Kurşun ve seccade
Neden sonuçlarından yola çıkarak gündemin bu iki hararetli konusunu değerlendirmiyoruz.
İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’na isabet eden kurşun ve Kılıçdaroğlu’nun seccadeye ayakkabıyla basması… Sonuçları ve kime yaradığı açısından bakıldığında tartışmaların büyük kısmının rasyonel olmadığı anlaşılır.
KURŞUN KİME YARAR?
Seçim sürecinde bir siyasi partinin il başkanlığına kurşun isabet etmesi elbette büyük bir olaydır. İlk saatlerde yapılan açıklamalarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meral Akşener’e yönelik sert sözlerinden cesaret alan birinin binayı kurşunladığı söylendi.
Ancak kısa sürede fail yakalandı, hırsız kovalama olayı nedeniyle bir kaza kuruşunun binaya isabet ettiği anlaşıldı.
AK Parti yöneticileri İYİ Parti İl Başkanlığını ziyaret etti, olayı kınadı.
Tabii muhalefet bunu kabul etmiyor.
Peki ne oldu o zaman?
Birisi azmettirdi ve binaya kurşun mu sıkıldı?
Diyelim ki öyle oldu.
Bu kimin işine yarar?
Meral Akşener’in böyle bir olaydan korkmayacağı hatta daha da hırslanacağı belli.
Böyle bir olayın iktidar partisinin zararına olacağı da aşikar.
Bu durumda kurşun olayında iktidarın parmağını aramak mantıklı değil.
Sonuçları muhalefete yarayacak bir eylemi gerçekleştirmek, siyaseten kendi ayağına kurşun sıkmaktan farksız.
Bu açıdan bakılınca tartışmanın rasyonel bir tarafını görmüyorum.
SECCADEYE KASTEN BASAR MI BİR SİYASETÇİ?
Kılıçdaroğlu’nun seccadeye ayakkabıyla basarken fotoğrafı iktidar partilerinin ve medyasının günlerdir köpürttüğü bir siyasi tartışmaya dönüştü.
Muhalefeti destekleyen yazar ve yorumcuların bazıları, “seccade halı gibi bir eşya, kutsal değil, üstüne basılsa ne olur?” savunması yaptı. Bence bu tartışmada en skandal savunmaydı.
Neyse ki Kılıçdaroğlu onları dinlemedi, milletin zihninde manevi değeri olan seccadeyi görmediğini söyleyerek “samimi üzüntülerini” dile getirdi.
Bu nedense iktidar cephesini tatmin etmedi.
Peki Kılıçdaroğlu görmeden seccadeye basmadı da ne oldu?
Kasten mi bastı? Bilerek mi bu fotoyu verdi? Seccadeyi ve dindar insanları aşağılamak için mi yaptı bunu?
Seçime giden bir siyasi partinin, değil Kılıçdaroğlu, dine en uzak parti başkanı bile olsa, böyle bir saçmalığı yapmayacağını herkes bilir.
Böyle bir fotonun CHP’yi çok zor duruma sokacağını düşünürsek, burada bir kasıt aramak çok mantıksız.
Peki Kılıçdaroğlu üzüntülerini bildirmenin haricinde başka ne yapabilir?
“Seccade bez parçası kutsal değil” saçmalığını dile getirmedi. Dine, dindarlara saygısını yeniledi.
Elinden başka gelen bir şey de yok.
Seccadeyi göremeyecek kadar dikkatsiz eleştirisi haklı olabilir.
Ancak "dini duygulara o kadar uzak ki, seccadeyi algılamadı” eleştirisi biraz niyet okumak.
…
Kısacası sonuçları itibarıyla her iki olayın da kaza olduğu ortada. Ancak bunu siyasilere ve onları her koşulda destekleyen medyasına anlatmak mümkün değil.
