Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Oscar yarışının iddialı yapımcıları Weinstein Kardeşler’in ilk açıklanan 40. Toronto Film Festivali programına film sokmaması büyük bir şok etkisi yarattı. Belli ki “Artist”ten bu yana zaferi unutan TWC, Cannes girişi “Carol” ve Aralık’ta vizyon şansı bulacak “The Hateful Eight”e çok güveniyor. Ama Telluride ve Toronto’yu pas geçmek risk değil mi? Bakalım Toronto Film Festivali’nin bu ay açıklanacak programının tamamına Weinstein bir veya birkaç film sokacak mı?

        Weinstein Kardeşler, “Zoraki Kral” (“The King’s Speech”, 2010) ve “Artist”in (“The Artist”, 2011) zaferlerinin ardından başarısız Oscar sezonu hamleleriyle rakiplerinin durumuna düştü. Açıkçası 2013’te “Operasyon: Argo”nun (“Argo”, 2012) Beyaz Saray konuşmasını ayarlayacak derecede sektöre hakim bir yapımcı ikilisinden bahsediyoruz. Ama Bob ve Harvey, bu gücü o zamandan beri lehlerine çeviremedi. 26 Şubat’taki 88. Oscar ödül töreninde neler olacak merakla bekliyoruz.

        WEINSTEIN BU SENE İŞİ SIKI TUTUYOR

        Ama 2014 ve 2015’te Fox Searchlight’ın arka arkaya zaferleri onlar için ciddi bir tehdit. Zira son 10 yılda, yani Toronto devreye girdiğinden bu yana –ki ‘10’da sekiz’lik bir istatistik var- üst üste iki ‘En İyi Film’ ödülü kazanan ikinci şirket TWC’den sonra Fox’un bağımsız kolu oldu.

        İşin doğrusu Weinstein 2013’te filmleri konumlandırma sıkıntısı yaşayıp “Umudun Peşinde”nin (“Philomena”, 2013) adaylığıyla sınırlı kalmıştı. 2015 Oscar’larında bir başka fiyasko geldi. Aslında “The Imitation Game” (2014), 39. Toronto Film Festivali’nden başı dik ayrılmıştı, Telluride’de de gösterilmişti. Ama “Birdman” ve “Çocukluk” (“Boyhood”, 2014) gibi Berlin, Venedik ve Telluride çıkışlarını deneyen filmler onun önüne geçebildi.

        Bu sene ne olacağını herkes merakla bekliyor. Ama Bob ile Harvey, “Umut Işığım” (“Silver Linings Playbook”, 2012) sonrasında olduğu gibi işi sıkı tutuyor. Her türlü atı sahaya doğru zamanda sürmek istiyor. 87. Oscar’larda Telluride-Venedik prömiyerlerinin iş bitirmesi, Berlin’de açılan “Çocukluk” ve “Büyük Budapeşte Oteli”nin (“The Grand Budapest Hotel”, 2014) iddialı konuma gelmesi stratejileri değiştirmiş gibi.

        İLK YEDİ AYDA ‘CAROL’ VE ‘BROOKLYN’ ÖNDE

        TWC’nin bu seneki en çok güvendiği atı olan, Todd Haynes imzalı lezbiyen melodramı “Carol” (2015) itici gelebilen Cannes’da önemli bir ödül almadı. 2015’in ilk yedi ayında görücüye çıkan filmler arasında en çok beğenilen çalışma oldu. Onun altında Fox Searchlight’ın Sundance çıkışlı “Brooklyn”i (2015) bulunuyor.

        Fısıltı gazetesiyle ve eleştiri ortalamalarıyla bunların yanına ulaşabilen belki “Mad Max: Fury Road” (2015), belki “Ters Yüz” (“Inside Out”, 2015) var. Cannes Film Festivali’ne giren “Macbeth”ten En İyi Kostüm Tasarımı, En İyi Sinematografi gibi adaylıklar beklemek daha doğru olur. Cotillard ve Fassbender isimleri konuşulsa da çok tehditkar değiller…

        Yaz vizyonunda şansını deneyen Weinstein atı ise Fuqua’nın boks filmi “Son Şans” (“Southpaw”, 2015) oldu. Daha ziyade ‘En İyi Erkek Oyuncu’da öne çıkarılan eser, iyi eleştiriler alamadı. Gylenhaal yine etkileyici. Ama “Gece Vurgunu”ndaki (“Nightcrawler”, 2014) kadar soluksuz izlenen ve özgün bir performans çıkarmıyor açıkçası…

        “Macbeth”in yılan hikayesine dönmesini bir yana bırakırsak Harvey ve Bob şu zamana kadar işleri yoluna sokmuş gözüküyor. 25 Aralık için planlanan “The Hateful Eight”, AFI’da açılabilir veya sadece vizyonla ‘En İyi Film’ adaylığını alabilir.

        WEINSTEIN, TORONTO’YA FİLM SOKMAYACAK MI?

