Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Senenin son yazısını, 2022 yılına ayırayım dedim...

        Bütün yıl boyunca günlerin, haftaların, ayların çok hızlı geçtiğini söyleyip durdum.

        Hele bahar ayları…

        Mümkün olsa takvimi durdursam, hep Nisan olsa, hep Mayıs gibi geçse günler dedim sürekli.

        Hava hep bahar gibi koksa, ağaçlarda hep kiraz olsa, yapraklar her zaman yeşilin bu parlak tonunda kalsa.

        Durmadı zaman...

        Baş döndürücü bir hızla gelip geçti günler. Daha Salıdayız derken, Cuma oluverdi hafta aniden.

        Bahardan yaza, oradan sonbahara nasıl geldik anlayamadım.

        Neyse ki sonbaharın güzelliği avuttu bizi biraz. Aralığa kadar sarktı güzelliğin sergisi.

        Galiba 2022 yılından aklımda kalacak en güçlü duygu bu olacak:

        Günler hızlı geçiyor diyordum, aylar hızlı geçti bu kez…

        Yaş almanın hüznüne mi, hızından dolayı hiçbir şey yapamadığım günlerin heba olmasına mı yanayım bilemedim.

        Neticede yılın son yazısını yazıyorum ve bitirmem gereken kitabım hala bitmedi.

        2022 bitti ve yapmak istediğim projelerim tamamlanmadı…

        Pek bir şikayetçi oldu yazı. Ama gerçek bu.

        Hay huy derken, o tartışma bu olay, şu kriz derken yıl bitti işte.

        Siz de aynı dertten şikayetçi değil misiniz?

        Geçen hafta öğrencilerime sordum: “Acaba ben yaş aldım da onda mı günler hızlı geçiyor zannediyorum, sizin nasıl?” dedim.

        Baktım onlar benden daha çok şikayetçi. Biraz rahatladım.

        Sanki hızlı geçti de kolay mı oldu her şey?

        İşin tuhaflığı burada zaten. Hem hızlı geçti ama zor geçti bir de.

        Dünya Ukrayna-Rusya savaşına uyandığı günden beri kendine gelemedi. Ukrayna’ya gidip savaşın, göçün, dramın şahitliğini yaptım.

        Suriye, Irak, Gazze, Mısır’da gördüğüm mülteci dramlarının hepsi aniden hücum etti gözümün önüne.

        Pandemi’yle zaten ayarı bozulmuştu dünya düzeninin. Şimdi Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve ardından başlayan yaptırımlar, ambargolar, yasaklar düzeni alt üst etti bu kez.

        2022 yılı dünyada bu işgalle hatırlanacak hep… Ancak bu işgalin yarattığı ekonomik krizi daha çok hissedecek galiba.

        Avrupa, Amerika ve diğer gelişmiş ülkeler hayatlarında görmedikleri enflasyon rakamlarını gördü bu yıl.

        Enerji yokluğundan üşümek ne demek, bazı ürünleri bulamamak ne demek, onu anladılar.

        Belki de bu yüzden 2022 unutulmaz olacak onlar için...

        Bizde çok farklı değil aslında. Son 20 yılın en yüksek enflasyonunu gördük.

        2022 yılında hissettiğimiz hayat pahalılığını hiç unutmayacağız sanırım. Yağmur gibi yağan zamlar ve aklımızın almadığı fiyatlar.

        Galiba 100, 500, 1000 TL gibi rakamların çok büyük paralar olduğu hissini 2022 yılında kaybettik.

        Ekonomideki kriz hepimizi çok etkiledi. O nedenle zor geçti 2022…

        Herkesin kişisel sağlık sorunları olmuştur.

        Bu lanet Covid gidip enflüanza virüsüyle birleşmiş, oradan başka bir şey olmuş derken, gribe yakalanan bir ay yataktan kalkamadı.

        Nasıl bir grip, nasıl bir hastalık, niye geçmiyor bir türlü... tüm yıl bunun şikayetini dinledim etraftan…

        Çok kıymetli insanları da kaybettik bu yılda.

        Şimdi isimlerini sayıp, birini unutursam çok üzülürüm diye yazmıyorum. Onların kayıpları bu yılı hep hatırlatacak bize…

        Velhasıl hızlı geçti, lakin bizi de epey hırpalayarak geçti 2022.

        Yani çok neşeli, mizah dolu bir yazı yazmak isterdim yılın son yazısında.

        Fakat mizahı, sanatı, şiiri, edebiyatı, nezaketi yine az gördük hayatımızda.

        Üzgünüm hayat neşesini kaybetti bir süredir.

        Bakalım seneye nasıl olacak.

        Yarın anlarız bunu.

        İyi bir yıl başı gecesi geçirin.

        Gelecek senenin hepimiz için iyi geçmesi için dua edelim.

        Diğer Yazılar