Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        6 yaşındaki çocuğun istismarı sonrasında yaşanan tartışmalarda bir eşiğe geldik.

        Bu eşik, yüzleşme eşiğidir.

        Tarikatlar, cemaatler, vakıflar üzerinden süren tartışmaların bir kısmı intikam kokuyor, bazı insanlar nefret dolu, bir kısmı “hepsi aynı” diyen toptancı, kimi dini hırpalamak için fırsatçı… bunların hepsini bilerek yine de şunu diyorum:

        O insanların yanlış tutumları kendi yanlışları. Onların da bununla yüzleşmesi gerekir.

        Ancak bunları bilerek yine de dini camianın yüzleşme zamanı geldi de geçiyor diyorum.

        Kendi içinde yaşadığı sorunlarla cesurca yüzleşmeli ve bunları çözmeli.

        CANIMIZ YANSA DA YÜZLEŞELİM

        6 Yaşındaki çocukla ilgili ailesi, çevresi sürekli haberlerin bir kısmının gerçek olmadığını söylüyor. Olabilir.

        Ancak Kuran kurslarında, yurtlarda, okullarda, sahte şeyhlerin dergahlarında çocuk ve kadın suiistimaller yok denebilir mi? Hayır denemez.

        Evet sadece buralarda değil, seküler çevrelerde, taşrada, hatta eğitimli kesimlerde de oluyor bunlar.

        Ancak herkes kendi evinin önünü temizlemeli.

        Dindar camia, canı yansa da kendi gerçeği ile yüzleşmek zorunda.

        Bu yüzleşme sapık, ahlaksız ve cahil insanların ayıklanmasını sağlayacaktır.

        Neden bu insanların ortaya çıkmasını sağlamayalım ki?

        Bu suiistimaller, bu sapıklıklar dinin onlara öğrettiği bir şey değil ki.

        Sapık sapıktır, ruh hastası ruh hastasıdır. Bunun dini, mezhebi, ideolojisi olmaz.

        “AMA ONLARDA DA VAR” HATASI

        Böyle bir ortamda "CHP içinde şu taciz oldu, şu dernekte bu suiistimal oldu, bu kesimde böyle sapıklık var" diye savunma yapmak büyük hata.

        Onların hatası, sizi cennete sokmaz.

        Onların günahını sıralayarak kendi günahınızı hafifletemezsiniz.

        Onlar çocuk istismarına ses çıkarmadı diye, buradaki istismara ses çıkaramayın diyemezsiniz

        Ayrıca dindar bir camiada, dini bir ortamda yaşanan çocuk istismarı tabii ki daha büyük infial yaratır.

        Çünkü bu camia ahlak, adalet ve hakikat üzerine kurulu bir medeniyeti temsil ediyor.

        Bu yüzden dini camiada yaşanan bir istismarda yeri göğü inletseler haklılar.

        Hatta onlardan önce dindar insanlar gök kubbeyi suçu işleyenin başına yıkmalı.

        “Kol içinde kırılır, yen içinde kalır” sözü asla burada geçerli olmaz.

        CESUR İLİM ADAMLARI ARIYORUZ

        Bazı tarikatlarda gelenekle dini kurallar birbirine karışmış durumda. Hadisler, ayetler yerine tarikat şeyhlerinin sözleri bazı insanların rehberi olmuş.

        Hurafeler, batıl inançlar, cehalet; bilginin, hikmetin, irfanın, hakikatin içine karışmış durumda.

        Bunları ayıklamak için cesur alimlere, ilim adamlarına, akademisyenlere ihtiyaç var.

        Bunları ahlaki çürümeye bulaşmamış cemaatler, tarikatlar için yapmalı.

        Herkesin aynı torbaya konmasını ancak bu şekilde önleyebilirsiniz.

        Bu yüzleşme ancak gerçek ilim sahiplerinin cesaretiyle yapılabilir.

        Onlar konuşmalı, biz dinlemeliyiz. Onlar tartışmalı biz ders çıkarmalıyız.

        Herkesin övünerek söylediği İmam Hanefi gibi, toplumda linç edilmeyi, hapse girmeyi göze alarak hakikat söylenmeli.

        İlim, irfan, hikmet sahibi insanlara ihtiyaç var.

        Diyanette, ilahiyatlarda, ilim çevrelerinde bu insanlardan var, neden susuyorlar? Şimdi konuşmayacaklarsa ne zaman konuşacaklar?

        Korkmadan sorunlarla yüzleşmeli ve şunu demeliyiz:

        “İslam ahlak, adalet ve hakikat üzerine kurulmuş bir dindir. Müslümanların hataları, günahları, yanlışları onu lekeleyemez.

        Kim suç işlemişse, kim sapıklık yapmışsa tereddüt etmeden önce biz karşı çıkarız onlara.”

        Diğer Yazılar