Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Siyasetin tıkanmasının önemli nedeni zaten muhalefetin durumuydu.

        Şimdi adaylık konusunda ciddi bir çekişme, belirsizlik yaşanması, tıkanmanın üzerine tuz biber ekti.

        Her ne kadar meslektaşım Abdülkadir Selvi aldığı bir kulis bilgisine dayanarak Kemal Kılıçdaroğlu üzerinde liderlerin konsensüs sağladığını ve açıklanmasının an meselesi olduğunu yazsa da, böyle bir konsensüsün olmadığını iyi biliyorum.

        Hem de ikinci kaynaklardan değil, kulis olarak da değil, bizzat liderlerden edindiğim bilgilerle bunu söyleyebilirim.

        Lakin şurası doğru, Sayın Kılıçdaroğlu ortak aday olmayı çok istiyor.

        Ancak kendi partisinin tabanın da bile bir konsensüs oluşmamışken, nasıl diğer liderler ortak aday olmasını kabul etmiş, anlamış değilim.

        OPERASYONLAR BAŞLADI

        6’lı masada oturan liderlerin örtülü bir centilmenlik anlaşması vardı. Birbirleri hakkında hiç konuşmayacak, parti sözcüleri, yetkilileri de hiçbir şekilde diğer liderler hakkında eleştirilerde bulunmayacaktı.

        Buna şimdiye kadar uyuldu.

        Ancak Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, attığı bir tivit ile bu anlaşmayı ihlal etti bana göre.

        10 Nisan 2022’de şöyle yazdı:

        “Türk Milleti’nin CbAdayı ile ilgili beklentisinin 3 ölçüsü var;

        1) 20 yıllık Akp döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak,

        2) Seçilebilirlik,

        3) Seçim sonrası 20 yılda Akp tarafından ‘devr-i sabık’ muamelesine maruz kalan TC Devleti’ni kurucu bir ruhla yeniden tesis etme yetisi!”

        Şahsen bu açıklamayı siyasi nezaket açısından son derece yanlış buluyorum. Bu açıklamayla masada yanı başında oturan ve kendisine oldukça sıcak davranan iki parti liderini hedef olarak göstermiş oldu.

        Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan, AK Parti geçmişi nedeniyle doğrudan hedef konumuna girmiş oldu. Doğal olarak iktidara yakın gazeteler, televizyonlar ve siyasiler bu tiviti iki genel başkanı hedef olan açıklama olarak yorumladılar.

        Buna bir de Abdullah Gül’ü eklemek lazım.

        Her ne kadar sonradan açıklamasının isimlerden vareste değerlendirilmesi gerektiğini söylese de böyle anlaşılmayacağı aşikardı.

        Uysal, bunu tahmin etmediyse çok acemice bir açıklama yapmış oldu.

        Ancak böyle anlaşılacağını bilerek yazdıysa, bu gelecekte birlikte hareket etmek için aynı masada oturan isimlere karşı etik dışı bir tavır anlamına gelir.

        Hatta 6’lı masayı dağıtacak kadar ileri bir krize de neden olabilir.

        Bu açıklamayı acemi bir siyasetçinin yol kazası olarak okumak isterdim.

        Lakin sanki operasyon döneminin başladığına dair işaret fişeği olarak görmeye daha yatkın zihnim.

        6’LI İTTİFAKIN ÖMRÜ UZUN DEĞİL

        Gültekin Uysal’ın açıklaması ittifak içinde süren sorunlar ve tıkanmaların dışa vurumu aslında. İttifakın hızlanması, komisyonların daha erken kurulması, prensiplerin belirlenmesi ve bir an önce yola çıkılması konularında ayak direyen partilerin varlığını biliyorum.

        Henüz gün yüzüne çıkmasa da bazı partiler 6’lı bir ittifak için çok da hevesli değiller. Hele yeni yasadan sonra küçük partileri yük olarak gören büyük partiler içindeki tartışmalar ayyuka çıkmış durumda.

        Şahsen ileriye dönük 6’lı ittifakın devamı konusunda pek ümitvar değilim.

        YENİ İTTİFAKLAR, ÇOKLU ADAYLAR

        Yeni ittifakların kurulacağına dair kanaatimi hep söylüyorum. Bu yöndeki görüşmelerimden sonra kanaatlerim daha da pekişti. Üçüncü bir ittifak yapısı için görüşmelerin olduğunu, parti tabanlarında daha fazla bu yönde taleplerin olduğunu gördüm.

        Bu söylediklerim milletvekili seçimleri için geçerli.

        Cumhurbaşkanlığı seçimi için de farklı politikalar izlenebilir. Yani 6’lı ittifak bir aday üzerinde anlaşabilirler. Ancak kesin bilgi vermek için henüz erken.

        Gidişata baktığımda her geçen gün, çoklu aday ihtimalinin daha da güçlendiğini görüyorum.

        CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti bir aday çıkartırken, geri kalan muhafazakar partiler başka aday çıkartabilir.

        HDP’yi de buna eklerseniz üç ya da dört adaylı bir yarış olabilir.

        Hangi ihtimal olursa olsun, tek gerçek var ki siyasetteki tıkanma henüz çözülemedi ve seçime çok az vakit kaldı.

        Diğer Yazılar