        Ama ‘ilk beş ayın festival çıkışı’ ve ‘yaz vizyonu’nu geçince ‘Toronto-Telluride’ kolunda henüz bir gelişme yok. 40. Toronto Film Festivali’nin ilk açıklanan programında “Burnt”, “Tulip Fever”, “About Ray”, “Carol”, “The Hateful Eight” veya “Macbeth”in yer almaması tuhaf değil mi? Elbette öyle. Bana kalırsa ya TWC Toronto’yu mağlubiyetleri getiren bir platform olarak görmeye başladı, ki o zaman “Başkanların Hizmetkarı” (“Lee Daniels’ The Butler”, 2013) senesindeki hayal kırıklığı tekrarlanabilir. Ama öyle değilse bile en azından “Carol”ın Telluride ve Toronto ile Cannes’ı desteklemesi “Artist”in yoluna benzer bir strateji getirecektir.

        Weinstein için Toronto ya da Kuzey Amerika festivalleri ayağının belli olmaması şirketin verdiği yanlış kararların yol açtığı ‘tereddüt’le açıklanabilir. Ama adı geçen filmlerin henüz bitirilmeyip önümüzdeki hafta duyurulacak son listeye saklanmış olma ihtimali de yüksek... Bunu zaman gösterecek. “Altınlı Kadın” (“Woman in Gold”, 2015) için de Helen Mirren adaylığından söz ediledursun, Gyllenhaal ve Fassbender’in yıl içinde daha iddialı performanslarla çıkagelmesi, Weinstein’ın onlar için ümidini daha da azaltıyor.

        Şu aşamada en azından “Joy”da yan kategoriye düşen Bradley Cooper’ın önünü açabilecek “Burnt”, Judi Dench ve Christoph Waltz için adaylık kovalayacak “Tulip Fever” ya da Naomi Watts ile Elle Fanning’i kadın oyuncu dallarında son beşe sokabilecek “About Ray”in açıklanması sağlıklı olurdu. Kanada’nın Oscar canavarı festivali ile bu sene 4-7 Eylül arasında yapılacak Telluride’i bir araya getiren ‘prömiyer’ planı, önümüzdeki süreçte avantaj sağlayacaktır. Eğer bunlar olmadan TWC, “The Hateful Eight” ve “Carol”ın konumlarına bel bağlarsa da iki film adaylığı çıkarır. Ama galibiyet şansını azaltır.

        JOY’ VE ‘DİRİLİŞ’ TORONTO VEYA TELLURİDE’E GİRECEK Mİ?

        Zira Telluride 2010’dan bu yana beşte beş, Toronto 2006’dan beri 10’da sekiz yaptı. Zafer çıkaran festivallerden söz ediyoruz. Bu yola da geçen seneki hayal kırıklığına karşın bir iddialı at ya da yedek film yerleştirmek daha mantıklı olacaktır.

        Elbette “Steve Jobs” ve “The Walk”u New York’a kaptıran Toronto için “Joy”, “Diriliş” (“The Revenant”), “In the Heart of the Sea”, “Casuslar Köprüsü” (“Bridge of Spies”), “Direne Direne!” (“Suffragette”), “Truth” ve “Our Brand is Crisis”ın akıbeti de merakla bekleniyor. Fox Searchlight’ın “Demolition”ının ‘açılış filmi’ olarak açıklanmasına karşın 2016 programına atılması Weinstein’in ağzını sulandırmış olabilir. Zira şu aşamada ‘Joy mu, Carol mı, The Danish Girl mü?’ sorusu kulislerde yankılanacak gibi gözüküyor.

        Kerem Akça’nın 88. Oscar Ödülleri için erken aday tahminleri:

        En İyi Film:

        1-Joy (Fox 2000)

        2-The Danish Girl (Focus)

        3-Carol (TWC)

        4-Diriliş (The Revenant) (Fox)

        5-The Hateful Eight (TWC)

        6-Steve Jobs (Universal)

        7-Brooklyn (Fox Searchlight)

        8-Casuslar Köprüsü (Bridge of Spies) (DreamWorks)

        9-In The Heart of the Sea (Warner)

        10-Ters Yüz (Inside Out) (Disney)

        En İyi Yönetmen:

        1-Tom Hooper (The Danish Girl)

        2-David O. Russell (Joy)

        3-Todd Haynes (Carol)

        4-Alejandro González Iñárritu (The Revenant)

        5-John Crowley (Brooklyn)

        6-Danny Boyle (Steve Jobs)

        En İyi Erkek Oyuncu:

        1-Leonardo DiCaprio (“Diriliş”)

        2-Bradley Cooper (“Burnt”)

        3-Eddie Redmayne (“The Danish Girl”)

        4-Tom Hiddleston (“I Saw the Light”)

        5-Michael Fassbender (“Steve Jobs”)

        6-Bryan Cranston (“Trumbo”)

        En İyi Kadın Oyuncu:

        1-Jennifer Lawrence (“Joy”)

        2-Cate Blanchett (“Carol”)

        3-Julianne Moore (“Freeheld”)

        4-Alicia Vikander (“The Danish Girl”)

        5-Meryl Streep (“Ricki and the Flash”)

        6-Saoirse Ronan (“Brooklyn”)

        Not: Tahminler 88. Oscar adaylarının açıklanacağı Ocak ayına kadar yazılarımla birlikte güncellenecektir.

        Kerem Akça’nın 88. Oscar Ödülleri sürecinde yazdığı yazılar:

        31 Mayıs tarihli yazı:

        20 Temmuz tarihli yazı:

        Diğer Yazılar