Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Küfürler, hakaretler, el kol hareketleri, akla zarar suçlamalar, ithamlar ve nihayet yumruklar havada uçuştu.

        Türkiye’nin milli iradesini ve özgürlüğünü temsil eden Parlamentosu iki gündür bu halde…

        Bir de onlara alkış tutan, cehaleti yazdıklarından akan bir kesim var sosyal medyada.

        Ettiği küfre, el kol hareketine, attığı yumruğa seviniyorlar; “Ben de altına imza atarım” diyorlar.

        Bu kez sosyal medyada başlıyor küfürleşmeler, restleşmeler, tehditler…

        Böylece hep birlikte zaten başı şiddetle, seviyesizlikle, küfürle dertte olan ülkeye güçlü bir “destek” vermiş oluyorlar!

        Kimse trafikte levyeyi, "haydarı", bıçağı, silahı alıp bir başkasına saldıranlara kızmasın.

        Kimse sokakta kadına, yaşlıya, gence şiddet uygulayanlara kızmasın.

        Büyüklerinden ne görüyorlarsa onu yapıyorlar.

        İKTİDAR DA MUHALEFET DE AYNI ŞEYİ YAPIYOR

        Ana muhalefet partisi lideri o malum hareketi istemsiz yaptı, tamam. Özür dileyeceğine, “Sağ eli sol elinin üstüne vurdu” diyerek aklımızla alay edercesine açıklama olur mu?

        Kılıçdaroğlu “Elime değil, sözlerime bakın" diyor. “İstemsiz oldu, yine de özür dilerim” dese iş kapanacak.

        İktidar da açığını buldu ya, peşini bırakmıyor bu yüzden. “Edepsiz, ahlaksız” en hafif suçlama...

        REKLAM

        Parlamentodaki kavgalara bakın. Meclis tutanaklarını okumaya insan utanıyor. Sanıyorlar ki ettikleri küfürleri kimse duymuyor.

        Milletvekilleri, komisyon başkanları, idari amirler, bakanlar, grup başkanları hepsi kavganın parçası.

        En utanç verici olanı da eski siyasilerin, belediye başkanlarının kavgaya benzin döken paylaşımları. Tahrik üstüne tahrik. Çirkin kavganın bir parçası olmak için çırpınıyorlar adeta…

        BARAJIN ALTINA DOĞRU GİDİYORLAR

        Millet zaten burnundan soluyor.

        Her gün bomba gibi tepelerine zam yağıyor.

        Her gün fakirleşiyor.

        Çoluk çocuğun düğünü, okulu, işi için biriktirdiği eridi gitti bir haftada.

        Ne yapacaklarını şaşırmış, sinirden perişan haldeler.

        Dertlerine çare bulması için iktidara bakıyor.

        Alternatif çözüm üretsin diye muhalefete bakıyor.

        Onlar da birbirine küfür edip, kavga ediyorlar.

        Ülkenin geldiği nokta, iktidarı muhalefetiyle çözümsüzlük.

        Size bir şey diyeyim:

        Böyle giderse, bu millet tıpkı 2001’deki gibi, parlamentodaki tüm partileri barajın altında bırakıp, boğacak.

        Yerine, “Kim gelecekse gelsin artık” moduna girdi halk.

        Diğer Yazılar