Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Atanalı daha 2 ay olmadan üst üste gaflar yapıyor yeni Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık.

        Önce geçmiş tweet'leri çıktı ortaya, sonra 23 Nisan’da makamında konuk ettiği çocuğu ramazan gerekçesiyle eli boş çevirmesi ve koruma altında olduğunu ifşa etmesi eleştirildi.

        Dün de Meclis Araştırma Komisyonu’nda yaptığı bir konuşmada pandemi döneminde kadına şiddet olaylarındaki artışın 'tolere edilebilir' düzeyde olduğunu söylediği çıktı ortaya.

        Aslında niyet iyi, salgın günlerinde eve kapanma nedeniyle kadına şiddetin artıp artmadığı araştırılmış, onun sonuçları üzerine bir konuşma yapıyor belli ki. Aylar arasında kıyaslama yaparken de Nisan ve Mayıs 2020’de yılbaşına kıyasla 'tolere edilebilir oranda' arttığına dair bir ifade kullanıyor.

        Oysaki kadına şiddetin en küçük bir oranı dahi tolere edilemez. Tolerasyon ile kadına şiddet yan yana dahi gelemez!

        Hadi kendisi sözünün buraya gideceğini fark edemedi diyelim, danışmanları o anda neden uyarmadı?

        Dün bütün gün tepki gelince akşam sosyal medya hesabından bir açıklama yapmış.

        "Konuşmamın anlamı bağlamı içinde gayet iyi anlaşılmıştır. Bu itirazın, sunumun üzerinden iki gün geçtikten sonra bu şekilde cımbızlanarak gündem yapılıyor olması bunun bir algı operasyonu olduğunu apaçık ortaya koymaktadır" diyor.

        Keşke sadece "Cımbızlandı" demekle kalmayıp "Şiddet söz konusuyken tolere edilebilir artış demem pek doğru olmadı, sehven söyledim" deseydi.

        İlk hataları görmezden gelinse de bu hızla pot kırmaya devam ederse siyasi kariyeri tehlikeye girer, kendisine acilen tecrübeli bir iletişim danışmanı atamalı.

        Porsche, hız ve AK Parti

        Porsche, hız ve AK Parti
        0:00 / 0:00

        Özellikle pudra şekeri mevzusundan sonra AK Parti döneminde haksız kazanç sağlayan gençlerin yozlaşmış bir sefahat hayatı sürdüğü, lüks araçlarda gününü gün ettiğine dair bir imaj oluştu.

        Daha o olay hafızalardan silinmemişken şimdi de AK Parti İstanbul Milletvekili Sare Aydın’ın yeğeni Enes Aydın'ın Porsche marka otomobille hız yaptığı görüntüler ortaya çıktı. Haklı olarak tepki çekti.

        Sare Aydın kafayı kuma gömmek yerine hemen bir açıklama yaparak aracın kendisine ait olduğunu doğrulamış, yeğenini uyardığını söylemiş.

        Normal şartlarda "Gençlik heyecanı ve cahilliği" deyip geçebiliriz ama bu örnekler biriktikçe ilk cümlede söylediğim algı güçleniyor.

        Mesele sadece AK Partili gençlerin imajıyla sınırlı da değil.

        Geçtiğimiz yıllarda AK Parti Milletvekili Kenan Sofuoğlu’nun kırmızı Ferrari’si gündem olmuştu.

        Lüks makam araçları, çakarlı araçlar ya da gereksiz kamu harcamaları da zaman zaman eleştirildi.

        Ancak şu anki konjonktür önceki dönemlere benzemiyor. Dükkânlar kapalı, halkın canı burnunda...

        Zenginler siyasete atılamaz diye bir kural elbette yok ama pandemi döneminde ekonomik sıkıntılar had safhaya ulaşmışken, haksız kazanç iddiaları ortalığa saçılmışken her türlü lüksten kaçınmalı iktidar mensupları.

        Artık HDP için "İttifakın gizli ortağı" denilemeyecek

        Artık HDP için "İttifakın gizli ortağı" denilemeyecek
        0:00 / 0:00

        Cumhur İttifakı’nın Millet İttifakı’na karşı en büyük eleştirisi HDP ile olan ilişki biçimleri.

        Son yerel seçimde HDP resmen Millet İttifakı’na katılmadı ama aday çıkarmayarak HDP seçmeninin muhalefetin adayına oy vermesini sağladı.

        O gün bugündür iktidar kanadı HDP’nin 'gizli ortak' olduğunu söyleyerek muhalefeti terör örgütü ile iş tutmakla suçluyor.

        Özellikle İYİ Parti bu mesele üzerinden sıkıştırılıyor.

        Öte yandan HDP’nin içinden de “Hem bizi ittifakta açıkça istemiyorlar hem de sayemizde seçim kazanıyorlar. Bir dahaki seçimde ya açıkça masada olalım ya da desteğimizi çekelim” sesleri yükseliyor.

        İşte bu atmosfer içinde muhalefet ideal çözümü bulmuş galiba.

        HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, önceki akşam Halk TV’de gazetecilerin sorularını yanıtlarken o formülün çerçevesini çizdi.

        “Meclis seçimleri için Millet İttifakı’na katılmayı kesinlikle düşünmüyoruz ama muhalefete teklifimiz şu: Gelin Cumhurbaşkanı adayını ortak çıkaralım. Tek şartımız her kesimden oy alabilecek en geniş tabanlı isim olması” dedi. Ayrıca doğru olanın ilk tur için ortak aday çıkarmak olduğunu ekledi.

        Bu formül sayesinde HDP Millet İttifakı'na katılmamış ama muhalefetin adayına açıkça destek vermiş olacak.

        Ortak aday gösterilecek ismin İYİ Partili olmasına da bir rezerv koymadı Sancar, “İlkeler üzerinde anlaşmalıyız” ifadesini kullandı.

        Bu öneriye diğer partiler de sıcak bakacaktır gibi hissediyorum ben.

        Diğer Yazılar