Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        EYT düzenlemesi, asgari ücrete zam, memur ve emeklilere ücret artışı, işçilerin kadroya geçirilmesi...

        Tüm bunların bütçe yükünü devlet hazinesi nasıl kaldıracak?

        Bu soruyu sorduğumuzda EYT'liler, memurlar, emekliler, çalışanlar kızıyor.

        Haklılar...

        VATANDAŞIN GÖREVİ, DEVLETİN SORUMLULUĞU

        Kızıyorlar çünkü bu EYT garabetinin sorumlusu vatandaş değil.

        Bu hayat pahalılığı, bu enflasyon ve yağmur gibi yağan zamlar onlar yüzünden olmadı.

        Bütçe dengesi, cari açık, hazine yükü, finansal planlama gibi konuları düşünmek ve kararlar almak da bu insanların görevi değil.

        Aslına bakarsanız bu meselede millet kendine düşüne iki görevi tam olarak yerine getirmiş.

        1. Ülkeyi yönetecek siyasi bir iktidarın seçimi için oy kullanma görevini yaptı.

        2. Devlette ekonomiyi düzgün yönetmesi için insanlar istihdam ediliyor. Bunların maaşlarının ödenmesi için kendi payına düşen parayı, vergi adı altında düzenli ödüyor.

        Her iki görevini tam yapan vatandaş, ekonomide yanlış kararlar alınması, bürokrasinin kötü yönetilmesi sonucu aniden fakirleşmeye başladığını gördü.

        Enflasyon canavarı her gün çoluk çocuğunun rızkını yiyip eritiyor.

        Millet de feryat ediyor.

        Şimdi bu vatandaşların feryadını duyup da, devlete bu kadar yük fazla, biraz da bunu düşünün denir mi? Denmez.

        REKLAM

        NE OLDU DA BU KRİZİN İÇİNE DÜŞTÜK?

        3-4 yıl önce bu millet feryat etmiyordu, itiraz etmiyordu, vatandaşlık görevini yine eksiksiz yapıyordu.

        Şimdi feryat ediyorsa bir sebebi var. Bu sebebin sorumlusu da kendisi değil.

        Emekliler üç yıl önce aldıkları maaşa şükredip karınca kararınca geçiniyordu. Bir itirazı da yoktu.

        Memurlar, işçiler, çalışanlar da öyle. Siz o zaman sosyal medyada kampanyalar görüyor muydunuz, protestolar oluyor muydu? Hayır.

        Peki ne oldu?

        Siyasilerin ve bürokratların yanlış kararları yüzünden sıkıntı yaşamaya başladılar.

        Kimse dünyada Pandemi vardı, Ukrayna savaşı vardı demesin.

        Bunun maliyeti hadi enflasyonu, 30 yapsın, 40 yapsın. % 85 enflasyon gördü bu ülke.

        Savaş, Pandemi hadi diyelim Doları 6-7 liradan, 10 yapsın 12 yapsın. 18-19 lirayı gördük.

        Demek ki elimizde olmayan nedenlerin haricinde, bir de siyasilerin ve bürokratların görevlerini iyi yapmaması, yanlış karar alması yüzünden millet bu sıkıntıları çekiyor.

        EMPATİ YAPINCA VATANDAŞA HAK VERİRSİNİZ

        Şimdi geçineceği kadar, ele güne muhtaç olmayacak miktarda zam istiyor vatandaş. Bu onun hakkı.

        Kimse bu insanlara devletin hazinesi bunu kaldıramaz, paramız yok diyemez. Suç onda değil çünkü.

        Kendinizi 3 bin 500 TL alan emeklinin yerine koyun, empati yapın. Bu hayat pahalılığı ile maaşınız 5 bin 500 oldu diye sevinir misiniz?

        Memurların yerine koyun kendinizi.

        Bu zamdan mutlu olur musunuz?

        Empati yaparsanız olmazsınız.

