Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        PKK bir terör örgütü olarak ülkenin huzurunu ve güvenliğini tehdit etmiyor sadece. Aynı zamanda HDP üzerinde kurduğu vesayetle ülkedeki demokrasiyi de zehirliyor.

        Karın boşluğuna dolmuş bir sancı gibi, siyaset HDP konusunda bir türlü huzura eremedi.

        Kanunlar, demokrasi açısından legal ama herkesin "illegal" muamele yaptığı, ne yana dönse acı veren sancılı bir parti var ortada.

        GÜRSEL TEKİN’İN AÇIKLAMALARI

        CHP Milletvekili Gürsel Tekin’in açıklamaları bunun sadece son örneği.

        Tekin kanunlar, reel durum açısından gerçeği söylemesine rağmen, işte o zehirlenmiş demokrasi açısından sözleri bir günahın itirafı gibi algılanıyor.

        Gürsel Tekin seçimlerden önce, “TBMM’de HDP’ye Meclis Başkanvekilliği, Divan Üyeliği, İdare Amirliği verilmesi gerek” dese benzer kıyamet kopardı.

        Fakat şimdi bu makamların hepsine sahip HDP.

        Ülkeyi yönetmek için çıkartılan kanunların altında onların da imzası var. Komisyonlarda, Genel Kurulda, Divan Başkanlığında onlar da oy kullanıyor.

        KANUNİ AMA İLLEGAL GİBİ

        Bu kadar kanunun içinde yer alıp, bu kadar “kanun dışı” görünür olmak, sanırım sadece zehirlenmiş bir demokraside mümkün olabilir.

        Parlamentodaki bu legal parti ile kimse ittifak yapamadığı gibi, onlarla Meclis dışında bir yerde görüşmek bile linç sebebi.

        Oysa bu insanlarla her gün parlamento lokantasında, kütüphanesinde, kulisinde oturup konuşuyorlar.

        Son derece tuhaf, izahı zor ama aynı zamanda ironi bir durum.

        Karın boşluğunda bir sancı gibi, siyaseti kıvrandırıyor HDP.

        ZEHİRİN ADI PKK

        Peki tüm bunlar ne uğruna?

        HDP bu vebalı muamelesini ne diye görüyor?

        PKK’nın vesayeti yüzünden.

        Teke sebep budur.

        Selahattin Demirtaş zaman zaman bu vesayetten kurtulmanın gerektiğini ima eder gibi oluyor ama sonra tersi açıklamalarla durumu dengelemeye çalışıyor.

        HDP içinde bu vesayetten kurtulmak için bir şeyler yapmak isteyenler var ama sonra tepelerinde bir yumruk beliriyor.

        PKK, HDP'nin siyaset yapmasını da özgürleşmesini de istemiyor.

        Zehirli bir sarmaşık gibi partinin, belediyelerin her kademesine çöreklenip, onu esir almış ve onun üzerinden zehrini siyasete akıtıyor.

        Kafalar karışık, durumlar çelişkili, şartlar zor ve aktörler cesur değil.

        Demirtaş ya da HDP yöneticileri bazen 6’lı masayı, aydınları demokrasi adına daha çok çaba göstermedikleri için eleştiriyor.

        Peki siz zehirlenmiş bu demokrasiyi kurtarmak için ne yapıyorsunuz?

        Tüm dünyanın terör örgütü olarak tanıdığı bu kiralık katil ordusundan ne zaman kurtulacaksınız?

        Bu vesayeti bitirecek cesur, ülkesini seven, demokrasiyi özümsemiş bir siyasetçi yok mu aranızda?

        Hayır yok…

        6 LİDER HDP KONUSUNU KONUŞACAK

        Sadece kapatma davasının arkasına saklanmış, onu bir mağduriyet kalkanı olarak kullanan, sürekli devleti suçlayan, öteki partileri kötüleyen bir grup vesayet altında siyasetçi var HDP’de.

        Şimdi 6 liderin önüne attı topu Sayın Kılıçdaroğlu.

        Birlikte HDP’ye bakanlık verip, vermeyeceklerini tartışacaklar galiba.

        Hukuken normal, siyaseten imkansız bir şeye karar vermenin sancısını göreceğiz yakında.

        Tabii ki kimse HDP’ye bakanlık verilmesine yanaşmayacak.

        Sonra da HDP’li yöneticiler “Demokrat değilsiniz” diye sahte özgürlük açıklamaları yapacak.

        Zehirleniş bir siyasette ancak bunlar yaşanır.

        Diğer Yazılar