Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Dış politikadaki baş döndüren yoğunluğa dikkat ediniz.

        Devlet başkanlarının, başbakanların, bakanların hangisi geliyor, hangisi gidiyor artık takip edemiyoruz.

        Türkiye diplomaside bir ana uğrak yeri oldu adeta. Hele Ukrayna-Rusya savaşından sonra bu daha da arttı.

        Bu ziyaretçi trafiğinden daha çok, Ukrayna-Rusya krizindeki diplomasi kurgusu nedeniyle takdir etmeliyiz yöneticileri.

        KRİZDEKİ BAŞARILI DENGE

        Ukrayna ve Rusya ile eşit düzeyde, dengeli ilişki kuran, fakat aynı zamanda işgale karşı çıkan ve dünyadan da bu anlamda kopmayan bir kurguya sahibiz devlet olarak.

        Bunu tüm devletlerin takdir ettiğini görmek ayrıca memnuniyet verici.

        Önümüzdeki günlerde bu dengeli duruşun ekonomik olarak da ülkemize büyük katkıları olacağı aşikar.

        Romanya sınırında, Ukrayna içinde insani yardım ekipleriyle hazır bulunurken, savunma sanayi ürünleriyle de savaşta adından en çok bahsedilen ülkelerden biri olduk.

        Ukrayna’da kontrol noktalarında “Bayraktar” diyerek geçiyorduk.

        Bu arada Ukrayna güya Avrupa’nın büyük ordularından birine sahip.

        Orayı görünce, ülkemizdeki savunma sanayini, ordunun sahip olduğu imkan ve kabiliyeti takdir etmemek mümkün değildir.

        Ayrıca Türkiye dışarıdaki insanlar tarafından çok büyük, çok güçlü ve saygıdeğer bir devlet olarak görülüyor.

        REKLAM

        AK PARTİ NEDEN İÇ SİYASETTE AYNI BAŞARIYI GÖSTEREMİYOR?

        Bu yönleriyle AK Parti’nin ne kadar başarılı olduğunu, sanırım objektif olarak duruma bakan herkes görüyordur.

        Ayrıca iktidarı eleştirirken, devletin gücüne güç katan bu atılımları takdir etmemek, bana göre adaletli bir bakış açısı değil.

        Benim şaşırdığım şey, bu iki alanda gösterdiği başarıyı AK Parti neden iç siyasette ve bürokrasinin diğer alanlarında gösteremiyor?

        Mesela liyakat ve ehliyet konusuna neden tüm alanlarda dikkat edilmiyor?

        Sağlık sistemi alarm veriyor, neden sistemi bir türlü revize etmiyor?

        Tarım alarm veriyordu, henüz değişiklik oldu.

        Milli Eğitim bir türlü rayına oturmadı.

        Ekonomi hala sallanıyor, ülkede vatandaş geçim sıkıntısından feryat ediyor.

        Listeyi uzatabilirim...

        Dış politikada bu denli özenli bir dil kullanıyor da, neden iç siyasette bunu yapmıyor?

        Neden bu denli agresif, sert, hamasi, hakaretamiz bir siyaset dilini tercih ediyor?

        Dış politikada bu denli dengeli, mantıklı ve ortak akılla hareket ediyor da, neden iç siyasette daha çelişkili, daha değişken ve karmaşık bir tutum sergiliyor?

        Mesela neden bir gün doktorlara fırça atılıyor da, diğer gün gönülleri alınmaya çalışılıyor?

        SİSTEMİ YÖNETEN EKİP FARKLI MI?

        Bazen iki farklı AK Parti’nin olduğunu düşünüyorum.

        Savunma sanayi, dış politika, teknoloji ve bilişim alanlarında farklı bir AK Parti, iç siyasette farklı bir parti varmış gibi davranıyorlar.

        Sanırım iki farklı politikanın sebebini anlayabiliyorum.

        Dış politika, savunma ve teknoloji alanlarında çalışanlar, danışmanlık yapanlar, görev alan yöneticiler ister istemez bir donanıma sahip olmak zorunda. Bu da liyakat ve ehliyeti öne çıkartıyor.

        REKLAM

        Ancak iç siyasetteki diğer alanlarda kadroların istihdamında bu denli özenli davranılmıyor.

        Sanırım AK Parti’nin iki farklı davranış şeklinin nedenini bu şekilde açıklanabilir.

        Başka bu denli zıt tutumun izahını bulamadım.

        Şunu da söyleyeyim, eğer AK Parti dış politika ve savunma sanayindeki davranışını, iç siyasette gösterse, seçimlerde açık ara birinci çıkar.

        Diğer Yazılar