        "Hayır" deme muhalefet

        "Hayır" deme muhalefet
        0:00 / 0:00

        Bugün 6’lı Masa çok önemli bir toplantı yapacak.

        Herkes yine adaylık konusunda bir karar verip vermediğine bakacak tabii. Ancak bir karar almayacaklarını biliyorum.

        Hükümet programı ve parlamenter sisteme geçişin yol haritası gibi çok önemli iki metnin son haline karar verecek liderler.

        Buna ek olarak bir önemli konu daha var:

        Başörtüsü konusunda AK Parti’nin teklif ettiği Anayasa değişikliğine ne diyeceklerine karar verecekler.

        Bir konu daha var, karara bağlanmış ama yeniden görüşülmesinde fayda var:

        Hükümetin seçimi erkene alma teklifi.

        Peşinen söyleyeyim her iki konuda da AK Parti’nin teklifine evet demeli, asla hayır dememeliler.

        Gerekçelerimi de kısaca açıklayayım.

        BAŞÖRTÜSÜ VE AİLE, SEÇİME MALZEME OLMAMLI

        Eğri oturalım doğru konuşalım, başörtüsünü siyasi bir araç olarak kullanma girişimi CHP’ye ait.

        Kılıçdaroğlu muhafazakar seçmenin kazanılmış haklarını kaybetme korkularını gidermek için bu adımı attı.

        Şimdi bundan siyasi çıkar elde etmeyi amaçlamadı demek pek gerçekçi değil kusura bakmayın.

        REKLAM

        AK Parti de en iyi bildiği alana giren CHP’ye dedi ki, "Bak başörtüsü konusu öyle değil, asıl böyle yapılırsa siyaseten fark yaratılır."

        Çıtayı aldı Anayasa seviyesine çıkardı ve referandum tehdidini mayın gibi 6’lı masanın arasına attı.

        Şimdi 6’lı masa bu işe “hayır” derse konu referanduma gidecek.

        Bu ülkede zaten kutuplaşmış ortamı daha da tahrik eder bu referandum.

        Ne yani CHP, İYİ Parti tabanı başörtüsüne tam özgürlük sağlayan Anayasa değişikliğine hayır mı diyecek?

        AK Parti il il dolaşıp, "Bunlar başörtülü kadınların haklarını teminat altına alan, aileyi koruyan Anayasa değişikliğine hayır dedi, bunlar iktidara gelirse, yasak da getirir" derse, muhalefet ne diyecek?

        Daha vahimi bu kritik seçimde bir de başörtüsü, aile gibi son derece hassas konular siyasetin tartışma konusu, malzemesi, kaldıracı olmamalı.

        Muhalefet bu yüzden gelen teklife “hayır” değil, "evet" demeli kesinlikle.

        SEÇİMİN ERKENE ALINMASINA DA "EVET" DEYİN

        İktidar partilerinin seçimi 18 Haziran’da yapmak istemediği artık çok net anlaşıldı. Alternatif tarih konuşuluyor.

        6’lı masa yeni seçim kanununun uygulanmaya başlayacağı 6 Nisan öncesinde bir teklif gelirse “evet”, sonrasına “hayır” diyeceğini açıkladı. Bunun gerekçesini söylemediler ama biliyoruz ki az oy alan partiler yeni seçim kanununda daha zor durumda kalacak olmaları.

        Bu kararı bence gözden geçirmeliler.

        Erken tarihe alınmış her seçim takvimi mantık olarak muhalefetin isteyeceği bir şey olmalı.

        Ayrıca yeni seçim kanunu daha demokratik ölçüm yapan bir düzenlemedir, onu da kabul edelim.

        Bu teklife hayır demek, 'muhalefet etmek için muhalefet eden masa' görüntüsü verir. Argümanlarını dinledim siyasilerin. Hiç ikna edici değil.

        Bu nedenle erkene alınacak seçime evet demeliler.

        Diğer Yazılar