Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        AK Parti’den yöneticilerle konuştuğumda stratejilerinin büyük kısmının muhalefetin başarısızlığı üzerine kurulduğunu görüyorum.

        Seçmenlerle görüştüğümde, muhalefete bakarak karar vereceklerini söylüyorlar.

        Muhalefetle konuştuğumda, diğer muhalefet partilerinin tutumlarına göre bir pozisyon alacakları anlaşılıyor.

        Anket şirketlerinin saha araştırmalarında oy hareketlerinin büyük oranda muhalefetin tutumundan etkilendiğini, iktidarın bu tutuma karşı aldığı pozisyonun etkili olduğu görülüyor.

        Dolayısı ile siyaset muhalefete endekslenmiş bir seyir halinde diyebiliriz.

        SİYASETTEKİ TIKANIKLIK ÇÖZÜLÜYOR

        Bir yıldır siyasetin tıkandığını, iktidar ve muhalefet partilerinin stabil şekilde yerlerinde durduğunu yazıyorum, anlatıyorum.

        Son bir yıldaki anketlere bakarsanız iktidar ya da muhalefet partilerinin oylarında artı eksi 2 puan oy hareketinin haricinde radikal bir kopuş göremezsiniz.

        Bunun nedeni siyasetteki tıkanma ve buna neden olan da muhalefetin seçmeni etkileyecek bir çıkış yapamamasıdır. Yoksa iktidarın yüksek başarısı değil.

        Bu durum bir yıldır değişmiyordu.

        Ancak son bir ayda bu tıkanmışlığın yavaş yavaş açıldığını görüyoruz. AK Parti lehine, muhalefetin aleyhine doğru bir ivmelenme var seçmende.

        Bu, anketlerde görüldüğü gibi, sahada seçmen psikolojisinde de görülüyor.

        Tıkanma önümüzdeki aylarda daha hızlı çözülecek ancak akışın kime doğru olacağını söylemekte ihtiyatlı davranmak gerek.

        SEÇİMLERE KADAR EKONOMİYİ YÜZDÜRME STRATEJİSİ

        Ekonomik krizi iktidarın iyi yönetmediği ortada. Enflasyondan cari açığa, öngörülebilir ekonomik politikadan döviz kurunun stabil hale getirilmesine kadar, sıkıntılar devam ediyor. Vatandaşın hayat pahalılığı şikayeti arttıkça artıyor.

        Zaten AK Parti’nin en büyük siyasi rakibi ekonomi.

        Kışla birlikte başta enerji olmak üzere, birçok alanda sıkıntılar daha da çoğalacak.

        İktidar temel ekonomik göstergeleri düzeltemezse de, vatandaşı rahatlatacak hamlelerle seçime kadar “ekonomiyi yüzdürme” stratejisi izleyecek anlaşılan.

        Zira bu denli ciddi yapısal sorunları, ekonominin temel problemlerini kısa sürede çözmesi mümkün değil.

        Bu nedenle palyatif çözümlerle, seçim ekonomisiyle vatandaşı rahatlatarak seçime girecektir.

        Seçim ekonomisiyle 2023‘ten sonra ekonomi nasıl bir tahribatla karşı karşıya kalır bunu şimdilik düşünecek halde değil.

        Vatandaş da bunu düşünmeyecektir.

        O nedenle uygulanacak (palyatif de olsa) ekonomik politikaların seçmeni etkileyeceği kesin.

        MUHALEFET İBREYİ KENDİNE DOĞRU ÇEVİREBİLİR Mİ?

        Görüştüğüm herkesin şaşkınlık içinde sorduğu soru şu:

        “Bu ekonomik krizde, yargıdaki, bürokrasideki bu sorunlara rağmen nasıl olur da muhalefetin oyları artmaz?”

        Galiba son dönemin en popüler sorusu bu.

        Ben iki basit cümleyle açıklıyorum durumu:

        Birincisi, kavgalı eve kız vermezler.

        İkincisi, oy almak güven duygusu yaratmaktan geçer.

        Muhalefetin son zamanlardaki kavgalı, parçalı, karmaşık, ne söylediği net anlaşılmayan ve adayı belli olamayan haliyle seçmen için umut olamadığını herkes görüyor.

        Bir sarmala girdi. Ortak aday konusu, ölümcül derecede etkilemeye başladı artık.

        6 partinin ortak adayı belli olacak, adayın millete sunacağı ortak program netleşecek ve bu politikalar seçmene çok iyi anlatılacak… Muhalefetin ibreyi kendine çevirip çevirmeyeceği ancak o zaman net şekilde belli olur.

        Diğer Yazılar