Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Süreç kötü yönetildi, saatler süren sessizliğin iletişim başarısızlığı olduğunu AK Parti’ye yakın yorumcular bile teyit etti. Halbuki yapılması gereken çok basitti “Görevden ayrılma talebi doğrudur, Cumhurbaşkanı’nın kararı bekleniyor” diyen tek cümlelik bir açıklama yapmaları yeterli olacaktı.

        Habertürk dışında merkez medya denen bir mecranın kalmadığı resmen teyit edilmiş oldu. “Siz de duyurmadınız” diyenlere hatırlatalım; hesabın hacklenmediği, istifa talebinin gerçek olduğu bakanlık yetkilileri tarafından doğrulandığı anda, haberi hem haberturk.com verdi hem de Fatih Altaylı canlı yayında duyurdu. Ben de programa bu konuyla başladım ve konuklarımla 2 saat boyunca olası sonuçlarını değerlendirdik. O akşam AB izleyici grubunda haber kanalları arasında en çok izlenen Habertürk TV oldu.

        Malum haber kanalları ve gazetelerin kafayı kuma gömmesine Cumhurbaşkanı da kızmış diye duydum. AK Parti Tanıtım Medya Başkanlığı’nın ve AK Parti’ye yakın medyanın birlikte sınıfta kalışının somut bir örneğiydi yaşananlar. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç hafta önce yaptığı bir konuşmada 'Medyamız en modern alt yapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor' diyerek bu iflası açıkça vurgulamıştı. Ekonomide yeni bir sayfa açılır mı bilmiyorum ama medyada açılması gerektiği kesin…

        Siyaset ile aile mefhumunun iç içe geçmesinin ne kadar komplike durumlar yaratabileceğini iyice görmüş olduk. Başarılı olsa dahi hem görev alan hem görev veren zor durumda kalıyor. Belki de gelecekte bu konuda bir yasal düzenleme yapılarak bizden sonraki nesillerin bu tür krizler yaşamasının önüne geçilebilir.

        Ne yaşandığına dair Whatsapp gruplarında o kadar çok uydurma senaryo dolaştı ki, kimsenin gerçekte ne olduğunu bilmediğinin en büyük kanıtı bu bilgi kirliliğiydi… Üstelik en afili gazeteciler bile bu mesajları sanki gerçekmiş gibi sosyal medyada paylaşıyordu!

        Lütfi Elvan hakkında pek bilinmeyen detaylar

        Lütfi Elvan hakkında pek bilinmeyen detaylar
        0:00 / 0:00

        Turgut Özal ve Demirel gibi önemli isimler çıkaran Devlet Planlama Teşkilatı kökenli bir isim. Daha enteresan olanı, o yıllarda Lütfi Elvan’ı en iyi tanıyanlar bugün CHP’nin iki kilit ismi, Faik Öztrak ve İlhan Kesici…

        Kesici’nin DPT’de müsteşarlık yaptığı son yıllarda onunla çalışan en parlak isimlerden biri Elvan’dı. O zamanlar genç bir bürokrat olan Elvan mesaisinin büyük bölümünü şimdiki CHP Sözcüsü Faik Öztrak ile geçiriyordu.

        İkinci yüksek lisansını ABD’de “University of Delaware”de ekonomi dalında yapmış. Bu bilgi şu açıdan kritik; ABD’nin yeni Başkanı Joe Biden ve eşi Jill Biden da aynı üniversitenin eski mezunları. Önceki gün New York Times’da Albayrak’ın istifasının Erdoğan’ın ‘Biden hazırlığı’ olabileceği öne sürülmüştü. Elbette bu zorlama bir yorumdu fakat yine de yeni bakan ile ABD Başkanı’nın okuldaş olmaları ilginç bir tesadüf…

        Elvan, 2007 yılında katıldığı AK Parti’de hızla yükseldi. 2014 yerel seçimlerinde Binali Yıldırım'ın İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığına aday gösterilmesinin ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına getirildi.

        2015’te Davutoğlu başkanlığında kurulan seçim hükümetinde Reform ve Yatırımlardan Sorumlu Başbakan Yardımcısı olan Elvan, Davutoğlu'nun istifa etmesinin ardından Binali Yıldırım tarafından kurulan 65. Hükümet’te Kalkınma Bakanlığı görevini üstlendi. Yani şimdi Hazine ve Maliye Bakanı olarak 4. kez kabinede yer alacak.

        İstatistiklerle arası iyi. Kalkınma Bakanı olduğu dönemde kendisiyle röportaj yapmıştım, dosyalar dolusu raporu önüne alarak her soruma verilerle yanıtlar vermişti. Matematikte başarılı, çalışkan bir öğrenci gibiydi.

        Erdoğan Biden'ı neden geç tebrik etti?

        Erdoğan Biden'ı neden geç tebrik etti?
        0:00 / 0:00

        Joe Biden’ın ABD seçimini kazandığı 7 Kasım Cumartesi açıklandığı halde Cumhurbaşkanı Erdoğan Biden’ı tam 3 gün sonra, dün akşamüstü tebrik etti.

        Peki Erdoğan neden ağırdan aldı?

        Sanırım bunun üç nedeni var:

        Birincisi, Biden’a kırgınlığını belli etmek istedi zira “Muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı devirmeliyiz” sözü yenilir yutulur cinsten değildi.

        İkincisi, seçim sonuçlarına ilişkin itirazlar sürerken görev başındaki Trump’a ayıp etmek istemedi. Ne de olsa birlikte çay içmişlikleri var…

        Üçüncüsü, resmi sonuçlar açıklanmadan tebrik etmeme kararı alan Putin gibi taraf seçmedi ama biraz oyalanarak Türkiye’nin izlediği denge politikasına gönderme yapmış oldu.

        Diğer Yazılar