Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yeni seçim yasası siyaseti radikal şekilde etkilemeyeceği düşünülse de, görüştüğüm partiler içinde bir hareketlilik yarattı aynı zamanda.

        Seçim barajının % 7’ye düşmesi, ittifak içindeki büyük partilerin elinin güçlenmesi ve az oy alan partilere ihtiyaç duymayacak konuma gelmesi, sanırım yeni arayışlara itti bazı partileri.

        ÜÇÜNCÜ İTTİFAK İHTİMALİ ARTTI

        Güçlendirilmiş parlamenter sistem içinde yer alan 6 parti, eskisi kadar aynı heyecan ve insicamla hareket edecekler mi bilemiyorum. Yeni yasa buradaki uyumu ve ahengi negatif yönde etkilemiş gözüküyor.

        Biraz da bu nedenle olsa gerek, yeni bir ittifakla daha rahat hareket etme ve farklı bir enerji yaratma arayışları başladı.

        Görüştüğüm Saadet, Deva ve Gelecek partileri içinde liderler düzeyinde olmasa da, ikinci üçüncü konumdaki isimlerde yeni bir ittifak yapısıyla seçimlere asılma eğilimi gördüm.

        Bu üç partiye Yeniden Refah Partisi de dahil. Zira Fatih Erbakan uzun süredir üçüncü ittifak kurma çağrısı yapıyor. Bu arada Yeniden Refah Partisi’nde bir oy yükselmesi gözüküyor. Özellikle aşı karşıtı açıklamalardan sonra bu ilgi daha da artmış. Kendi yaptırdıkları anketlerde oylarının şaşırtıcı derece yüksek olduğunu söylüyorlar.

        Bu 4 partinin yeniden oluşturacağı bir muhafazakar blok siyasette enerji yaratır mı?

        TABANLAR TAM İTTİFAK KURAMIYOR

        Türk siyasetinde ittifak yapısı siyasetin üst katmanlarında kabul gördü ama tabanlarda tam kabul gördüğü söylenemez. Bu, MHP-AK Parti ittifakı için de geçerli.

        Seçmenin ısrarla kendisine benzemeyen, kendi gibi düşünmeyen ve diğer uçta yer alan partilerle ittifak kurmaya gönlü pek razı gelmiyor.

        Galiba bu rahatsızlığı en çok muhafazakar parti seçmenleri dile getiriyor. Nitekim Saadet Partisi’nin CHP ile yakınlaşmasının sonucu, seçimlerde epey tepki olarak kendisine döndü.

        Her ne kadar CHP lideri “helalleşme” girişimiyle bu seçmenlerin gönlünü almaya çalışsa da bunun oya dönüşmesi o kadar kolay olmayacak.

        Öte yandan AK Parti ve MHP, bu muhafazakar damarı sürekli olarak CHP ve HDP üzerinden uyarıp, diken üstünde tutmayı başarıyor.

        Bu nedenledir ki CHP ve İYİ Parti ile ittifak kurma çalışmaları muhafazakar tabanda sanıldığı gibi büyük heyecan yaratmıyor, gönülsüzce duruma evet diyorlar.

        MUHAFAZAKAR BLOK İTTİFAKI

        Konuyu görüştüğüm partiler içinde bu ihtimalin arttığını herkes kabul ediyor. Ve yine genel başkan yardımcıları düzeyinde yeni bir ittifak yapısının kendi tabanlarında heyecan yaratacağına, barajı aşacaklarına ve daha rahat siyaset yapacaklarına inanlar gördüm.

        Bu durumda 6 partinin imza attığı parlamenter sisteme geçiş sözleşmesi çöpe mi gider?

        Hayır diyorlar, attıkları imzaya sadık kalıp ama ayrı bir ittifakla parlamento seçimlerine girmeleri halinde farklı bir enerji doğuracağı kanaatindeler. Buradaki tek sorun Yeniden Refah Partisi'nin “İyileştirilmiş Başkanlık Sistemini” tercih etmesi. Ancak bu da kırmızı çizgi değil onlar için.

        "Muhafazakar blok" her ne kadar kamplaşma gibi ilk başta göze görünse de, Türkiye siyasetinde daha reel politik bir gerçeği de yansıtıyor.

        Zira AK Parti’den şikayeti olan ama gidecek yer bulamayan seçmenlerin, CHP ve İYİ Parti içindeki seküler isimlerin tutumları yüzünden Millet İttifakı'na mesafeli olduğu da bir gerçek.

        İşte üçüncü ittifak AK Parti ve MHP içindeki bu muhafazakar oylara talip olacak.

        Ve buradan oy çekmesi öyle de zor olmayacaktır.

        AK Parti ve MHP yeni seçim yasasıyla az oy alan partileri sıkıştırdı ama böyle alternatif bir ittifakla kendilerinin sıkışma ihtimali de var.

        Bu arada yeni ittifak yapısına iki siyasi partinin lideri soğuk bakıyor. Kim olduklarını sonra söylerim!

        Diğer Yazılar