Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2 yıl süren salgına rağmen ben yakalanmamıştım.

        En yakın çalışma arkadaşlarım hastalanırken bana hep teğet geçmişti.

        Galiba bünyem kuvvetli, belki de genetik olarak şanslıyım diye düşünüyordum.

        Hele son zamanlarda ciddi bir özgüven, hatta şımarıklık gelmişti.

        “Ne olacak canım, artık sıradan bir nezleye dönüştü. Aşılarım da tam, bana bir şey olmaz” diyordum.

        Kaparsam 1 hafta evde tatil gibi geçer, film izler, biriken kitapları okurum diye hayal ediyordum.

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca maske yasağını gevşettiği gün benim için salgın olayı bitmişti.

        İtiraf ediyorum kapalı alanlarda da pek takmadım.

        Ve maskeyi çıkardığım hafta Covid oldum.

        İstanbul için yoğun kar uyarısının yapıldığı perşembe günü spordan terli terli çıkıp soğukta yürüyerek üşümemin de etkisi oldu sanırım.

        Akşam bir baş ağrısı ve halsizlik çöktü.

        Sabah boğaz ağrısıyla uyandım. “Dün soğukta kaldım, ondandır” dedim ama tedbiren eczaneden hızlı test kiti sipariş ettim. Pozitif çıkınca inanamadım. PCR yaptırdım ve bingo, o da pozitif çıktı.

        Sonuç?

        Hiç öyle hafif bir nezle gibi geçmiyor.

        4 gündür yatak döşek yatıyorum. İlk 3 gün geceleri titremeler, kaslarda, eklemlerde dayanılmaz ağrılar ve ateş…

        Dünden beri de öksürük nöbetleri…

        Meğer bu lanet virüs hakikaten kuvvetli bir şeymiş…

        Öldürmese bile süründürüyormuş.

        Yani diyeceğim o ki benim yaptığımı yapmayın.

        Rahat atlatanları görüp salgını hafife almayın.

        Zorunlu olmasa bile kapalı alanlarda maske takmaya devam edin.

        Havalar soğuk; dikkatli giyinin ve bağışıklığınızı güçlü tutmaya çalışın.

        Bu vesileyle arayan, mesaj atan herkese çok teşekkür ederim. Birkaç güne toparlarım inşallah.

        Diğer Yazılar