Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Maden 33” vizyona girmeden DVD’de! Kerem Akça yazdı…

        2010’da yaşanan gerçek bir olaya bakarken, Şili’yi ABD’den gözlemleyen bir stüdyo filmi... “Maden 33”, başarılı rejisiyle trajik bir felaketi sinemasal hale getirebiliyor. Meksikalı Patricia Riggen’ın adını ise stüdyoların yeni memur yönetmeni olarak duyuruyor. Vizyona girmeden DVD’si raflarına giren “Maden 33”, Soma katliamının yaşandığı ülkemizde farklı okumalara da açık.

        Meksikalı yönetmen Patricia Riggen bugünlere kadar kendini geliştirerek geldi. İlk uzun metrajını 2007’de çektikten sonra 2011’de ABD’ye transfer olmak derken önünde bir yol açıldı. “Maden 33” (“The 33”, 2015) onun için stüdyolara ciddi bir adım anlamına geliyor. Sinemaskop formatında çekilmiş eser, ABD gişesinde para kaybetti belki. Ama kurgu-sinematografi-müzik birlikteliği gayet başarılı. Yönetmenin Mart’ta vizyona giren, Columbia Pictures yapımı “Miracles from Heaven”la maddi açıdan toparlaması şaşırtmadı.

        MADENİN KORKUTUCULUĞUNU İYİ YANSITIYOR

        Riggen, 2010’da Şili’de yaşanan gerçek felakete tanıklık eden karakterlerin dünyasına sokuyor bizi öncelikle. Havadan madene doğru yanaşan kamera, gerilimi doğrudan hissetmemizi sağlıyor. Sanki her şeyi üç boyutlu hale getiriyor. İçerideki sıkışmayı yansıtma becerisi neredeyse birinci sınıf. Deneyimli kurgucu Michael Tronick, Perulu görüntü yönetmeni Checco Varese’den destek alıyor.

        Açıkçası Antonio Banderas, Jacob Vargas, Mario Casas gibi isimlerin içeri sıkışmasıyla dışarıdaki öykünün sırıttığı ortaya çıkıyor. Bu olayın yan hikayesinde Juliette Binoche’un kız kardeş, Rodrigo Santoro’nun Maden Bakanı tipleri hiç olmamış. Binoche kendini kasarken, yapay makyajla yörenin kimliğini yansıtabileceğini sanıp yanılmış. Santoro ise yüzeysel bakışlarıyla, video raflarına uygun kötü adam prototipinde yapma gözüküyor. Senaryoyu üç kişinin yazması bir dezavantaja dönüşmüş gibi. Aslında dışarıya çıkılınca dilin İngilizceye kayabilmesi stüdyo katkısını belli ediyor.

        İÇ MEKANDA GÖRSEL ÖZEN

        Yönetmen içeriye girince ise bir sekansta Varese’nin katkısıyla “Viridiana”da (1961) kullanılan Da Vinci’nin ‘Son Akşam Yemeği’ tablosunu madencilerle canlandırıyor. Bunuel etkili bu bölüm, aslında görsel özenin entelektüel işlediğini kanıtlıyor. Mum ışığında madene sıkışan karakterlerin hayat mücadelesi hiç sömürülmüyor. ‘Kapalı mekan gerilimi’ bize işliyor. Yönetmen, felaket filminin alt türü ya da maceranın alt-alt türü olarak beliren ‘maden filmi’ alanının klişelerini uygulamaktan gocunmuyor.

        Misal Martin Ritt’in müthiş kadraj yeteneğini barındıran “The Molly Maguires” (1970) gibi işin ucunu IRA’ya, terörizme bağlayan soğukkanlı reji metodu canlanmıyor. Sanki Yavuz Özkan’ın “Maden”i (1978) misali bir iş var. Şilili insanlar felaketin nesnesine dönüşüyor. James Brolin’in sondajdan sorumlu ‘kurtarıcı Amerikalı’ tiplemesi ise fazla yapay duruyor.

        BİLİNÇALTINDA SOMA KATLİAMINI HATIRLATIYOR

        Aslında 2010’da yaşanan gerçek olay yan hikayesiyle yamama durmaya başlıyor. Eli Roth’un yapımcılığını üstlendiği, bölgede bir depremin yaşattığı ‘kıyamet sonrası’ hikayesine bakan istismar filmi “Artçı Şok” (“Aftershock”, 2012) gibi seviye düşmüyor. Aksine paralel kurgunun işlevsel hale geldiği felaket filmi ilgiyle izleniyor. Bu türde her şeyin efektlere ve siyasi söyleme boğulduğu günlerde “Maden 33” ilaç gibi geliyor. Gerilimi iliklerimize kadar hissettiğimiz anlar etkiliyor.

        Bu durum elbette bilinçli değil. Ama bizde yaşanan Soma katliamını hatırlatması da filmin bir başka duygusal ve çarpıcı boyutu. Stüdyolarda kadın yönetmenlerin de başarılı olabileceğini ispatlayan Riggen ise sinemasal yükselişini taçlandırıyor burada. Erden Kıral’ın “Yük”üyle (2012) birlikte 2010’larda bu alandan bahsedilince anılacak bir işe imza atıyor.

        FİLMİN NOTU: 6

        Künye:

        Maden 33 (The 33)

        Yönetmen: Patricia Riggen

        Oyuncular: Antonio Banderas, Juliette Binoche, Lou Diamond Phillips, James Brolin, Mario Casas

        Süre: 121 dk.

        Yapım yılı: 2015

        KEREM AKÇA’NIN YENİ ÇIKAN DVD’LERDEN ÖNERİLERİ

        1-Predestination

        2-Carol

        3-Polis Arabası (Cop Car)

        4-The Lobster

        5-Düşlerin Terzisi (The Dressmaker)

        6-Joy

        7-The Hateful Eight

        8-Mr. Holmes ve Müthiş Sırrı (Mr. Holmes)

        9-Casuslar Köprüsü (Bridge of Spies)

        10-Ah Gençlik (While We’re Young)

        11-Gizli Dünya (Room)

        12-Denizin Ortasında (In The Heart of the Sea)

        13-Solace

        14-Pan

        15-Sesler (The Voices)

        Diğer Yazılar