüküyor.

        Çünkü muhalefet cephesinin her iki konuda da sağlıklı bir dalga kıran politika ürettiği söylenemez.

        Muhalefet cephesi kızmasın ama iktidarın belirlediği gündemlerin esiri olmaktan kurtulacakları bir çıkış yolu bulmuş değiller henüz.

        İMAMOĞLU’NUN MESAJI NEYİN GÖSTERGESİ?

        İktidar tarafının oyun planını ben anladığıma göre, muhalefet liderlerinin de anlamış olması gerekir.

        Peki buna karşı nasıl bir strateji izliyor muhalefet?

        Şöyle olması gerekir: Bir stratejileri, bir uygulama planları olmalı ve söylem bütünlüğü içinde karşı hamle yapmaları icap eder. Doğru mu?

        Buna karşın durum nasıl gözüküyor?

        Yeni Anayasa ve dokunulmazlıklar konusunda bütüncül bir politikaları yok. Bırakın ittifak içi söylem birliğini, partilerin kendi içlerinde bir insicam ve ortak siyasi dil de kurulmuş değil.

        Ekrem İmamoğlu’nun dün yayınladığı mesaj bunun en tipik örneği.

        HDP Eş Genel Başkanı ile İYİ Parti Genel Başkanı’nı aynı tivit mesajı içinde eşitleyen bir tutum, siyaseten son derece yanlıştı. Nitekim Yavuz Ağıralioğlu başta, birçok İYİ Partili buna tepki gösterdi.

        Böyle bir mesajın İYİ Parti ve genel başkanını zor durumda bırakacağını, acemi bir siyasal iletişimci bile bilir.

        Buna rağmen neden böyle bir mesaj yayınladı İmamoğlu?

        Akşener’e kasıtlı kötülük yapmak istemiş olamaz. Şimdilik bir açıklama yok, niyetini de okuyamayız.

        Ancak bu mesaj, muhalefet kesiminin kendi içinde bütüncül ve uzun vadeli bir stratejisinin olmadığını göstermesi açısından önemli bir örnek.

        MUHALEFETİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR

        Meclis’te dokunulmazlıklar geldiğinde İYİ Parti ve CHP içinde karışıklığın çıkacağını şimdiden tahmin etmek, kehanet olmaz.

        Bu karışıklığı önlemek için, partiler dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı çıkarsa, buna itiraz eden milletvekillerinin patilerinden kopmasına kadar gidecek bir krizle karşılaşabilirler.

        Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül’ün, böyle bir krizin sonucunda CHP’den kendilerine katılacak vekilleri kollarını açmış şekilde beklediğini sanırım herkes görüyordur.

        İYİ Parti’de yaşanacak krizi de Ümit Özdağ aynı pozisyonda bekliyordur.

        Dolayısı ile muhalefet partilerini zor günler bekliyor.

        Diğer Yazılar