Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Açıkçası bilmiyorum.

        Ne olduysa salı sabah yazımın bir bölümünü paylaştıktan sonra oldu.

        Öğlen uygulamayı tekrar açtığımda hesabım askıya alınmıştı.

        O gün bu gündür açılmıyor.

        Hesaba tekrar girmeye çalıştığımda “Seni arayarak doğrulama kodu ileteceğiz” diye bir mesaj çıkıyor önce.

        “Beni ara” diyorum fakat “Bir hata oluştu” diyor.

        Şifremi değiştiriyorum, destek hesaplarına mail atıyorum ama tık yok.

        Dışarıdan profile girmeye çalışanlar “Bu hesapta olağandışı etkinlikler tespit ettiğimiz için bu uyarıyı alıyorsun. Yine de görüntülemek istiyor musun?” diye fantastik bir uyarıyla karşılaşıyor.

        Medya siteleri hakkımda “Twitter Kübra Par’ı sansürledi” diye tuhaf haberler yapıyor.

        3 gündür düşünüyorum, bu kadar ciddiye alınacak hangi olağandışı etkinliklere imza atmış olabilirim?

        Aynı numaraya kayıtlı sahte hesaplarım yok.

        Trollük yapmıyorum.

        Ahlaksız edepsiz bir şey yazmıyorum.

        Ivanka Trump gibi konserve reklamı paylaşmıyorum.

        Tek yaptığım televizyon programlarımı ve yazılarımı duyurmak.

        Ara sıra da bir iki entel tivti retweet etmek.

        Yani bırakın Twitter kurallarını ihlal etmeyi son derece monoton bir kullanıcıyım.

        REKLAM

        Ne binlerce beğeni alacak beylik laflar ediyorum, ne de linç yiyecek kadar sivri çıkışlar yapıyorum.

        Belki de çok sıkıcı olduğum için kapattılar.

        Gerçi öyle olsa benden önce Fatih Altaylı’nın hesabını kapatmaları lazım.

        Joe Biden, Bill Gates ve Elon Musk gibi isimlerin hesapları hack'lenirken benimki de araya karıştı diyeceğim ama o kadar ünlü olmadığım kesin.

        Twitter ortamına kıyasla son derece mütevazı bir takipçi sayım var; hepi topu 56 bin.

        Velhasıl nasıl bir tehlike oluşturmuşum acaba diye kara kara düşünüyorum!

        TWITTER OLMADAN GEÇEN GÜNLER

        Pek umursamıyor gibi yapıyorum ama elim günde 20 kez uygulamaya gidiyor.

        Bazı anlarda büyük bir eğlenceyi kaçırıyormuşum ya da önemli gelişmelerden habersizmişim duygusuna kapılıyorum.

        Sosyal medya detoksu olsun diye Instagram’a da pek girmiyorum.

        Küsüp hepten çıksam ne kaybederim diye söyleniyorum.

        İsmail Saymaz ile Cem Küçük arasında yeni bir polemik çıkmış mıdır, en afilli 15 Temmuz tivitini kim atmıştır diye merak ediyorum.

        Sahte hesap açıp röntgencilik yapsam mı diye düşünüyorum.

        “İşte bunlar hep başıma hükümetin sosyal medya düzenlemesine karşı çıktığım için geldi” diyorum.

        “Türkiye’de temsilcileri olmalı”, “Taleplere 48 saat içinde yanıt vermeliler” türü yasa maddelerine büyük destek vermeye hazırlanıyorum.

        Kılıçdaroğlu'nun ödeyeceği tazminat uykularımı kaçırıyor

        Kılıçdaroğlu'nun ödeyeceği tazminat uykularımı kaçırıyor
        0:00 / 0:00

        Prof. Dr. Mehmet Çilingiroğlu hakkında yazdığım yazıdan sonra beni tehdit etmiş, “Avukatlarım Türkiye’nin en iyileri, 12 tane. Yüklü bir tazminat davası açıyoruz” diye hava atmıştı.

        Dün Habertürk’teki avukatlarımız aradı, hem kuruma hem de bana dava açmış hakikaten.

        Türkiye’nin en iyi 12 avukatı kimlermiş, ne kadar istiyorlar bilmiyorum ama Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a 359 bin liralık tazminat ödeyeceğini duyduğumdan beri ben de öyle büyük bir tazminat öder miyim diye uykularım kaçıyor.

        İşin sonunda üç kuruşluk maaşı dengesiz bir şöhret meraklısına kaptırmasam bari...

        Yayına çıkarsam, bir Zeybek oynatsam vazgeçer mi acaba?

        Size bir şey söyleyeyim mi, bence kesin vazgeçer.

        Hatta üstüne ticaretini yaptığı maskelerden bile hediye gönderir belki.

        Kızıl geyikleri kurtaracak bir babayiğit yok mu?

        Kızıl geyikleri kurtaracak bir babayiğit yok mu?
        0:00 / 0:00

        Eskişehir bölgesinde 18 kızıl geyiğin avlanması için toplam 513 bin liralık ihale açılmış.

        “Nasıl yani?” demeyin, Tarım ve Orman Bakanlığı her yıl av turizmi adı altında yabani hayvanların öldürülmesine müsaade ediyor.

        2020-2021 av yılı tarifesinde her bir yaban hayvan türü için avlanma fiyatları açıklanmış.

        Kızıl geyiklerin avlanması için biçilen bedel 34 bin 500 TL ila 8 bin 500 TL arasında değişiyor.

        Anadolu yaban koyunları için 100 bin ila 145 bin TL, çengel boynuzlu dağ keçileri içinse 43 bin 500 ila 8 bin 500 ödüyorsunuz.

        Yani güya spor için, canınız öyle çekiyor diye parasını basıp öldürebiliyorsunuz güzelim hayvanları.

        Üstelik Meclis’te şimdi de yurt dışından gelen üst düzey bürokratlara ücretsiz av izni verilmesi için çalışılıyor.

        Kendi ülkesindeki hayvanları avlamak için izin alamayan yabancı bürokratlar gönlünü eğlendirsin diye Şanlıurfa’da 2 ceylan, Artvin’de 2 dağ keçisi, Muğla ve Kayseri’de 4 yaban keçisi, Ankara ve Bolu’da 2 kızıl geyik ayrılmış. Hepsi beyefendilere peşkeş çekilecek.

        Ne akla sığar bu durum ne vicdanlara.

        Ne Müslümanlığa sığar, ne de insanlığa.

        Yasaklayın şu avcılığı.

        REKLAM

        Devletin bu işi yapmaya gönlü yoksa birkaç hayvan sever iş adamı söz konusu ihalelere girip, parası neyse ödesin, kurtarsın şu zavallı hayvanları...

        Yok mu vicdanlı bir babayiğit?

        *

        Not: Yazıdaki tüm fiyat bilgilerini Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili internet sayfasından aldım. Merak ediyorsanız o ‘cinayet izin tablosu’na bu linkten bakabilirsiniz:

        Tarım ve Orman Bakanlığı 2020-2021 av yılı tarifesi

        Diğer Yazılar