Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Üç dört genç geldi yanıma.

        Malatya Kitap Fuarı'ndaki konferans henüz bitmişti.

        Fotoğraf çektirdik. Sosyal bilimler lisesinde okuyorlarmış.

        Hukuk Fakültesi'ne gitmek istiyorlarmış sonrasında.

        Gözlerinde bir ilgi, yüzlerinde bir enerji vardı.

        Hepsi çok güzel çocuklardı.

        İçlerinden biri yanıma yaklaştı. “Bir şey sorabilir miyim?" dedi. “Tabii” dedim.

        “Gelecek için beni motive edecek bir cümleye ihtiyacım var…”

        Doğrusu duraksadım. Cevap veremedim hemen.

        Lise son sınıfa giden, ruhunun güzelliği yüzüne yansımış bir kız çocuğuydu.

        “Bir genci geleceğe hazırlayacak, ülkesi için bir şeyler yapmaya teşvik edecek bir cümle, çok önemli bir cümle. Bunu şu anda söyleyemem. Ama bana müsaade et, biraz düşüneyim sonra bu konuda yazı yazayım. Olur mu?”

        “Tamam” dedi anlaştık.

        19 Mayıs gençlik bayramından bir gün önceydi bu konuşmamız.

        Sonrasında 19 Mayıs bayramı nedeniyle tüm devlet erkanı, siyasi partiler, bürokratlar mesajlar yayınladı.

        Hepsi konuştuğum genç gibi, milyonlarca gence hitap ediyordu.

        İçlerinden bir cümlenin bu gençleri gelecek için motive edeceğini pek sanmıyorum.

        Gençlerin ne istediğini anlama konusunda sorunumuz var.

        Yurt dışına gitmek isteyen gençler tartışması öyle politize oldu ki, bu konuda görüş bildirmek, adeta sandıkta kime oy vereceğini söylemek gibi anlaşılıyor.

        Ne kötü bir durum.

        Ancak bir gerçek var ortada benim adıma. Gelecek için motive olamayan bir genç benden yardım istiyor. Benim için gerçek olan budur şu anda...

        Bahar kadar güçlü olan gençlerin gelecek için coşkun olması gerekir.

        Ümitvar, heyecanlı, istekli, enerjik…

        Yerinde duramayan bir gençliğin asıl bizi motive etmesi lazım.

        Ne oluyor da bu gençlerin gelecekle ilgili endişeleri, zihinlerinde belirsizlik, yüreklerinde kaygı var?

        Neden motive olamıyor bu çocuk?

        Neden büyük hayaller kurmuyor bu çocuklar mesela?

        Sanırım beni en çok üzen şeylerden biri bu.

        Eğer bir ülkede gençlerin çoğunluğunun en büyük hayali devlet memuru olmak ise, o ülkenin geleceği için korkmalıyız.

        Sürekli yeni devlet kadroları açarak bu isteği daha da köpürten yöneticilerimizin bu daraltılmış hayale katkısı da çoktur herhalde…

        Elbette tüm gençler böyle değil. Ancak çoğunluğu bu durumda.

        Acaba diyorum sıradan bir gün, sıradan bir mahallede, sıradan bir liseli çocukla otursa bir yöneticimiz ve onun gelecekle ilgili planlarını dinlese…. Neler duyar sizce?

        Yöneticilerimizi hep seçilmiş çocuklarla buluşturuyorlar. Çok büyük hata…

        Malatya’dan döndüğüm günden beri o çocuğu gelecek için motive edecek bir cümle düşünüyorum.

        Büyük sorumluluk yükledi bana. Biraz ağır geldi.

        Gençken beni hayata, geleceğe motive edecek şey neydi diye düşüyorum.

        Yok diyorum, bizim hayallerimiz, planlarımız, gelecek tasavvurumuz şimdiki gençleri motive etmez.

        Sanırım bulamayacağım.

        Ancak o genç kardeşime söz verdim bu konuda bir yazı yazacağım diye:

        Çocuğum, sana söyleyecek sihirli bir cümlem yok. Ama gözlerinde o ışığı, o gücü gördüm. Bu ülkenin, ailenin, sevdiklerinin, insanların, bizim sana ihtiyacımız var. Seni motive edecek şeyi benden daha iyi bilirsin. Ne iş yaparsan yap, en iyisini yapacaksın buna inanıyorum.

        Diğer Yazılar