Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Mevcut yönetim sisteminde yürütmenin tüm sorumluluğu Cumhurbaşkanı’nda olduğu için kabineyi oluşturan bakanların sık sık değiştirilmesinin mesele olmadığını öne sürüyor iktidar.

        Ne var ki, performansı kötü olan veya hakkında iddialar ortaya atılan bakanların veya yüksek bürokratların görevden alınması doğal karşılansa da son dönemde kimi adımlar tersine bir etki yaratıyor.

        Örneğin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın ve son olarak Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün görevden alınması kamuoyunda iyi karşılanmadı.

        Gönderilmeleri yönetimde taze kan değişimi gibi değil, hükümetin kaybı olarak yorumlandı.

        Muhalefet bile utanmasa kimi icraatlarını açıktan övecekti.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan yakında kabinede başka değişiklikler de yapabileceğini söylüyor. Kimi gönderip kimi tutacağına karar vermeden önce meseleye bu açıdan da bakmalı...

        Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu'na seçim kazandırabilir mi?

        Yolsuzluk iddiaları Kılıçdaroğlu'na seçim kazandırabilir mi?
        0:00 / 0:00

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün Meclis’teki grup konuşmasında yine Cumhurbaşkanı’na yolsuzluk iddiaları üzerinden yüklenip yeni belgeler açıklayacağını söyledi.

        Geçen hafta "Tek imza ile 6 milyar TL çeteye peşkeş çekiliyor" sözleriyle gündeme getirdiği Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaniye Demiryolu ihalesiyle ilgili Ulaştırma Bakanı açıklama yapmış, yeni ihalede güzergâhın genişlediğini ve ihalelerde Cumhurbaşkanı imzası olmadığını ifade etmişti.

        Kılıçdaroğlu şimdi “Senin imzan olan belgeleri de açıklayacağız, sen hiç meraklanma" dedi.

        Kızmasın ama açıklasa ne olur, açıklamasa ne olur?

        CHP Lideri yıllardır AK Parti’yi yolsuzluk yapmakla suçluyor.

        Eline birtakım evraklar alarak ekranlara çıkıp iddialarda bulunuyor.

        Pek çoğunun da arkası gelmiyor.

        Kaldı ki bu tür iddialar seçmenin umurunda değil.

        Hatta CHP tabanının bile umurunda değil.

        17-25 Aralık’ta FETÖ’nün usulsüz delillerle hazırladığı iddianamelerden, ortaya atılan onca iddiadan sonra bile Erdoğan seçimden zaferle çıktı.

        Şimdi ‘beşli çete’ veya ihale yolsuzluğu gibi söylemler seçmen üzerinde ne kadar etki edebilir ki?

        Biliyorum kimi okurlar bu sözlerime kızacak.

        Siyasetin şeffaf ve meşru yürütülmesi, iktidarların yolsuzluğa bulaşmaması elbette önemli.

        Fakat ana muhalefet partisi ardı ardına iddialar ortaya attıkça ve bu iddiaların hiçbirinin arkasını getiremedikçe veya yargıda karşılık bulmadıkça etki gücü kayboluyor.

        Dahası, seçmen artık AK Parti’yi ne ile suçladığınızla ilgilenmiyor Kemal Bey.

        Gerçekten ilgilenmiyor.

        Sadece sizin ne önerdiğinizi duymak istiyor.

        Hazine garantili projelere, dövize endeksli ödemelere karşı çıkıyorsunuz tamam ama iktidara geldiğinizde siz hangi projelere imza atacaksınız? İşsizliği nasıl çözeceksiniz, yüksek enflasyonu hangi politikaları izleyerek düşüreceksiniz, cari açığı nasıl kapatacaksınız?

        Mesela 7 Haziran seçimlerine giderken “Yüzyılın projesi” diye nitelendirdiğiniz, Orta Anadolu’da bir lojistik üs kurulmasını amaçlayan Merkez Türkiye projesi vardı, ne oldu ona? O günden bu yana sizden buna benzer kapsamlı somut projeler neden duymadık?

        Ha bir de helalleşmeden bahsederken mevcut yönetime bu kadar sert sözlerle yüklendiğinizde oylarınız artmıyor bilesiniz.

        Aksine safları keskinleştiriyorsunuz. Rövanşizm duygusu yaratıyorsunuz.

        Diyeceksiniz ki “E o da CHP’ye yükleniyor”...

        Doğru ama AK Parti seçimleri CHP karşıtlığı üzerinden kazanıyor, siz ise AK Parti karşıtlığı nedeniyle kaybediyorsunuz.

        Geçmişte AK Parti’ye oy veren fakat bugün kararsız olan seçmen, siz Erdoğan’ı ağır sözlerle eleştirdiğinizde memnuniyet duymuyor, aksine duyguları karışıyor.

        Buna harcadığınız enerjiyi muhalefetin ülkeyi iyi yönetebileceğine dair güven kazandırmak için harcasanız, inanın alacağınız karşılık bugünkünden çok daha iyi olacak...

        Bu diplomasi trafiği İmamoğlu'na yaramaz

        Bu diplomasi trafiği İmamoğlu'na yaramaz
        0:00 / 0:00

        Daha İngiltere Büyükelçisi ile yediği balığın tartışması bitmeden Ekrem İmamoğlu bu sefer de ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake ile buluşmuş.

        Daha doğrusu yeni büyükelçi İmamoğlu’nu makamında ziyaret etmiş.

        Görevi gereği bu türden bir diplomasi trafiği yürütmesi zorunlu olabilir fakat Ekrem Bey bilmeli ki üst üste gelen bu görüşmelerin kendisine faydası değil zararı oluyor.

        Muhalefetin ‘Atlantikçi’ olmakla suçlandığı, kamuoyunda Batı karşıtlığının ayyuka çıktığı bir dönemde ‘onların adamı’ gibi görünmesi milliyetçi seçmen gözünde imajını yıpratır.

        “Geleceğin Cumhurbaşkanı olacağı için İmamoğlu ile görüşüyorlar” algısı, hem seçmen gözünde hem de CHP Genel Merkezi’nde iyi karşılanmaz.

        Bakın Mansur Yavaş hiç bu toplara giriyor mu?

        Eminim o da görüşmeler yapıyordur ama haberimiz dahi olmuyor...

        Diğer Yazılar