Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Küçükken her şeyi annemin bildiğini düşünürdüm.

        Bu yüzden aklıma gelen her soruyu anneme sorardım.

        Okuma yazması yoktu annemin. Yine de sorularıma cevap vermeye çalışır ama çoğuna “bilmiyorum” derdi rahmetli.

        İlkokula başladığımda bu kez annemin az şey bildiğini, öğretmenimin her şeyi bildiğini düşünmeye başladım.

        Bu sefer neyi merak ettiysem öğretmenime sordum.

        Sonra ortaokulda İngilizce dahil, çok çeşitli dersler görünce buradaki öğretmenlerin daha bilgili olduğunu, bunların daha çok şey bildiğini düşündüm.

        Sonra lise, ardından üniversite…

        Her seferinde nedense öğretmenlerimin, hocalarımın her soruya cevap verecek kadar bilgili olduğunu zannettim.

        Soru sorduğum hocalarımdan bazıları, “bilmiyorum” dediğinde şaşırırdım. Nasıl olur da ders veren bu insanlar bilmiyorum der!?

        Çok kitap okuyan bir genç olarak, bir süre sonra her şeyi bildiğimi zannettim. Her konuda fikir tartışmasına girebileceğimi düşündüm.

        Her tartışma karşıma yeni fikirler, yeni sorular ve bilmediğim yeni konular çıkardı.

        Sonra bunlara cevap bulmak için okudukça daha çok şey bilmediğimi fark ettim.

        Bilge insanlarla tanıştım. Erdemli insanlar bildim.

        Onlarla konuştukça, daha çok “bilmiyorum” dediklerini gördüm.

        Daha çok şaşırdım ve daha çok mahcup oldum.

        İnsan okudukça, bilgi sahibi olukça daha çok “bilmiyorum” diyormuş meğer.

        Çünkü cehaletin sis perdesi kalkınca, akıl ne kadar çok şey bilmediğini daha iyi kavrıyor.

        Bilmek, emek verilen değerli bir çabaysa, “bilmiyorum” demek, bilenlere saygı anlamına gelen erdemli bir davranış aslında.

        Ben o bilge insanlarda hep bu saygıyı gördüm.

        Bir de şunu öğrendim onlardan: Bilmediğini fark etmek için insanın çok okuması gerekir.

        Ben hiçbir cahilden, “cahilim” dediğini duymadım.

        Ama birçok bilge insandan, “ben bu konunun cahiliyim” dediğini duydum.

        Kendini bilen insanın samimi tespitidir bu. Okudukça kendini daha iyi tanıyor.

        Bildikçe eksikliğini daha iyi fark ediyor.

        Bilge insanların az konuşması biraz da bundandır. Edepten gelir.

        Her konuyu bilmediğini düşündükleri için az konuşurlar…

        Bir de “bilmiyorum” demeyi zayıflık zannedenler var.

        Oysa kendine, bilgisine güvenenler ve erdem sahibi olanlar daha çok “bilmiyorum” der.

        Diğer Yazılar